Memlekette ;Kemal’in askeri Mustafa Muģlalı’nın kurşuna dizdirdiği eşkiyalar için;33 kurşun diye şiir-şarkı bile yazıldı.
Ancak; DP’de egemen olan ,milletvekili aşiret ağaları eliyle; Mustafa Muğlalı’nın hapiste, 11 Aralık 1951’de esaretle şehadetine; sözde sanat dünyamızda; 63 yıldır hala,duygudan bir damla bile yanmadı…
33 kurşun demişken;eşkiya ve devlet tanımaz düşünce, sömürgeci işbirlikçilerince yüceltilirken;
Ne 27 Mart 1937’de başlayan ;Dersim Gerici İsyanı’nda baskınla şehit edilen, 33 Mehmetçik için ;
Ne de, Bingöl’de 24 Mayıs 1993’te pkk tarafından; silahsız ve sivil halde; işkenceyle şehit edilen 33 vatan evladı için ;bırakın bir ağıtı ; ne sanat, ne de siyaset dünyasında;bir tek anmaya bile rastlanmadı!
Eskiden ; Eşkiya, dünyaya hükümdar olmaz idi…
Esas eşkiyalık; eşkiyayı baş yapmak değil mi?
Dün Mustafa Muğlalı’yı,Mustafa Fehmi Kubilay’ı öldürenler; bugün,hem anılarını kirletip;gerici cahil aklı ve din istismar faktörünü gizleme çabasıyla :
Birini katliamcı, ötekini ise;sözde esrarkeşlerce öldürülen bir görev zayiatı asker olarak göstererek ; Mustafa Kemal’in fikrini yok etmeye ve dönüştürmeye çalışıyorlar!
Eşkiyalığa ,gericiliğe ve bölücülüğe karşı savunma yapan,mücadele veren Mustafa’lar ,Mehmetçikler ;dün katledilirken;bugün, mücadele ettikleri akıllar;dış güçlerin desteğiyle iktidar oldular!İktidar oldukları ilk günden başlayarak;Türk askerini,ABD-İsrail kafes planına alarak ;karalayarak , esir aldılar!
Sorosyen Algı yönetimi gereği ;S’Açılım süreci için ;terör örgütünün yabancı özel savaş unsurlarının desteğinde ;2007 Dağlıca Baskını’nda verilen 12 şehit ve 8 askerin de kaçırılması sonrası;Terörle Mücadele ABD ile Koordinasyon Kurulu’na bağlanarak;ABD’nin haberi olmadan sıcak takip ve operasyon yapma imkanı ortadan kaldırılmıştır.
2009’da yapılan Oslo Mutabakatları sonrası başlatılan S’açılım sürecinde
2011’de yapılan MGK düzenlemesi ile sıcak takip Valilik oluruna ve sınır ötesi operasyonlar ise Başbakanlık oluruna;bırakılarak;terörle mücadelede;Türk Askerine biçilen rol;karakolundan dışarı çıkmamak olarak belirlenmiş;saldırıya uğrasa bile , faillerini yakalaması S’açılım mimarlarının yerel temsilcilerinin oluruna bırakılmıştır!
Bunun aracısı gerekçe ise;ABD istihbaratıyla (!’) Barzani bölgesinden her türlü kaçakçılığı yapan terör örgütü sempatizanlarının Hava Kuvvetlerince vurulduğu;Uludere Olayı’dır.Planlı olay sonrası;Barzani bölgede etkinliğini arttıran otorite olurken;TSK ise sözde masum vatandaş katili olarak takdim edilse de;gerek cenazede tabutlara örtülen bayraklardan;kaçakçılık yapan unsurların;terör örgütü ve Barzani bölgesi ile yakın ilişkide olduğu anlaşılmıştır.
Uludere sonrası;Mustafa Muğlalı’dan beri ;gerek; aşiret düzeni, gerekse; terör örgütlerinin finans kaynağı:Kaçakçılık,legal hale gelerek;yerel ağalık,devletin üstüne çıkarılmış;şehitlere verilmeyen bir tazminat miktarı;kaçakçılık sonucu ölenlerin ailelerine ödenmiş;Türkiye sınırındaki vatandaşlara,sanki bölgenin legal otoritesi gibi;Barzani tarafından kan parası ödenmiştir.
S’açılım son hamlesi;bölgede asayiş ve otorite bölücü terör örgütü haline getirilmiş;Jandarma sınır Karakolları kaldırılarak;sınırlar büyük ölçüde terörist ve kaçakçılığın cirit attığı noktalar haline gelmiştir.
Suriye savaşı bahanesi ile Suriye’deki terör örgütü PYD üzerinden ;Güneydoğu Anadolu, silah deposu haline getirilmiştir.
2013’te başlatılan sözde çekilme ve Barış Süreci-Akiller ikna turuyla;devlet ,terör çetesine karşı uyutulmuş;eşkiya çekilmek bir yana ,silahlanarak bölgede Alan Savunması ve Kurtarılmış Bölgeler oluşturmaya başlamıştır.Belediye temelli olarak ,sözde özerklikler ilan edilmekte;belediye binalarına, bölücü örgüt bayrakları asılmaktadır.
En önemlisi;vatan toprağında;Devletin asli unsuru;Güvenlik ve Adalet ;Dış güçlerin maşası taşeron örgütlere geçerek;bölgesel kaos yaşatılmaktadır.
Suriye Savaşı Planı’yla düzensizleşen bölge üzerinden;sözde mülteci akınıyla; 1. Körfez Harekatından başlayan ;osmanlı ve Cumhuriyet’e isyan eden aşiret nüfusları,yeniden gayrimeşru bir şekilde Türk yurduna sokularak,birçoğuna Türkiye vatandaşlık hakkı tanınmıştır.
Federasyon Anayasası planına uygun olarak;ileride yapılması düşünülen bölgesel oylamalar için;Yeni Sevr Planı’na uygun olarak,Türk nüfus oranı üzerinde baskı ve değişim başlatılmıştır.
Geriye ,Türk Milleti’nin meşru savunma hakkının doğduğunu söylemek kalmıştır.
Sonuç :
Türk vatanını;CFR programıyla, ilk önce federal devlet haline getirmek ;daha sonra da paramparça etmek üzere;Küresel efendileriyle anlaşanlar; 20-27 Aralık Hırsızlık ve rüşvetle Mücadele haftasında;iktidar çatışmalarında; birbirlerinin suçlarını deşifre ederek,kendilerini aklamaya çalışıyorlar!
Mustafa’ların hatırasına dokunanların;kendi suç ve ihanetleri söz konusu olduğunda ;”Güçler Birliği’ni ilan ederek;kendilerini korumaya almalarıyla;suçluluklarının da ispatını,gözler önüne seriyorlar!
Unutulmamalı ki! Vatan varsa ! uğruna ölünür!
MUSTAFA’LAR,KUBİLAY’LAR BİTERSE; VATAN BÖLÜNÜR!
Tüm şehitlerimizin ruhunu, Tanrı yüceltsin!
Serdar Ateş
23.12.2014
twitter :@ates_serdar
Facebook:
***
Serdar Ateş :İKİ ŞEHİT MUSTAFA’NIN HİKAYESİ: KUBİLAY VE MUĞLALI … (Derleme-Yorum):