12.12.2015 18:21
İSTANBUL—Türkiye’nin bir Rus savaş uçağını düşürmesinden sonra bir aydır Ankara ve Moskova arasında artan gerilim, iki ülke arasında tarihi Boğazlar meselesini tekrar gündeme getirdi. Boğazlar Rusya’nın ticareti için olduğu kadar, donanmasının Suriye’deki üslere destek verebilmesi için de çok hayati.
30 kilometrelik İstanbul Boğazı, Karadeniz’in uluslararası sulara açılış noktası.
Rus petrolünün büyük bir kısmının yanı sıra Suriye’deki güçlerine destek veren donanması da Boğazlar’dan geçiyor. Bu nedenle Boğazlar, Ankara ve Moskova arasındaki artan gerilimin odak noktasına dönüştü.
Emekli büyükelçi Murat Bilhan, Boğazlar’dan geçişin kısıtlanmasının bir seçenek haline gelebileceğini söylüyor.
Bilhan, Rusya ile çatışma yaşanırsa, Türkiye’nin bu seçeneği kullanabileceğini söylüyor. Çünkü Montrö Anlaşması’na göre, Türkiye bir savaşı tarafı olması durumunda karşı tarafın geçişini engelleyebiliyor. Ancak emekli diplomat “Tabii bu çok tehlikeli bir seçenek” diyor.
İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kullanımı 1936 Montrö Anlaşması’yla garanti altında. Türkiye bugüne kadar geçişlere yasak getirmedi. Ancak Rusya’da medya, Türk yetkililerin bazı gemilerin geçişini kasten yavaşlattığını iddia ediyor. Ankara ise bu suçlamaları reddediyor.
Süleyman Şah Üniversitesi’nden siyaset bilimci Cengiz Aktar, Türkiye’nin Boğazlar’ı Moskova’ya karşı kullanmasının büyük risk taşıdığı uyarısında bulunuyor.
Aktar, böyle bir kararın büyük uluslararası gerilime yol açacağını söylüyor ancak Ankara’nın şu anda nasıl tavır alacağının belli olmadığını da ekliyor.
Uzmanlar, herhangi bir müdahalenin, Montrö Anlaşması’nın tekrar yazılmasına neden olabileceğini belirtiyor. Bu, Ankara’nın istemeyeceği bir durum. Ancak, Boğaz’dan geçen bir Rus gemisinin güvertesinde elinde hava savunma füzesi tutan bir askerin görüntülenmesi gerilimi tekrar arttırdı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olayı provokasyon olarak nitelendirdi ve ne olacaklarını söylemese de karşılık verileceği uyarısında bulundu.
Murat Bilhan, Ankara’nın çevre faktörlerini öne sürerek Boğazlar’ı kapatabileceğini düşünüyor. Emekli diplomat, büyük tankerlerin geçişinin nüfusu 18 milyona ulaşan İstanbul için bir tehdit oluşturduğuna dikkati çekiyor.
Moskova ve Ankara’nın Suriye’de karşıt taraflara artan desteğinin yanı sıra Rus desteğinin bu yolla Suriye’ye ulaşması, Boğazlar’ın ikili ilişkilerde gerilimin merkezinde olmayı sürdürmesi anlamına gelebilir.