13 Kasım’da 1918 tarihinde İstanbul’a giren İtilaf Devletleri gemileri, 30 Ekim 1918 tarihinde, Mondros Mütarekesini Osmanlı Padişahı Vahdettin’e imzalattılar.
Zaten arkasından da, 24 Nisan 1920 de, Osmanlı’nın paylaşımı antlaşması olan, Sevr Antlaşması imzalandı.
O günkü İtilaf Devletleri bu günkü NATO’dur. NATO İşgal kuvvetleri, 10 Aralık 2015’de İstanbul’dadır.
O günkü Osmanlı ile bugünkü Cumhuriyet’in ne alakası var diye bilirsiniz. Tehlikeyi kendinizden uzakta tutmak istiyorsanız, istediğiniz gibi de, yorumlayabilirsiniz.
Elbette Osmanlının paylaşımı bir günde oluvermedi. Şimdi de Ortadoğu’nun paylaşımı ve Türkiye’nin bölünmesi bir günde gerçekleşmeyecek.
Amerikan Genelkurmay Başkanı, bu işin on yıl süreceğini zaten söylemiş miydi? Bu görüşü de, birçok strateji uzmanı paylaşmamış mıydı?
Önce Suriye’deki paylaşımın belirginleşmeye başladığını ifade edelim.
Bu cümleyi yazdıktan sonra, şu yalan üzerinde sakın akıl yürütmeyin derim. Herkes ağzını açtı mı; Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız der. Bu yalanı yutmayacak kadar aklımızın olduğuna inanıyorum.
Batı tüm gücünü, Orta Doğunun paylaşılmasına ayırmışken, Büyük Kürdistan’nın kurulması aşamasında, hangi kuvvet hangi tarafta yer alacak, şimdi onun belirlenmesi sürecini yaşıyoruz.
Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa; Irak ve Suriye’nin Sünni bölgelerinden pay almayı düşünürken, Suriye’nin kuzey kesimleri Ruslara kalmaktadır.
Ancak, Amerika Rusya’ya diyor ki, söz edilen yerlerde var olabilmen için, Büyük Kürdistan’nın kurulmasında asıl görevi sen(Rusya)yapacaksın.
Sözü fazla uzatmayalım. Ortadoğu’da bizim payımıza bir şey düşüyorsa, onu ancak, Ruslarla kozumuzu paylaştıktan sonra alabileceğiz.
Özetle Ortadoğu’da payımıza Ruslarla savaş düşüyor.
Amerika ve Batı Suriye’de, sözde IŞİD ve El Kaide ile savaşırken, Kürt meselesinden dolayı, Türkiye Rusya ile savaş halinde olacak.
Batının planının esası, bu ana stratejiye dayanıyor. Bu arada, Amerika bize, her türlü yardımı yapıyor görüntüsünü vermekten geri durmayacak. Şimdiye dek, bize satmadığı silahları satacak veya verecek.
Verecek ki; hem ezeli düşmanı Rusya hem de Türkiye telef olsun.
Ancak bu süreçte, hesap edilemeyen ve kendiliğinden gelişen sebeplerden dolayı, Rusya ile NATO arsında bir anlaşmazlık çıkarsa, ya bölüşüm başka bir bahara kalacak, ya da Batı ile Rusya kapışacak. Biz de, vurabilirsek Rusları, Batı ile birlikte vuracağız.
Bölgeye bu kadar çok yığınak yapılmasını asıl sebebi budur.
Eğer Orta Doğu’da, ABD ve Rusya kapışması olacaksa bile, bu Türkiye Rusya kapışmasının bitiminden sonra olacaktır.
Rus uçağının düşürülmesi tüm Amerikan planlarının daha kolay işlemesini sağlamıştır.
NATO savaş gemileri, Rus savaş gemilerinin önünü kesmek üzere, Marmara ve Boğazları kapatması, artık karar-komuta işlerinin Amerika’ya geçmesi demektir.
bulentesinoglu
Bir yanıt yazın