NECDET BULUZ
Rusya ile uçak krizinden sonra iplerin iyiden iyiye koptuğunu görüyoruz. Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye ile olan ilişkilerini her geçen gün daha da koparıyor. Bununla da kalmayıp, Türkiye’nin düşmanları ile de işbirliğine giderek cepheyi genişletiyor. Krizin sadece ihracat ve Rusya’dan gelecek olan turistlerle sınırlı kalmayacağını da görmekteyiz.
Son günlerde Rusya ile Ermenistan ilişkilerinin bir ivme kazandığını görüyoruz. Uçak krizinden sonra Rusya, Ermenistan ile siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini geliştirmeye başladı. Ermenistan’a geliştirilmiş uçak ve silah yardımına başladı. Yanı başımızdaki Ermenileri bize karşı güçlendirerek kışkırtıyor.
Hiç kuşkusuz Rusya ile yaşanan krizden karlı çıkacağımız beklenmemelidir. Ticaret, turizm, enerji, kültür ve diğer her türlü alanda büyük zararlara uğrayacağımızı görmekteyiz. Özellikle de Azerbaycan’ın Emeni işgali altındaki Dağlık Karabağ sorunun çözümünde Rusya’nın kilit konumda oluşu bu konunun da büyük sıkıntılara neden olacağını şimdiden gösteriyor.
Dağlık Karabağ konusunda daha önce yazdığımız yazılarda hep vurguladık ve şu uyarılarda bulunduk:
“Ermeni işgali altındaki Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ sorunu Türkiye’nin de sorunudur. Bu sorunun çözümü Rusya ile olan iletişimlerle gerçekleşebilir. Konuya bu açıdan yaklaştığımızda Türkiye-Rusya ilişkilerinin bahar havasında olması ve iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin geliştirilmesi ile Dağlık Karabağ sorununda olumlu adımlar da atılabilir. Çünkü Rusya istemediği sürece Dağlık Karabağ sorunun çözümünü hemen hemen imkânsız gibi görüyoruz.”
Şimdi Rusya ile ipler gerildi. Putin, hemen her alanda Türkiye’nin aleyhinde çalışmaya başladı. Ermenistan’a yaptığı askeri yardımları artırarak da bu ülkeyi Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı güçlü hale getirmeye çalışıyor. Düşmanlık ve kışkırtma ise giderek artıyor.
Rusya’daki medya kuruluşlarının da Türkiye ve Azerbaycan aleyhine yayınlara ağırlık vermesi bu endişemizi daha da artırmaktadır.
Nitekim Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Hikmet Hacıyev, Rus televizyon kanalı LifeNews’in Azerbaycan aleyhine yalan ve provokatif yayınlar yaptığını söyledi ve bu yayınları kınadıklarını vurguladı. Hacıyev, yaptığı yazılı açıklamada, Rus LifeNews televizyon kanalının sürekli Azerbaycan’a karşı kin, yalan ve iftiraya dayanan provokatif yayınlar yaptığını ifade etti.
Hacıyev, Rus gazetecilerin Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının mahiyetini ve nedenlerini kasıtlı çarpıttığını, kanalın bölücülüğü teşvik ederek Ermenistan-Azerbaycan çatışmasını dini çatışma gibi göstererek Rus yasalarını ihlal ettiğini savundu. Hacıyev, açıklamasında şunları kaydetti:
“LifeNews, yönetiminde bulunan Ermeni lobisine yakın çevrelerin etkisi altında bu gibi provokatif ve basın etiğine zıt faaliyetlerle Rus kamuoyunu kandırmayı ve Azerbaycan-Rusya ilişkilerine zarar vermeyi amaçlıyor. Bu kanalın Azerbaycan’a karşı sistematik faaliyetleriyle ilgili Rusya Federasyonu’nun ilgili devlet kurumlarına müracaat edilecektir. İlgili kurumların LifeNews kanalının bu tarz provokatif ve yasa dışı faaliyetlerine karşı gereken tedbirleri almasını ümit ediyoruz.”
Görüldüğü gibi Putin, yaşanan gerginliği her alana yaymak istiyor. Elindeki bütün kozları da kullanıyor.
Türk Dünyası uzmanı ve eski MHP milletvekili Sinan Ogan, bir yazısında “Karabağ’da olası bir savaşa ne kadar hazırlıklıyız?” başlıklı yazısında özetle şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Rusya Ermenistan’ı kışkırtarak bölgeyi savaş alanına çevirebileceğini göstermek istemektedir. Zira bölgede Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkabilecek bir savaş Türkiye’yi de içerisine çekebilecek bir potansiyele sahiptir. Bu durumda Batının Rusya ile ilişkileri tanzimlemede daha hassas davranacağını söylemek mümkündür. Gerek ekonomik imkânlar, gerek nüfus potansiyeli ve gerekse de savunma harcamaları açısından Azerbaycan, Ermenistan’ı birkaç defa katlayacak güçte ve durumdadır. Azerbaycan nüfusu 10 milyona yaklaştığı halde Ermenistan nüfusu 2 milyona düşmüştür. Ermenistan sürekli göç vermektedir ve göç edenlerin çoğu askerlik çağındaki erkek nüfustur. Azerbaycan’ın ise oldukça dinamik bir genç nüfusu vardır. Ekonomik açıdan ve savunma harcamaları bakımında da Azerbaycan Ermenistan’da daha güçlü durumdadır. Peki, öyleyse Ermenistan’ın adeta cesaret hapı içmiş gibi Azerbaycan’a saldırmasının sebebi nedir? Bu sorunun cevabı Rusya’da yatmaktadır. Zira Rusya’dan cesaret, yönlendirme ve destek almadan Ermenistan’ın buna kalkışması pek ihtimal dâhilinde gözükmemektedir. Rusya’nın desteğine rağmen Ermenistan’ın Azerbaycan ile topyekûn savaşa girmesi Ermenistan için intihar manasına gelecektir. Ermenistan Rusya’nın bütün desteğine rağmen bu savaşa dayanamaz. Ancak bölgede sıcak çatışma ihtimali ve hatta topyekûn savaş ihtimali de her geçen gün artmaktadır. ”
Baştan bu yana vurgulamaya çalıştığımız “Dağlık Karabağ sorunu sadece Azerbaycan’ın değil, Türkiye’nin de Türk Dünyası’nın da sorunudur” görüşümüzü bugün yinelemek istiyoruz.
Etrafımızdaki çemberin giderek daralmasına, iç ve dış sorunların artmasına rağmen Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ, günün birinde özgürlüğüne kavuşacaktır. Bu inanç içinde olduğumuzun altını çizmek istiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın