NECDET BULUZ
Azerbaycan’ın en coşkulu, en çalışkan ve en ateşli milletvekillerinden birisi de Adil Aliyev’dir. Özellikle son günlerde Türkiye ile Rusya arasında uçak düşürme nedeni ile yaşanan krizde Türkiye’nin haklılığını savunanlardan da birisi olmuştur. Son günlerde Türk ve Müslümanlara karşı girişilen her hareketin ardında düşmanca tutumların sergilendiğini de söyleyenlerden de birisidir.
Azerbaycan Milletvekili Adil Aliyev, aynı zamanda ülkesindeki Kickboks Federasyonu başkanlığı görevini de yürütüyor. Federasyondaki Başarısından dolayı da dikkatleri çeken Adil Aliyev, bu başarısını milletvekili olarak da yürüterek “Bir koltukta iki karpuz” geleneğinin örneğini sergiliyor.
Milletvekili Aliyev, özellikle Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ının Ermeni işgalinden kurtarılması konusunda verilen mücadelede dünyayı duyarsızlıkla suçlayıp “ Bütün mesele Türk ve Müslüman olmamızdan kaynaklanıyor. Türk ve Müslüman olduğumuz için uluslararası kurumlar Karabağ konusunda Azerbaycan’a karşı çifte standart uyguluyorlar” diyor.
Türk dünyasının Dağlık Karabağ sorununa olan duyarlılığını yakından biliyor ve takip ediyoruz. Ermenistan’ın Karabağ sorunu ile büyük bir soykırıma imza atmış olması, işgalci bir tutum sergilemesi, arkasına Rusya ve Batı dünyasını alarak meydan okuması hiç kuşkusuz düşündürücüdür.
İşte bu noktada, özellikle Azerbaycan milletvekillerinin işgal altındaki Karabağ konusundaki açıklamalarını önemsiyoruz. Türkiye’nin de her zaman destek verdiği bu konu, Azerbaycan’ın olduğu kadar Türkiye’nin de Milli bir sorunu olarak değerlendiriliyor.
Azerbaycan Kickboks Federasyonu Genel Başkanı, Milletvekili Adil Aliyev Milli Kahramanları Tanıtma Derneği’nin Şehit Azerbaycan’ın Milli Kahramanı Alekber Aliyev’in doğumunun 60 yıllık anısına düzenlediği anma gecesinde bir konuşma yaparak yine kanmayan bu Karabağ yarasına parmak bastı. Aliyev’in çok sert çıkış yaptığı bu konuşmasında ,”Karabağ’ın özgürlüğü uğruna şehit olan insanlarımızın toplumda tanıtılmasında ve unutulmamasında büyük bir ihtiyaç vardır. Bugün orta ve yüksek okullarda, kamu alanlarında bu konuda önlemler alınmalı, gençlerimizin kahramanlarımızın hayat ve faaliyetinden örnek almaları gerek. Onlar Azerbaycan’ın özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna şehit olmuşlar. Bu tür anlamlı etkinlikler gerçekleştirenlere teşekkür ediyorum” dedi.
Bütün sorun, halen Ermeni işgali altında bulunan Azerbaycan’ın toprağı olan Dağlık Karabağ’ın işgal altından kurtarılması sorunudur. Biz, eninde sonunda ne pahasına olursa olsun bu Türk topraklarının günün birinde bu işgalden kurtulacağı inancındayız.
İşgal altındaki bu toprakların, kurtarılması konusunda olağanüstü mücadele veriliyor. Bu konuyu da özellikle Azerbaycan milletvekilleri hemen her toplantıda ve etkinlikte sıcak tutuyor, gündeme taşıyorlar. Doğru da yapıyorlar.
İşte Aliyev, son toplantıda bu konuyu yine gündeme taşıdı:
“Ne yazık ki, Karabağ sorununun çözümünü üstlenen AGİT Minsk Grubu anlamsız ve önemsiz faaliyetle meşguldür. 20. yılı aşkın süredir görüşmeler hiçbir sonuç vermiyor. Üstelik Ermenistan bölgede durumu sürekli geriyor. Devlet başkanı sorunun barış yoluyla çözümünden yana olduklarını beyan etmesine rağmen, Ermeni tarafı bu durumu kötüye kullanıyor. Türk ve Müslüman olduğumuz için uluslararası kurum ve kuruluşlar Karabağ sorununun çözümünde Azerbaycan’a karşı çifte standart yapıyorlar.”
Bilindiği gibi Ermenistan’ın 1988-1994 yılları arasında işgal ettiği Azerbaycan topraklarından Dağlık Karabağ ve etrafındaki 7 ilden sonra iki ülke arasında ateşkes ilan edilmiş ve bu sorunun çözümü için ise AGİT Minsk Grubu üstlenmişti. Aradan geçen 21 yıllık sürede ne yazık ki Minsk Grubu tarafından çözüm bulunamıyor.
Temennimiz, Türk toprağı olarak gördüğümüz kardeş Azerbaycan’ın Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’ın bu işgalden bir an önce kurtarılmasıdır. Bu konuda atılacak her adımı, verilecek her mücadeleyi sonuna kadar destekleyeceğiz. Konu ile ilgili yazılarımızı da sürdüreceğiz.
Söz Azerbaycan milletvekili Adil Aliyev’den açılmışken, kendisi ile ilgili bir konuyu daha gündeme getirelim.
Adil Aliyev, geçenlerde Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün, İran-Rusya-Suriye ittifakı ile ilgili kaleme aldığı köşe yazısında Azerbaycan’ın tarihi şahsiyetlerinden Şah İsmail Hatai’yi Fars olarak tanıtmasına itiraz ettiğini duyurdu.
Gazeteci Karagül’ü tarihi iyi bilmemekte suçlayan Milletvekili Aliyev’in bu konudaki açıklamalarını ve görüşlerini de sizlerle paylaşıyoruz:
‘’Öncelikle kendisi Azerbaycan tarihini iyi okumamıştır. Okusaydı büyük Türk Şahsiyetini Fars hükümdarı diye kaleme almazdı. Eğer araştırsaydı sadece Şah İsmail Hatai’nin Sultan Selim’e yazdığı mektuplar ve imzaladığı fermanlar 16.yüzyılın Oğuz Türkçesi’nde olduğunu görürdü. Kendisine tavsiyem bu tür yazılar yazdığı zaman tarihi belgelere dayanarak yazsın. Bu gibi yazılar Türk dünyasının birlik ve beraberliğine engel oluşturur. İnsanların dini inançlarını sorgulamak ve ayrımcılık yapmakta iki kardeş ülke arasındaki ilişkilere zarar verir. Bu tür sözleri sadece Türk dünyasının düşmanları yazabilir ve onların değirmenine su dökmek başka bir şey değildir ”
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın