CHP’DEKİ ERKEK ARILAR!..

cemil can

 

 

1 Kasım seçimlerinde hezimete uğrayan muhalefet partileri, başarısızlığın nedenlerini tartışılmak istemiyorlar…

İstifa taleplerine kulakları tıkalı…

Gündemi değiştirmek için AKP‘nin dümen suyunda habire top çeviriyorlar.

Bu yüzden, anayasa değişikliği tartışmasına balıklama atladılar…

Anayasadan “Türk” sözcüğünün çıkartılması, “başkanlık sistemi”, “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” görüntüsü altında, federasyona olanak sağlayan değişikliklerin yapılmasına bile itirazları yok…

Kandil’den önde gidiyorlar!..

Seçimlerden önce, Selahattin Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız” sözleri ile sempati ve oy toplayan HDP de çark eden oldu…

Demirtaş, “Yönetim modeli elbette değişmeli” diyerek, anaya değişikliğine destek vermeye hazır olduklarını ifade etti…

PKK’nın darbe üstüne darbe almasını görmezden gelip, “Güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemde, güçlendirilmiş yerinden yönetim” için yeni anayasa istedi…

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Başkanlık sistemi dahil tüm modelleri tartışabiliriz” dedi…

Anayasa değişikliğine Y-CHP‘nin Genel Sekreteri Gürsel Tekin de katıldı…

***

Muhalefet partilerinin tabanında ise başka kazan kaynatılıyor:

Çankaya Belediyesi Başkanı Alper Taşdelen ile ilgili iddialar, Dersimli Kemal’i fena halde sarstı.

Arka arkaya yaşanan gelişmeler karşısında, Kılıçdaroğlu da ne yapacağını şaşırdı.

Yaşamkent’te Yaşar Kemal’in adı verilen parkın açılışında; Çankaya Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddiaları dile getiren internet gazetesi Halkın Habercisi’ne saldırdı.

Gazete sahibi İ. Güven Eroğlu’nu açıkça tehdit etti…

Gazetede yer alan iddialar, belgelere bağlı ve yenilir yutulur gibi değil!

İyice köşeye sıkışan Dersimli, Ermeni soykırım yalanını ilk tanıyan devletlerden olan 3,5 milyon nüfuslu, Uruguay’ın Devlet Başkanı Jose Mujica ile bir görüşme yaparak gündemi değiştirebileceğini düşündü sanırım…

Yemedi tabi…

Görüşme sonrasında yaptığı açıklama ise şaşırttı:

“Yargının bağımsız olmadığı, medyanın özgürce haber yapamadığı, baskının toplumun her kesimine egemen olduğu bir sistem içerisinde bu tür davaların adaletle sonuçlanmasını bekleyemezsiniz, faili meçhulleri eğer yargı kararı ilekapatırsanız o ülkede demokrasiden ve özgürlükten de insan haklarından da söz edemezsiniz” dedi…

Bu açıklamasında; özgürce haber yapılmasını savunun Kılıçdaroğlu, göreve geldiği günden bu yana, kendisine koşulsuz destek veren Halkın Habercisi gazetesinin, üstelik belgelere dayalı olarak yaptığı haberin “iftira” olduğunu ileri sürdü!..

Kılıçdaroğlu’nun bir gün önce talep ettiği “medyanın özgür haber yapması” talebi uçup gitti!

Kumpasçıların işi olduğu şüphe götürmeyen “Faili Mechuller Davası”nda emekli Albay Cemal Temizöz ile ilgili olarak verilen bearaat kararı da Dersimliye battı!..

Başından beri FETÖ örgütüne kol kanat geren; “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarına ses çıkartmayarak destek veren Dersimli’nin “dürüstlük” maskesi tamamen düştü…

Kılıçdaroğlu’na göre; faili meçhuller yargı kararı ile kapatıldılar!..

Hazretin “Ergenekon” ve “Balyoz” davaları için de görüşü aynıdır aslında. Ona göre, darbeciler yargı kararı ile aklandılar!

Lakin bu düşüncesini açık edemiyor.

TSK’yı toptan karşısına almak yürek ister…

***

PKK’nın “Cilo Eyaleti” olarak isimlendirdiği Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde; Buzuldağı, İkiyaka Dağları ve Doski Vadisi teröristlerden temizlendi…

Dersimli Kemal üzüntüsünden yasa battı!..

Teröristlerin temizlenmesi konusunda ağzını açmayan Kılıçdaroğlu, CHP’li iş adamlarına saldırıyor…

Halkın Habercisi Yönetim Kurulu Başkanı, Ankara 1. Bölgeden üç dönem milletvekili adayı olan İlyas Güven Eroğlu’nu, Çankaya Belediyesi’nden ihale alamadığı için, yalan haber yapmakla suçluyor…

Eroğlu’nu “Sözde CHP’li” olarak küçümseyen Dersimli, “Size sözüm söz, onların tamamını CHP’den temizleyeceğim” dedi…

TSK, Doski Vadisinden teröristleri, Dersimli CHP’den halk partilileri temizlemeye kararlı görünüyor!

Halkın Habercisi, CEPA AVM’nin arkasında ruhsatsız olarak yükselen ve Alper Taşdelen’in kayınpederinin kardeşine ait olduğu söylenen 20 katlı bina yüzünden vurulduğunu ve bu adli olayın Güven Hastanesi yetkililerince -sahte belgeler düzenlenerek- kamuoyundan gizlendiğini ileri sürmüştü… (1)

Kabul etmek gerekir, araştırmacı gazetecilik böyle yapılır…

Y-CHP’nin tombaladan çıkan son Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu iddiaların inandırıcı kanıtlarla çürütülmesine ortam hazırlayacak yerde, suçluluk psikolojisi içerisindeki insaların davranışını sergiliyor…

Saldırganlaştıkça daha da küçülüyor!..

***

O kadar şaşkın ki, seçim sonuçlarını değerlendirirken bile yalana başvurdu:

3 milyon 223 bin 262 seçmen artışından CHP’ye düşen yüzde 25 (805.815 oy eder) seçmen artışını yok sayıyor…

Seçmen artışından gelen 591 bin 864 kişilik artışı, oyların artması gibi göstermeye çalışıyor.

Son derece açık ki, CHP oylarında 213.951 azalma olmuştur…

Kılıçdaroğlu, hesap uzmanlığına güvenerek CHP tabanını ve halkı aldatabileceğini sanıyor…

“Dürüstlük” yaldızı üzerinden akıp gitti…

O kadar olsa iyiydi.

Y-CHP’ye verilen oyları: “CHP’li seçmen, partideki değişim sürecini onayladıklarını gösterdi” şeklinde değerlendiriyor… (2)

Dersimli Kemal’in “değişim” dediği yozlaşma; CHP’nin köklerinden kopartılıp, PKK/HDP’ye yaklaştırılması, Atatürkçülerin partiden uzaklaştırılması, Kemal Derviş’in ekonomik politikalarının CHP eliyle uygulatılması ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesine karşı çıkan yurtseverlerin oyalanmasını ifade ediyor…

Onun, “Biz mazlumların yanındayız” sözleri ve TSK‘nın operasyonları sonunda inlerine girilen PKK ile bilgi kirliliği yaratarak Türk halkına örtülü savaş açan Cemaat‘i kastetdiği son derece açıktır…

Adam iyice kafayı yemiş…

Eve kadar nasıl gidip gelebiliyor?!

***

CHP’nin karakteristik özelliği; antiemperyalist ve antifaşistoluşudur.

Bu özelliğini, “Tam bağımsızlık” yanlısı olması ve laiklik ilkesinebağlılığı izler…

Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki Y-CHP, çok değil 5 yıl içerisinde bu niteliklerini tamamını yitirdi…

Bu yüzden, yükselen Amerikan karşıtlığının yarattığı sinerji, 1 Kasım’da AKP’ye yaradı…

TSK’nın 24 Temmuz’da, ABD’nin “kara gücü” olarak görev verdiği PKK/PYD ile IŞİD‘e karşı başlattığı operasyonların meyvesini de doğal olarak AKP yedi…

AKP’nin seçim başarısının arkasında bu gerçeklerin yattığını, kimse inkar edemez…

***

Dersimli Kemal, Atatürk çizgisinden şaşmayan partililerin mecburen verdikleri oyları, CHP’de başlattığı tasfiyeye verilmiş onay gibi gösteriyor…

Bunun anlamı tasfiyeye devam edeceğidir.

Belli ki, istifa edip bir yere gideceği de yok!..

Kılıçdaroğlu komutasındaki işgal birliği, arı kovanındaki erkek arılar gibidir:

Asla bal üretemezler…

İğneleri olmadığı için savaşa da girmezler.

Hazırdan yerler…

Başlarında bir kaç bekçi arı bulunur; öylece kovanın bir köşesinde oturup; çiftleşmek için kraliçe arının uçuş gününü beklerler…

CHP içerisindeki erkek arıların, kovandan uzaklaştırılma zamanı geldi de geçiyor!..

Söylemekten dilimde tüy bitti ama yinelemeye devam edeceğim:

Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli’den kurtulmadan AKP iktidarından kurtulmak olanaksızdır…

Cemil Can

DİPNOT:

(1) http://www.halkinhabercisi.com/(2) http://www.egeekspress.com/page.php?id=3147

1 Kasım seçimlerinde hezimete uğrayan muhalefet partileri, başarısızlığın nedenlerini tartışılmak istemiyorlar… - cemil can

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir