Kartlar açılıyor…

NECDET BULUZ

Düşürülen Rus uçağı sonrası üç noktaya dikkatlerinizi çekmiştik:
1.- Rusya ile savaş şu an için görünmüyor. Bizi yönetenler “Gerilimi düşürme gayreti içindeyiz” diyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da “Türkiye ilse savaşmayacağız” şeklinde açıklama yapıyor.
2.- Rusya, Suriye’deki konumunu güçlendirecek, bundan sonraki hamlelerinde Türkiye’ye her türlü gözdağını vermeye çalışacak.
3.- Uçağın düşürülmesinin Türkiye açısından olumsuzlukları olacaktır. Yılda 35 milyar dolar gelir getiren Rus turizmi (bavul ticareti de bunun içinde) ,yine yılda 10 milyar dolar getiren tarım, hayvancılık ve tekstil ticareti sallantıya girecek. Rusya’da iş yapan müteahhit ve diğer firmalar sıkıntı yaşayacak.
İşin bundan sonraki gelişmeleri bizim için daha önemli hale geliyor. Bundan sonra bölgede nasıl bir strateji üreteceğiz, hangi adımları atacağız bunlar konusunda çalışmalar yapmamız gerekecektir.
Biz her ne kadar gerilim istemiyoruz, bu konuda da açıklama üzerine açıklama yapıyoruz ama görebildiğimiz kadarı ile Rusya bölgede gerilimi en üst seviyelere taşımakta kararlı görünüyor. Kilis sınırından geçip, Suriye’ye giden TIR’ların Azez’de Rus uçaklarınca saldırıya uğraması 7 kişinin hayatını kaybedip 10 kişinin yaralanması olayı Rusya’nın kararlılığını ve gerilimi yükselteceğini gösteriyor.
Sınırımızın hemen dibinde ölüm yağdıran Rusya uçaklarının bu girişimi aynı zamanda Türkiye’ye gözdağı niteliği de taşıyor.
Ardından da “küstahça” diyebileceğimiz ve can sıkıcı bazı açıklamalarla bu gerilimi daha da yükselteceklerinin mesajlarını veriyorlar.
1.-Mevcut AK Parti Yönetimi Türkiye’nin İslamlaştırılmasını destekliyor.
2.-Türk yetkililer IŞİD ile işbirliği içindeler ve petrol ticareti yapıyorlar.
3.-Türkiye Suriye’deki aşırı dinci İslami teröristleri koruyor ve yardım sağlıyor.
4.- Türkiye çok açık biçimde IŞİD’a yardımda bulunuyor.
Konu bu kadarla da sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Rusya’nın Akdeniz’e inmesini sağlayan Lazkiye’deki üslerine S-400 füzelerinin yerleştirilmeye başlanması işi daha da karmaşık hale getirecektir. Çünkü bu füzeler ile Rusya Akdeniz’i ve Suriye’nin önemli bir bölümünü tamamen kontrol altına almış bulunuyor. Bu füzelerin menzili 480 kilometreden hedefe kilitlenebiliyor ve Rusya bu füzelerine son derece güveniyor. Aynı zamanda Rusya’nın bu füzelerden kimseye satmadığı da biliniyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Kontrol ettiğimiz sahaya giren kim olursa olsun anında vurulacaktır” demesi de yazımızın başından bu yana vurgulamaya çalıştığımız gerilimi daha da artıracak boyutlardadır.
Kremlin’den yapılan açıklamalarda “Rusya Türkiye sınırı boyunca yuvalanmış olan IŞİD başta olmak üzere tüm terörist grupların temizleninceye kadar vurmaya devam edecektir. Bundan geri adım atmamız da mümkün değildir” diyor. Bu açıklama da sınırımızdaki yangının süreceğini gösteriyor.
Burada bizi yakından ilgilendiren konu, bombalanan bu sınır boyunca “güvenli bölge” isteğimizin artık suya düşmüş olacağıdır.
Özetle Rusya elindeki tüm kartları açmaya başlamış bulunuyor. Çünkü Rusya Lazkiye’deki üssü yerleştireceği S-400 füzeleri ile de Suriye hava sahasını kapatmayı planlıyor. Böylece “uçuşa yasak” bölgenin de önlenmesi sağlanmış olacak.
Konu ile ilgili olarak İngiliz Times gazetesi başyazısında, Rusya’nın bir savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi sonrası Suriye’nin Lazkiye kenti dışındaki üssüne S-400 füzeleri gönderme kararını değerlendirdi. Gazete, “Moskova, Türklerin uçuşa yasak bölge rüyasının hayata geçmesini önlemek istiyor” yorumunda bulundu.

Times, Rusya’nın Türk hava sahasını ihlal ederek esasında NATO’nun hava savuna sistemlerini sınadığı görüşünde. Gazete bu noktada Moskova’nın IŞİD’e yönelik hava saldırıları için NATO ile ortak bir komuta merkezi oluşturulması önerisine de şüpheyle yaklaşıyor, “Rusya’nın temel hedefi Esad’ı iktidarda tutmak” diyor.

Nereden bakacak olursak olalım, Rus uçağının düşürülmesinin bedellerinin çok ağır olacağını görebilmekteyiz.

Burada dikkatlerinizi şu noktaya çekmek istiyoruz:
Rusya’nın doğrudan Suriye’ye müdahale etmesi ve etkinliğini bölgede genişletmeye başlaması başta Amerika olmak üzere dış güçleri telaşlandırmıştır. Daha da açıkçası Rusya bölgede istenmiyor. “Oyun bozan” bir güç olarak gösteriliyor. Amerika ve Batı doğrudan Rusya’yı karşılarına almak da istemiyorlar.
Sanki Türkiye burada Rusya ile karşı karşıya getirilmek isteniliyor. Böyle bir oyunun kurgulandığını düşünüyoruz. Bu tuzağa da düşmemiz gerektiğini defalarca dile getirdik. Bugün yinelemek istiyoruz.
Uçağın düşürülmesinden sonra gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Başbakan Davutoğlu’nun açıklamalarındaki gerilimi düşürme çabalarını olumlu buluyoruz. Ancak, yazımızın başında da değindiğimiz gibi Rusya’nın gerilimi tırmandırmaya başlamasını da bizim açımızdan olumsuz bulmaktayız.
Burada Rusya ile baş başa kalan Türkiye olmuştur.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz