Pzr Nis 27, 2014 3:19
“BİZ ERMENİLERE BİR YURT SÖZVERDİK!” demişti Lord Curzon
“Müttefikler adına yaptığı konuşmada İngiliz heyetinin başkanı Lord Curzon, Müttefiklerin savaşa girmelerinin sebebinin Hristiyan azınlıkları, özellikle Ermenileri korumak için olduğunu ve Ermeni sorununa yaklaşımın yalnız onların yaşadığı acıları tanıyan değil onların gelecekleri için kendilerine verilen sözleri de kapsaması gerektiğini belirtti. Sorunun çözülmesinin, Ermenilerin tarihi hakkı olan bir Ermenistan yurdu kurulmasına bağlı olduğunu ve bunun ya Anadolu’nun Kuzey-Doğu’sunda ya da Güney-Doğu Kilikya ile Suriye sınırı arasında olacağını söyledi. Fransız delegesi Barrére ve İtalyan delegesi Marki Garroni de Curzon’u destekleyen konuşmalar yaptılar.1”
The New York Times gazetesinde 8 Aralık 1922’de çıkan haberde ise şu satırlara yer verilmişti:
“Amerikan-Ermeni Derneği başkanı Dr. George R. Montgomery, Lozan Görüşmelerine gönderdiği bildiride, Dünya Savaşında Fransa ve İngiltere’nin müttefiki olan Ermenilere bir yurt için söz verdiklerini ve Birleşmiş Milletler’ in, Türkiye ile yapılacak bir antlaşmada bu konunun ana şartlardan biri olduğu kararını aldığını hatırlattı.”
Tayyip Erdoğan neden Ermenilerden özür diledi diye soranlar:
Lozan’ı, zorla imzalayan, ve bugün AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidara getiren güçler yıllar önce Sevr için yaptıkları planları yürürlüğe koyabilecekleri “vaktin geldiğine” ya da “o vakti getirdiklerine” inanmış olmalılar!.
2003’de Irak savaşı başlangıcında Tezkere’yi Meclis’ten “geçiremeyen”, daha sonra türlü baskıya rağmen Suriye’ye” giremeyen”, devamlı “kırık notlar alan” Erdoğan, koltuğunun son demlerinde emirleri ifaya mecbur… Kürdistanı kurmak, Ermenistan’a toprak, tazminat vermek sınırları açmakla yükümlü…
İki ucu pis değneğe gelince, bir yanda kendisini koltuğa oturtanların tepesinde salladığı kılıç, öbür yanda emre itaat ederse karşısında bulacağı bir millet var!
1. Lozan Barış Konferansı -Tutanaklar Belgeler
s.183
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk
Erkan Güçiz
erkanguciz@gmail.com
Güncel Meydan