“Beni kızdırmayın parti kurarım” mesajı…

NECDET BULUZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ 1 Kasım seçimlerinden sonra parlamentoda 5.parti olabilir” sözleri üzerine başlayan tartışmalar sürüyor. Muhalefet cephesi 5.partinin AK Parti’den kopacak milletvekillerinin grup kurması ile gerçekleşebileceğini söylüyor. AK Parti cephesi ise bu açıklamalara tam tersi söylemlerle yanıt veriyor.
Konu bu noktaya gelince AK Parti’nin kurucularından ve eski bakanlarından Bülent Arınç’ın son açıklamaları AK Parti içinde bir depremin yakın olabileceği konusunda bazı ipuçları veriyor. Arınç, yaptığı açıklamada hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, hem eski partili arkadaşlarını eleştiriyor.
Önce şunu vurgulayalım:
Arınç, çok deneyimli bir politikacıdır. Konuşmalarındaki kilit noktalara baktığımızda, kendisine ve çekirdek ekibine karşı özellikle yandaş medyadaki eleştirilerin birileri tarafından organize edildiğini, kendilerinin de hedef tahtasına oturtulmaya çalışıldığını anlayabiliriz. Bakınız bu konuda neler diyor:
“Yeni yetmeler diye tabir ettiğim bir zıpır bir grup, bunlar Ali Babacan’ı beni Hüseyin Çelik’i, Abdullah Gül’ü güçsüz hale getirmek için, trollerden de istifade ederek, sahip olduğu gazetelerden yaylım ateşe tutuyorlar. Çatapatlar göğsümüze geliyor bazen. Ama bunun ülkeye ve partiye hiçbir faydası yok. TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın Bülent Arınç’a ambargo uygulaması… Başka kanallara bakın iki yıldır Bülent Arınç yoktur. Bu birilerini rahatsız etmemden dolayıdır. Ben birilerini rahatsız etmek için televizyona çıkmıyorum. Başka bir amacım yok. Şu anda da hiçbir sıfatım yok. Bu seçimden sonra tek başımıza iktidar olacağız, ama ben bakan, milletvekili olmayacağım. Bende artık bir tehlike beklemeyin dostlar, benden bir yanlışlık beklemeyin. Ben sizin 50 tanenizin bir araya getireceğiniz insanlardan daha iyi konuşmasını biliyorum. Hala”=?” koymanın bir anlamı var mı? Utanmıyor musunuz? ”
Yandaş gazetelerin ve burada yazanların bazı yerlerden talimat almadan kalem oynatamayacakları çok iyi bile Arınç’ın, aslında bu açıklamaları ile kimleri hedef aldığını görmeden gelmemek gerekir.
Dikkat edilecek olursa Başbakan Yardımcılığı döneminde Arınç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arası açılmıştı. Bülent Arınç iğneleyici sözleri ile de dikkatleri çekmişti. Bu nedenle de Arınç’ın özellikle Erdoğan tarafından tasfiye edildiği iddia ediliyor.
Arınç bir başka açıklamasında da üstü kapalı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yapıyor ve şunları söylüyor:
“Konuşmalarım benim açıktır. İnsan yol arkadaşını çok iyi seçmeli. Ama yola çıktıklarını, yolda bulduklarında değişirsen işler yürümez, en azından işler yürümez. Her şeyi birlikte göğüslediniz, her zorluğa birlikte göğüs gerdiniz. Ama sonradan bir herhangi bir rüzgâr sebebiyle siz bir tarafta, arkadaşlarınız başka arkadaşlar buldular, onlarla birlikte yola devam ettiler. Elbette hayat dinamiktir. Yenilenir kendi içerisinde. Ama bu yol arkadaşlığı anlayıştan dışarıya çıktıysa, size düşen şey bir kenarda kalmaktır. Onları üzmemek adına.”
Arınç’ın bombardımanı bu kadarla da sınırlı değil, kendisini dinleyelim:
“Ben 2011 seçim sonuçlarından sonra aday olmayacağımı söyledim, başıma neler getireceğini bildiğim için. Tabi üç dönem meselesi benim gibi düşünmeyenler için de bir sondu. Ancak seçim yaklaştıkça ve 7 Haziran sonuçları görüldükten sonra 3 dönem yasağının anlamsız olduğu ortaya çıktı. Çok haklı bir kararla partimiz bu sınırlamaların kaldırılmasına karar verdi. Ama ben verdiğim kararda ısrarcı oldum. Benim muhatabım partimizin genel başkanıdır. Kendisi benden tekrar aday olmamı ifade etti. Ben de kendime göre sebeplerini ifade ettim. Özür diledim, beni bağışlamalarını rica ettim. Partide aktif görev düşünür müsünüz dedi, hayır dedim. Bir gece 12’den 4’e kadar görüşmemiz oldu. Bana hak verdi sağ olsun. Bu dönem aday olmadım, kendimce çok haklı sebeplerim var.”
Arınç’ın açıklamalarında en ilginç ve vurucu cümleye gelelim. Bu açıklamalarda “Beni kızdırmayın parti kurarım” tehdidi de yer alıyor.
“Yalnız şununla bizi imtihan etmesinler. “Onlar zaten böyle bir şey yapmazlar” diye üstümüze geliyorlar. Ama şunu söylerlerse etkili olurlar, tavsiye etmem de. “Zaten bunların toplumda bir karşılığı yok. Bir araya gelseler ne olacak, parti kursalar ne olacaklar” demeye kalkarlarsa başka türlü bir tepki verebiliriz.”
Bizim duyumlarımız ve siyasi kulislerde konuşulanlara da değinmeden geçmeyeceğiz.
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener, Ali Babacan, Hüseyin Çelik gibi isimler, AK Parti’den kopması beklenenlerle birlikte hareket ederek yeni bir oluşum için kolları sıvamış bulunuyor. Daha önce bu konuda bir gazetede çıkan haberde Gül’ün açıklamaları yer almıştı. Gül, böyle bir açıklamada bulunmadığını söylemiş, ancak, yeni bir hareketin içinde olup olmadığı konusunda açıklama yapmamıştı. Bu suskunluğu da yeni bir oluşumun doğruluğunu onay anlamında değerlendirilmişti.
Seçimler arifesinde Arınç’ın bu çıkışı ve açıklamaları da zamanlama açısından önemsenmelidir.
Siyasi kulislerde AK Parti içinde Erdoğan’ın tutumundan ve Başbakan Davutoğlu’nun yetersizliğinden şikâyetlerin de yoğunlaştığına dikkat çekiliyor.
Öyle görünüyor ki 1 Kasım seçim sonrası siyaset, özellikle de AK Parti cephesinde önemli gelişmeler olacak gibi görünüyor. Bunun sonu nereye dayanır, bunu da bekleyip hep birlikte göreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - necdet buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir