NECDET BULUZ
Rusya’ya ait savaş uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesinin yankıları sürüyor. Daha uzun süre de sürecektir. Olayın iyiden iyiye analiz edilmesi ile bunun tek suçlu ve sorumlusunun Rusya olduğunu görüyoruz. Çünkü, Türkiye angajman gereği haklıdır ve doğru olanı da yapmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’e çağrı yaparak, artık olayı tırmandırmaması gerektiğini anımsatıp “Rusya’ya samimiyetle ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz” diyerek yeniden uyarma ihtiyacı duymuştur.
Konu ile ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın elinde olan bilgi, belge ve dinleme kayıtları da Türkiye’nin haklılığını gösteriyor. Türkiye, Rus savaş uçağının Türkiye sınırlarını ihlal ettiği gerekçesi ile düşürüldüğünü ispat etti. Rusya ise, uçağın Suriye sınırları içinde düşürüldüğü iddialarını bugüne kadar ispatlayamadı.
Genelkurmay Karargâhı’ndaki bilgilendirme sırasında Rus komutanlara, pilotlarına yapılan tüm uyarı anonsları dinletilerek, “Pilotlarınız bizi duyduğu halde hiçbir çağrımıza cevap vermedi. Neden sessiz kalındı” diye soruldu. Rus komutanlarsa, bu soru karşısında hiçbir cevap veremedi.
Rusya’nın, düşürülen savaş uçağının ardından Türkiye’ye yönelik sert açıklamalarına karşın Ankara soğukkanlı diplomasiye devam ediyor. İyi niyet göstergesi olarak Rus tarafı ile bilgilendirme çerçevesinde görüşmeler sürdürülüyor. Son olarak Rus ataşeler Genelkurmay’a davet edildi.
Görüşmede, uçak düşürülme hadisesinin düşmanca yapılmış ya da Rusya’yı hedef alan gibi müdahale olmadığı vurgulandı. Türkiye’nin Suriye’den gelecek her hava aracına karşı daha önce ilan ettiği angajman kurallarının Rusya tarafından da bilindiği hatırlatıldı. Uçağın vurulduğu anda milliyetinin bilinmediği, 10 kez tekrarlanan çağrılara cevap verilmemesi üzerine angajman kurallarının uygulandığı hatırlatıldı.
İyi niyet göstergesi olarak da Rus pilotların bulunması için yoğun gayret gösterildiği belirtildi. Rus yetkililer ise sorulara yanıt veremezken, Moskova kaynaklı iddiaları da ispatlayamadılar.
Özellikle, Rus basınında çıkan ve kurtulan pilota ait olduğu belirtilen “Uyarı duymadık” iddialarının ise gündeme gelmediği öğrenildi. Askeri yetkililer bu iddialar için, “Eğer duymama gibi bir durum varsa burada sorumlu olan Türkiye değil Rus tarafıdır. Dolayısıyla hata da Rus uçaklarında olur” değerlendirmesinde bulundu.
Konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (MGIMO) Öğretim Görevlisi Prof. Andey Zubov, ilginç bir makale yayınladı. Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinden sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ülkesini, “sonuçları iyi hesaplanmamış yeni bir uluslararası maceraya” sokma riski olduğu yorumunu yaptı.
Protestocuların, geçmişte Bolşeviklerin parti merkezinin yer aldığı, şimdi ise Rusya Devlet Başkanlığı tarafından kullanılan meydanda toplanmaları gerektiğine işaret edilen makalede, “Yürüyüş için eski meydana gidilmeliydi, zira askerlerimiz, Türkler ve Suriyelilerin hataları yüzünden değil, Kremlin’in hataları yüzünden ölmüştür. Kremlin’in yanında yürümek ise Rusya’yı, her zaman büyük tutkular peşinde, zafere kaba kuvvetle ulaşmayı ve bir sonraki darbeyi düşünen Putin tarafından sonuçları iyi tartılmamış, bir sonraki uluslararası maceraya sokacaktır” ifadesi kullanıldı.
Konumuz içinde önemsediğimiz bu görüşleri bazı alıntılarla sizler paylaşarak bugünkü yazımızı noktalamak istiyoruz:
“Aslında ne oldu? Putin, Rusya’nın teröre karşı savaştığını ve bunun için Suriye’ye asker gönderdiğini açıkladı. Suriye halkının yüzde 80’i ve Suriye’nin çevresindeki Sünni ülkeler ise Esed yönetimine karşıdır. Dolayısıyla, Putin’in düşünmeden aldığı kararlar kendisini, Suriye halkının büyük bir kısmını, Arap Birliği ülkelerini ve Türkiye’yi düşmanca ilişkiler içine sokmuştur. Türkler çok ölçülü davrandılar. Türkiye neredeyse iki ay boyunca Rusya’nın DAEŞ’e odaklanmasını ve özellikle Kuzey Lazkiye’de Türkmenlerin yaşadığı ve geleneksel olarak Türkiye’yi destekleyen Suriyeli Türklerden oluşan ılımlı Sünni muhalefeti bombalamamasını talep etti. Ne yazık ki Putin Erdoğan’dan ziyade Esad’a yardım etti. Erdoğan, Rusya’dan sadece DAEŞ’e odaklanmasını istedi. Fakat tüm bunlar boşunaydı. Rus uçakları Lazkiye’deki Türkmen köylerini bombalamaya devam ettiler ve sonuç ortada. Bu durumda kim suçlu? Çatışmayı provoke eden taraf tabii ki.”
Olayın sonuçları hiç kuşkusuz tartışılıyor, daha da tartışılacaktır. Bunun getirisinin ve götürüsünün neler olabileceğini de ilerleyen zaman dilimi içerisinde hep birlikte bekleyip göreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz