Seçim yorgunluğu ve şokunu anca atlattıktan sonra söz verdiğim üzere kendi seçim izlenimlerimi paylaşmak ve bu beklemediğimiz sonucu ,kendi seçim bölgemden yola çıkarak kendimce yorumlamak istiyorum.Öncelikle Oy ve ötesi girişiminde görev aldığım için çok mutlu olduğumu,eğer sandık güvenliğinden emin olmasam bu sonuca asla inanmayacağımı da söylemek isterim.
Bunları yazarken gazeteci,siyaset bilimci veya sosyolog olmadığımı ,2 seçimdir Sultanbeyli’de görev almakla öteki mahalleyi tanıdığımı iddia etmediğimi de baştan söylemekte fayda var.
Sultanbeyli ,açık ara AKP’nin (her iki seçimde de-ki hep böyleymiş) lider olduğu,onu HDP’nin izlediği bir ilçe.Ben,her iki seçimde de Sultanbeyli’de aynı okulda görev aldım,son seçimde tecrübeli olduğum için özellikle yaşlı ve engellilerin yönlendirildiği alt kat sandıklarından birinde idim.Sonuçta tüm günümü sandık görevlileri ile sohbet ederek,gelen seçmeni gözleyerek,yardımcı olarak ve nasıl oy kullandıracağımıza sandık kurulu ile birlikte karar vererek geçirdim.
Tespitlerim,gözlemlerim;
1) AKP seçmeni adanmış,inanmış bir seçmen.1 Kasım’da sandığa gelenler,getirilenler arasında öyle insanlar vardı ki,gözlerime inanamadım.Hiçbirimiz,
sonuca etkisi ne olursa olsun eli ayağı tutmayan,gözü görmeyen,normal koşullarda yataktan çıkamayacak kadar hasta anne-babamızı,çocuğumuzu sandığa götürmeyiz ki,doğrusu da budur.
2)Seçmen çok bilinçli değil ama seçtiği partiden çok emin,tereddütü yok.Partisine karşı aidiyet duygusu içinde.Bu da pek bizim anlayabileceğimiz birşey değil.
3)Biz nasıl kendi gettomuzda (Kadıköy-Levent) yaşayıp herkesi kendimiz gibi sanıyorsak,onlar da öyle. Kendi gazetelerini okuyor,TV’lerini seyrediyor.Yolsuzluklardan ,yapılan zulümlerden ya haberleri yok (bence),ya da inanmıyorlar.Bizim de sabit fikirlerimiz,esnetmediğimiz görüşlerimiz yok mu?
4)Sultanbeyli dar gelirli vatandaşların yoğun olduğu bir yer ve Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde daha henüz en alt basamaktalar.Özgürlük,demokrasi gibi kavramlar onlara çok uzak.Devletle ilişkileri de bizden çok farklı.Devletin vatandaşa teba gibi davranması onlar için rahatsız edici değil.Devlet onlar için baba -otoritesi kabul edilen,asla karşı çıkılmaması gereken bir figür.
5)Az eğitimli,eğitimsiz halk, belediye hizmeti ile devlet yönetimini birbirine karıştırıyor ki, kabul edelim AKP ,bu insanlarını beklentilerini karşılayacak şekilde iyi belediyecilik yapıyor.
6)AKP seçimlerde çok örgütlü,her sandıkta hem sandık görevlileri,hem de en az bir müşahidleri var.Görevlileri genç ve iyi eğitimli ,sandık görevlilerine genelge kitapçık olarak verilmiş.Gün boyu (her iki seçimde de) AKP’li görevlilerle uyum içinde çalıştım.Tartışmalarınız oldu ama tatlıya bağladık.Akşam ayrılırken bana “sizinle tanıştığımıza memnun olduk “dediler,” ben de” dedim ve gerçekten öyleydi.
7)Her iki seçimde de sandıkta MHP’nin görevlisi yoktu,ki 7 Haziran’da benim sandığımda MHP 3.partiydi.
8)CHP’nin sandık görevlileri ise çok yetersiz,eğitimsiz ve laubali idi.Hele 1 Kasım seçimindeki görevli felaketti,benim ne/kim olduğumu bilmeden (LDP müşahid kartım vardı) kendi seçim tutanağını bile benim doldurmamı rica etti (gözleri iyi görmüyormuş).Daha nice potları var,ki zaten kendisini partiye şikayet edeceğim.
9)AKP’ye oy veren insanları sahtekar,satılmış,hırsızlığa ortak,ahlaksız olarak değerlendirmeyi doğru bulmuyorum.Kızıyoruz ama aslında seçmen oldukça pragmatik bir seçim yaptı.Biraraya gelemeyen muhalefet partilerini cezalandırıp,bu sefer risk almadan iktidarı AKP’ye verdi.Belli ki evinin ekonomisini düşündü.
10)Ben gün boyunca yanıma oturan yaşlı amca ve teyzelerle sohbet ettim,okuma yazma bilmeyenlere parti amblemlerini açıkladım (bu aslında sandık başkanının görevi ama bizim başkan pek yerinde oturmadığı için sandık kurulu bu işi benim yapmama izin verdi).Öteki mahalledeki insanların bizden farkları yok,kötü insanlar değiller.Eğitimli olmadıkları için yanlış seçim yapıyor olmalarında bir yerde bizim hatamız da var.Ayrıca dışardan seçmen ithal edemeyeceğimize göre bu insanlara ulaşmak da bizlerin,desteklediğimiz partilerin görevi.Bunu da hep aynı hataya düşerek ve bu insanları küçümseyerek yapamayacağımız kesin.AKP’yi eleştirelim ama seçmeni bir kenara koyalım.AKP’ye oy veren herkesi de aynı kefeye koymayalım ki,etkileyebileceklerimizi,kazanabileceklerimizi en baştan kaybetmeyelim.
Biraz uzun oldu,zaten sıkılmışsanız okumayı bırakmışsınızdır 😊
Not:ben bu ülkeden gitmeyi filan düşünmüyorum.İşim sayesinde çok yer gördüm,gezmek güzel de,yaşamak istediğim tek yer Türkiye.Ayrıca öteki mahalledeki insanlarla bir arada yaşamaktan da çekinmiyorum,rahatsızlık duymuyorum,yeter ki birbirimizi anlamaya çalışalım.Ha şunu da söyleyeyim,getto diyoruz da bugün 2 kişiden biri AKP’ye oy verdiğine göre zaten bugün de birbirimize değerek yaşıyoruz,kuşkunuz olmasın.
Gamze Özveren Eser
Bir yanıt yazın