21 ARALIK “HEDİYESİ”
HÜSEYİN MÜMTAZ
Milliyetçiler, TMT’ciler..
Komünistler, AKEL’in paralel uzantıları..
Bir haftadır Mevlid Kandili’ni anan Müslümanlar..
Her fırsattan yararlanıp iki toplumlu, çoklu, çok taraflı etkinlik düzenleyip kimliksiz, kişiliksiz ilişkiler sergileyen Karen Fogg ve Sorosçu çocukları..
Herkesi adres gösterdim ki “Bana demedi, haberim yoktu” demesin hiç kimse..
Dünkü görüşmeden sonra açıklama yapan Anastasiadis; Güzelyurt’un iadesi konusunda herhangi bir sorun olup olmadığının kendisine sorulması üzerine “hayır sorun yok” şeklinde yanıt vermiş.
Kıbrıs Türk tarafının, Güzelyurt’un iadesini de içerecek olan toprak düzenlemelerini kabul edip etmediğini de açıklığa kavuşturması istenen Anastasiadis, henüz toprak başlığının görüşülmesine girmediklerini, ancak “Annan Planı temelinde iade edilecek olan bölgelerin hiçbir şekilde değiştirilemeyeceğini, olmazsa olmaz olarak addettiğini” sözlerine eklemiş.
Fileleftheros’a göre Papaz Hrisostomos da; “Kilise’nin, Kıbrıslı Türklerle evli olanlar – ki o da insani nedenlerle- haricinde yerleşiklerin Ada’da kalmasını kabul etmesi söz konusu değildir” demiş.
“Kıbrıs sorununun sona ulaşacağına hiç inanmadım. Federasyon için müzakere ediyoruz, ancak federasyona ulaşacağımızdan şüpheliyim” dedikten sonra da özetle şunları eklemiş:
“Maalesef bizim taraf Türkiye’nin hedefinin Ada’daki nüfusun demografik sentezini değiştirmek olduğunu görmedi. Bu hedef ortadan kalkmadı. İngiltere’ye, Avustralya’ya veya diğer yerlere giden Kıbrıslılar gibi, Ada’ya işçi olarak gelen yerleşiklerin kalmasını kabul edebilirdim. Ama işçi olarak gelmediler. Yerleşiklerin tamamı gitmeli. Sadece evlenenler kalsın, o da tamamen insani nedenlerle. Ancak bu, Kıbrıs’ta doğanların hepsinin kalması gerektiği anlamına gelmiyor.”
Papaz Kıbrıslı Türklerin nüfusuna değinirken de “160 bin olması gereken Kıbrıslı Türklerin sayısı 80 bini aşmıyor. Çoğu kaçtı” iddiasında bulunmuş.
http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/179063/PageName/GUNEY_KIBRIS
Gözünüz aydın..
Döndük mü 2004’e?
“Daha kötüsü olur, Annan Planını hiç olmazsa kötünün iyisi diye kabul ettik” diyen arkadaşlara bir türlü anlatamamıştım; Rum’un her ortamda, kahve içerken bile sohbet arasında her konuşulanı, her verileni cebine attığını, bir sonraki görüşmeye o noktadan başladığını…
11 sene geçmiş.. Önümüze 11 sene önceki o rezil planı, “Zaten kabul etmiştiniz” diyerek çantadan çıkarıp masaya sürüyorlar. “Bunun üzerine ne koyacaksınız, daha daha ne vereceksiniz onu konuşalım” diyorlar.
Papaz da tuz alıp koşuyor, 4’te 1 nüfus oranı konuşuldu ya, “Zaten 60 bin kaldınız” diyor..
60 binin üzerindeki “fazlalığı” fırınlara atıp yakacaklar..
Ve Anastasiadis bu “çiçek buketi”ni tam da 21 Aralık günü şehitlerimizin mezarına koyuyor.
Anastasiadis’in “Omorfo”, “Annan Planı” ve Papaz’ın “60 bin” söylemlerinin haber sitelerine düşmesinin üzerinden 8 saat geçti.
Lefkoşa’da etkili ve yetkili hiç kimseden itiraz, karşı çıkış, red, feryat duymadım..
Elektrikler mi kesik? Hayatta mısınız, keyfiniz nicedir?
Mevlid, Noel/Krismas, Yılbaşı anmaları, kutlamalarında mısınız?
Herşeyden, her yerden vazgeçip Girne limanına kadar çekilseniz, Rumların kabul edip cebe koyduktan sonra masada Antik limanı da isteyeceklerini ben öğrendim, siz daha anlamadınız mı?
Yağmuralan’ı istemezseniz Güzelyurt’u; Aydoğan, Aksu, Dağaşan’ı istemezseniz Baf’ı; Dizdarköy, Kiracıköy, Esendağı istemezseniz Akıncılar’ı, Ercan’ı nasıl savunacak, kurtaracaksınız?
“Kanlı Noel” şehitlerinin anıları önünde saygıyla eğiliyorum..21 Aralık 2015
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ