NECDET BULUZ
1 Kasım seçimlerine seçmene çeşitli vaatlerde bulunuldu. Özellikle asgari ücret ile emeklileri ilgilendiren, çiftçilerin ucuz mazot kullanmasını sağlayacak söylemlerin şimdi yerine getirilmesi zamanının olduğunu düşünüyoruz. Çünkü % 49,4 ile tek başına iktidara gelen AK Parti’nin seçim vaatlerinde de bu saydıklarımız bulunuyor.
Ak Parti kurmayları “Bazı vaatlerin yerine getirilmesi için yasal düzenlemelere de ihtiyaç var” diyorlar. Hiç kuşkusuz yasal düzenlemeler yapılmadan bazı vaatlerin yerine getirilmeyeceğini hepimiz biliyoruz.
Tek başına iktidar olan ve her türlü yasal düzenlemeyi de tek başına yapabilecek bir gücü elinde bulunduran bir hükümetin bundan sonra verilen sözleri tutmaması için de bir neden bulunmuyor. Yapılması düşünülen düzenlemelere muhalefet karşı da çıksa Hükümet olanların bunu Meclis’ten geçirmesini engelleyemezler.
Üstelik böylesine düzenlemelere karşı çıkanlar da kaybederler.
Asgari ücretin 1300 lira olacağı vaadinde bulunan AK Parti kanadından Ekonomiden Sorumlu Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “Biz bunu bir tavsiye kararı olarak gündeme getireceğiz” gibi açıklamaları şimdiden kafaları karıştırmaya başladı.
Böylesine karmaşık tartışmalardan kurtulmak, kamuoyunun kafasını karıştırmak yerine çok daha samimi ve seçmeni rahatlatacak kararların en kısa zamanda mutlaka alınması ve yerine getirilmesi gerekiyor.
Başbakan Davutoğlu’nun konu ile ilgili vaatlerle ilgili olarak 100 günlük bir eylem planı hazırlanması ve komisyon oluşturularak konuların ele alınmasını istediği söyleniyor. Biz de bunu doğru atılmış bir adım olarak değerlendiriyoruz. Beklentiler var, bu beklentilerin mutlaka kafaları karıştırmadan yerine getirilmesi ve kamuoyunun rahatlatılması gerekiyor.
AK Parti’nin seçim vaatleri ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda şöyle deniliyor:
“Memurdan emekliye, öğrenciden çiftçiye kadar birçok kesime verdiğimiz sözler var, bunların gereği yerine getirilecek. Şimdi oluşturulacak bir komisyonla bunların nasıl bir takvim içinde hayata geçirileceği planlanacak. Çünkü bunların içinde yasal düzenleme gerektirenler de bulunuyor. Bütün bu adımlar süratle planlanıp, yani bir takvime bağlanıp yine süratle hayata geçirilecek. Ancak bunun için öncelikle yeni hükümetin kurulması ve Meclis’in de çalışmalarına başlaması gerekiyor.
Bakan ve partiden konunun uzmanı yöneticilerin katılımıyla oluşturulacak komisyonun takvimlendirmek üzere çalışacağı vaatler arasında, asgari ücretin net bin 300 lira olması, gençlere işlerini kurmalarına yönelik kredi destekleri, genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ve öğrenci bursunun artırılması, emekli aylıklarında yapılacak iyileştirmeler, polislerin ek göstergelerinde yapılacak ayarlama, muhtar maaşına 350 lira zam yapılması, er ve erbaş harçlıklarının arttırılması, çiftçiye yem ve gübrede KDV desteği ile esnafa vergi kolaylığı düzenlemeleri yer alıyor.
En büyük sıkıntıyı çeken emekli kesiminin maaşlarına yapılması beklenen iyileştirme, asgari ücretin 1300 liraya taşınması, çiftçilerin rahat nefes almasını sağlayacak önlemler, öğrenci kesiminin beklentilerinin yerine getirilmesi en önemli konular arasında yer alıyor. AK Parti, bunların dışında da birçok vaatleri sıralamış, yerine getireceği sözünü vermişti.
Bunların yapılması iyi olacak.
Ancak, aynı şekilde bütçedeki açıkları kapatabilmek amacı ile bazı temel tüketim mallarına zamlar gelmeye başlarsa bunun da pek bir anlamının kalmayacağını hemen söylemeliyiz. Bu, aynı zamanda hem pahalılığı, hem de enflasyonu azdırabilir. Böyle bir dengenin de mutlaka kurulması gerekiyor.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın da konu ilgili açıklamaları şöyle:
“Bunların hepsini yapacağız. Sayın Başbakanımız talimat verdi MYK toplantısında. 100 günü planlıyoruz, hangi adımları atacağız. Ne dediysek hızlı bir şekilde 100 günde yapacaklarımızla ilgili acil eylem planı hazırlanıyor.”
Siz bir yandan memurun, emeklinin maaşlarını artırır, asgari ücreti yükseltir, çiftçinin nefes alacağı ortamı yaratırken, öte yandan bunu yapılacak zamlarla geriye almaya kalkarsanız bu vaatlerin bir anlamı kalır mı? Bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini de özellikle anımsatalım.
Zaten parti kurmayları da bunu görüyor ve hesap yapıyorlar. Açıklamalarında “Biz, verdiğimiz sözlerin arkasında duramazsak, güvenirliliğimiz kaybederiz. Seçim öncesi ne vaat ettiysek, ne pahasına olursa olsun bunları yerine getireceğiz. Hükümet olma ve yönetme sanatı da budur” diyorlar.
AK Parti kurmayları şunu da çok iyi biliyor:
Partiyi iktidara taşıyanlar sadece AK Parti tabanı olmadı. İstikrara, güvene ve ekonominin iyileştirilmesini bu partide görenler de AK Parti’ye oy verdiler. Verilen vaatlerin yerine getirileceğine inanan kesimin önemli bir bölümünün oyu da bu partiye kaydı. AK Partililer, tabanları dışındaki bu oy kaymasını da sahiplenmek, korumak istiyorlar. Bunun yolunun da verilen vaatlerin en kısa zamanda yerine getirilmesinde görüyorlar.
Bundan sonra da AK Parti’den “Kazanan Türkiye oldu” sloganını da sıkça duymaya başlayacağız. Bizim temennimizin de böyle olması gerektiğini söylemek istiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz