Kafalardaki soru…

NECDET BULUZ

Rusya’nın uçağının düşürülmesinden sonra medyada günlerdir şu soru soruluyor:
“Uçağın düşürülmesi emrini kim verdi?”
Bugüne kadar bu soruya tatmine edici ve rahatlatıcı bir yanıt gelmedi. Bizi yönetenler “Sınırımızı ihlal eden unsurlara karşı silahlı kuvvetlerimize daha önce vur emri verilmişti. Angajman gereği sınırı ihlal eden Rus savaş uçağı vurulmuştur” diyor. Ancak, son emrin kimin tarafından verildiği bilinmiyor.
Yapılan açıklamalarda Rusya’nın hava sahamızı yeni ihlal etmediğini de öğreniyoruz. Bunca zamandır sınırımız ihlal ediliyor, uyarılar yapılıyor ama bir uçak düşürme olayı yaşanmıyor da şimdi neden yaşanıyor? Zamanlamaya dikkat edilecek olursa bunun kocaman bir soru işareti bıraktığını düşünebiliriz.
NATO tarihinde ilk kez yaşanan bu olayda Rusya gibi bir ülkenin savaş uçağının vurulmasının sonuçlarının ağır olacağı bilindiği halde böylesine bir olayın yaşanmasının ardında bazı soru işaretlerinin var olduğunu görüyoruz.
Ortada bazı iddialar var:
AK Parti Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratmak isteyen bazı güçlerin devreye girmiş olabileceği söyleniyor. Rus savaş uçağının da böyle bir gerekçe ile düşürülmüş olabileceğine vurgu yapılıyor. Hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nı kısa yoldan yıpratabilecek böyle bir adımın atılmış olabileceği ifade ediliyor.
İddialara devam edelim:
Özetle Türkiye ile Rusya karşı karşıya getirilecek, savaş çıkmasa bile iki ülke arası açılacak, bu kargaşada Türkiye siyasi ve ekonomik açıdan büyük darbe yiyecek. Rusya’nın Suriye ve bölgedeki ağırlığı iyece artacak ve Türkiye’nin hiç bir etkisi kalmayacak.
Şu noktaya dikkat:
Türkiye, uçağın düşürülmesinden önce Suriye’de etkinliği artırmıştı. Özellikle Kürt koridorunun açılması için uğraş veren PYD’ye karşı mücadele den güçlere destek vererek bu koridorun açılmasını engellemek istiyordu. Hatta, PYD konusunda müttefikimiz Amerika ile bile karşı karşıya gelmedik mi?
Rusya ile kriz yaşanmasından sonraki tabloya bakalım:
Biz Rusya ile restleşirken, PYD, Amerika’nın da verdiği destekle IŞİD ile mücadelesinde büyük mesafe kaydetmiştir. Biz, şimdi bu tablodan uzaklaştık ve bölgedeki gelişmeleri de beklediğimiz noktaya getiremiyoruz.
Amerika, kısa bir süre önce ayağına dolaşan Türkiye’den bu şekilde kurtulmuş oldu.
Rusya uçağının düşürülmesi sonrası ortaya çıkan gelişmelere baktığımızda bundan en büyük zararı gören ve görecek olan ülke konumuna düşeceğimiz de açıkça görülüyor.
İddialara devam ediyoruz:
Bizi, Rusya uçağını düşürtüp, bu ülke ile karşı karşıya getirmek isteyenler şu an Suriye içlerinde planlarını rahatlıkla uyguluyorlar. Bölgedeki çıkarlarını korumak ve kollamak için de sinsice planlar kuruyorlar. Uçağı düşüren Türkiye şimdi son derece çıkmaza girdi ve bu çıkmazdan kurtulma mücadelesi veriyor.
Rusya’yı karşımıza alarak Suriye üzerindeki etkilerimizi de böylece tamamen ortadan kaldırmış oluyoruz. Çünkü Rusya, uçağın düşürülmesinden sonra almaya başladığı siyasi ve ekonomik önlemlerle Türkiye’yi hedefe oturtuyor. Bayır Bucak Türkmenlerine karşı daha acımasız davranıyor. Türkmen kardeşlerimize artık insani yardım bile ulaştıramıyoruz. Rusya, bölgeyi tamamen kontrolü altına alıp, “Burada bundan sonra patron benim” diyecek.
Özetle bölgeden kopuyoruz. Suriye’de artık söz sahibi durumu olmaktan da çıkmak üzereyiz.
Türkiye-Suriye sınır boyunca Suriye içlerinde kurulması düşünülen “Güvenli Bölge” isteklerimiz de böylece tamamen ortadan kalkmış olacak.
İşin bu kadarla da sınırlı kalmayacağını söyleyebiliriz:
Rusya’daki bazı gazeteler, Putin’in bundan sonra PKK’ya daha büyük destek verebileceğini öne sürüyorlar. Bundan böyle Rusya PKK kartını da kullanacaktır. Şu anda PKK’yı bile unuttuk. Terör örgütü yaşanan bu olaylardan istifade ederek toparlanma içine girmiş olabilir.
Şimdi bütün bu gelişmeleri alt alta koyduğumuz zaman bu noktada kazanan taraf olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Kaldı ki bundan sonra bu olayın siyasi ve ekonomik boyutları da ortaya çıktığında bizi nasıl bir tehlikenin beklediğini de görebilmekteyiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - necdet buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir