Benim en büyük düşmanım yalandır… çünkü o düşmandır vehep bahaneler üretir. İçinde ikiyüzlülük,iftira,hayal kırıklığına uğratmak vardır.
Egosunu tatmin etmek için çoğu kişiler bunlara sığınır oysa ki sığınma güç durumda olan kişinin sadece umut beklediği yerdir.Öyleyse bu bir sığınma değil kullanılan bir bencillik olur.
Yaşamınızda bahaneler yaratmanın kolay ve aşka giden yolunu bulduğunuz zaman, sevmek için bahaneniz olur.
Sevmek ve sevilmek her canlının muhtaç olduğu bir kavrama dönüştüğü an işte o zaman böyle bir bahane sizi mutluluğa götürür.
Aşk bahaneleri sizi üzer ama siyasi bahaneler yaralar…
Şimdi kendimize bir fırsat yaratalım ve bu fırsatlar bahanelerimiz olsun o kadar ki, bizleri hiç acıtmasın..
Gel demek için yerine gitmek için bir bahane uydurmak gibi…
Yaşarken öğrenilen şeyler vardır ama yaşadığın evrelerde genlerine yerleşmiş formuller nasıl ki akıl yoluyla mantığına yol çiziyorsa; doğuştan edilinen iç güdülerin seni kontrol altına alıyorsa hataların geleceğe ışık tutan düzeyde olduğu anki hisler tek vuruşlardır yüreğine..
Kendimizi sevmemiz için bahaneler olmalı, insanları olduğu gibi sevmemiz için bahaneler olmalı.
Kendimize anlatabildiğimiz her şeyi, aynı doğallıkla başkasına anlatabildiğimiz an ve mantığın duygularla birliştiği an işte o zaman gerçek olursunuz.
Bu gerçekliği asla kaybetmemek için, düşünmekten irdelemekten vazgeçmeyelim.
Hayat bahanelerle hep güzel olsun…
Refhan İRTEM
|
Yazıları posta kutunda oku