NECDET BULUZ
Şu noktaya dikkat:
Türkiye’yi Rusya ile karşı karşıya getiren dış güçler şu anda daha önce yaptıkları işbirliği çevresinde Akdeniz, Ortadoğu ve Suriye’de bekledikleri ortamı sağladı. Amerika’nın IŞİD bahanesi ile başlattığı operasyonlara İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler de doğrudan katılmaya başladı.
İncirlik Üssü, NATO’nun Üssü haline geldi. Bazı olaylar bizim inisiyatifimizin dışına taşmaya başladı.
Hedef belli, daha önce de yazmış ve uyarmıştık:
Suriye üç bölgeye bölünecek. İsrail’in güvenliğini tehdit eden unsurlar tamamen ortadan kaldırılacak. Kuzey Suriye’de “Kürt koridoru” açılacak. Yanı başımızda Bağımsız Kürt Devleti kurulacak.
NATO’nun Türkiye’yi Rusya’nın tehditlerinden korumak amacı ile bölgeye göndermeye başladığı askeri güç, tamamen daha önce çizilen plan çerçevesinde işletilmeye başlandı. Biz ise halen Rusya ile atışıp duruyoruz.
Konu ile ilgili olarak yapılan yorumlarda Ortadoğu uzmanları şu noktalara dikkat çekiyor:
“AK Parti iktidarı baştan bu yana Suriye ve Ortadoğu politikalarında yanlış yaptı. Şimdi yaşanan bu dehşet dengesi içinde kendinse biçilen role razı olmak durumunda kaldı. Kaybeden ve zarara uğrayan tek ülke olarak Türkiye görünüyor. AKP’nin yanlışları ve tutarsızlıkları nedeniyle bataklığa dönüşen Suriye sınırı uluslar arası sorun haline geldi. ABD, Türkiye’ye sınırında IŞİD’e bitişik 98 kilometrelik sınırı kapatması için baskılarını da artırıyor. Dış güçler, bölgede ve Suriye’de istedikleri hedeflere ulaşınca IŞİD diye bir terör örgütü de kalmayacaktır.”
Zaten dış güçler, taşeron olarak hemen her terörist gruba destek vererek onları kullanıyor. Kendi askerlerini ortaya atmıyor. İşleri bitince de daha önce destek verdikleri terörist grupları yok ederek işlerini tamamlıyor. Eğer bugün Suriye’de yaşananlara bakılacak olursa bu senaryonun bu bölgede de devrede olduğunu açık biçimde görmüş oluruz.
Ortadoğu bataklığından nasıl çıkacağız? Rusya ile olan ilişkilerimiz daha hangi noktalara dayanacak? Bölgede oluşabilecek oldu-bittiler karşısında nasıl hareket edeceğiz? Ekonomideki dengesizlikleri nasıl onaracağız? Bu sorulara şu ana kadar bir yanıt bulabilmiş değiliz. Bölgedeki kaygılarımız da giderek artıyor.
Dikkat edilecek olursa bölgede dış güçler şekillendirme yapıyor. Biz, bu şekillendirmede hangi noktadayız ve kazancımız, kayıbımız ne olacak? Başımıza PKK terör belasını sardılar, dışarıda Rusya ile takıştırdılar bu ortamda bize biçilen rolün dışına çıkmamıza da bu saatten sonra izin vermeyeceklerdir.
PYD’yi PKK ile aynı kefeye koyan biz değil miydik? Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Başbakan Davutoğlu ” Bizim için PKK ne ise, PYD de aynı” demiyorlar mıydı?
Şimdi PYD güçlerine en büyük desteği sağlayan Amerika ve Rusya olduğuna göre, burada göz göre göre oynanan oyunu seyrediyor muyuz, seyretmiyor muyuz? Çünkü PYD güçleri bölgede kurulması planlanan Bağımsız Kürt Devleti’nin çekirdeğini oluşturacak. Dış güçlerin ise kara gücü görevini üstlenecek.
Artık önümüze baksak, “Putin iddialarını ispat ederse, edemezse” tartışmalarına nokta koyarak olup bitenler karşısında sessiz kalmazsak doğru olanı yapmaz mıyız? Çünkü görebildiğimiz kadarı ile bölgede bütün dünya’da dengeleri değiştirebilecek gelişmeler yaşanmaya başlandı.
Sosyal medyada da bazı paylaşımlar yapılıyor, yorumlara yer veriliyor. Gazeteci arkadaşımız Ahmet Faruk Urfalı, geçenlerde konu ile ilgili bazı tespitlerde bulunmuş. Konumuz içinde olduğu için bu tespitleri de sizlerle paylaşmak istedik:
“İran ve Rusya hariç ABD, bütün Avrupa ülkeleri ve Türkiye hükümeti,Esadı devirip Suriyeyi 3 bölgeye ayırmak ve bölgede Irak benzeri federasyona dayalı yönetim kurmanın peşindeler…Asıl adı BİP ( Büyük İsrail Projesi ) olan BOP projesi adım adım işliyor…Bu projeyi yönetenler de senaryoyu uzaktan izliyor..smile ifade simgesi Ne tatlıya karışıyor ne tuzluya..Çünkü taşeronları iş başında ve sistem tıkır tıkır çalışıyor…! Türk halkının yarısıda bu senaryoya şakşakcılık yapıyor…Gün ve sıra bize geldiğinde bu % 50 uyanacak da iş iş’den geçmiş olacak…! Helal olsun adamlara… Taşlara el sürmeden Irak’ta oynadılar, şimdide Suriye’de satranç oynuyorlar…”
Amerika Ulusal Savunma Üniversitesi ve Georgetown Üniversitesi Profesörü Dr. Paul Sullivan, Rusya’ya ait askeri uçağın Türkiye tarafından düşürülmesiyle bölgede artan gerginliğe ilişkin, ” Çok kısa sürede, çok kötü şeyler yaşanabilir, bütün dünya değişebilir” diyerek bundan sonraki gelişmelere dikkat çekiyor.
Olayların bir anda nasıl tehlikeli bir boyuta gelebileceğini anlatan Sullivan, “Bir F-16 ya da bir F-15’in Türkiye’den havalanıp Ürdün’e gitme süresi 10-12 dakika. Ve o Rus jeti düşürüldüğünde, her ne olduysa saniyeler içinde oldu. Ruslar uçaksavar bulunan bir savaş gemisi yerleştirdiler Suriye kıyılarına. Eğer bir başka bu tarz durum yaşanırsa, kararlar saniyeler içinde alınmalı. Siz 1-2 saniyede bir karar vereceksiniz, Ruslar da aynı süreçte karar verecek. Çok kısa sürede, çok kötü şeyler yaşanabilir, bütün dünya değişebilir” diye konuştu.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın