Seçim Hilelerine Dikkat…

IMG_1819

Halkın arasındayız.

Vatandaşlarla konuşuyoruz.

Soruyoruz:

“AKP’ye oy verdiniz, memnun musunuz durumdan? Vatanımızı parçalıyorlar, eyaletlere ayırıyorlar, talan ediyorlar, her taraf hırsızlarla doldu… …”

“Zamlar sizi çok mu sevindiriyor, çok mu mutlu ediyor ki her seçimde gidip, AKP’ye oy veriyorsunuz?”

“Bir yandan Amerika’ya karşı olduğunuzu söylüyorsunuz, bir yandan onun BOP Başkanlarını işbaşına getiriyorsunuz…”

“Sanki Türkiye’nin hiç aç, açık insanı yokmuş gibi, ülkemiz, şimdi bir de milyonlarca Suriye mültecisini doyuruyor, besliyor topraklarımızda… Ceplerine de harçlık koyuyor.”

“Örtülü ödenekte, hazinede para kalmadı. Harcanan para sizin paranız, sizin emeğiniz, sizin göz nurunuz…

“Görmüyor musunuz bütün bu olup bitenleri?”

“Yoksa acı, ıstırap çekmekten keyif mi alıyorsunuz?”

Yanıtlar hep aynı: “Ben AKP’ye oy vermedim ki…”

“Sen vermedin, ben vermedim, peki kim verdi?”

“Bilmem, ama ben vermedim…”

İşin ilginç yanı, en az, her üç kişiden ikisi “Ben vermedim” diyor.

Yani, sokak ile seçim sonuçları tutmuyor.

DSP’li Masum Türker de “Karşıyaka teşkilatımız, inatla, sandık rakamlarını tuttular ve topladılar. İlan edilen rakamlar ile açıklanan rakamların aynı olmadığını gördüler. Tuşa basıyorsunuz, öyle ayarlanmış ki başka partiye yazıyor…” diyor.

YANİ, AKP’Yİ İKTİDARA GETİREN YÜZDE 50’LİK KESİM ORTALARDA YOK. GÖRÜNMÜYOR…

“Bu işin içinde bir bit yeniği var” diyor ve kendi kendimize soruyoruz: “Bir zamanlar, çektiği sıkıntı ve öfke ile Evren’leri, Özal’ları, Çiller’leri alaşağı edip, Devlet Bahçeli’yi Meclise bile sokmayan halk, aynı halk değil miydi?”

Peki, ne oldu onlara?

Ne oldu da bu halk AKP’nin oy deposu haline geldi.

Elbette bu soruyu sorarken, “Sadaka ekonomisi ve din sömürüsü ile uyutulan halk”ı ayrı tutuyoruz. Hesaba katmıyoruz…

O zaman, geriye 2007’den beri uygulanan seçim sistemi, “SEÇSİS” kalıyor.

AKP, 2007 seçimlerinde, oy sayımını internet üzerinden yapmak üzere Amerika’dan bir “yazılım sistemi” getirdi. Bu yazılım sistemi ABD’de Bush’a seçim kazandıran sistemdi. Bu ihaleyi alan firmanın ortağı, dünyanın en güçlü Amerikan yazılım firmalarından birisiydi.

SEÇSİS adı verilen bu sistem güvenirliliği tartışma konusu olduğu için günümüzde gelişmiş ülkeler tarafından yasaklanmıştır, kullanılmamaktadır.

Çünkü dışarıdan basit müdahalelerle seçim sonuçları değiştirilebilmektedir. Kanıtlanmıştır bu.

AKP isterse bu sistemle oylarını yüzde 60’a bile çıkarabilir. Bu mümkündür.

Ulusal olmayan yazılımın yanında, geçen seçimlerde, ayrıca birçok oyunlar oynanmış, hileler yapılmış, şimdiye dek seçim tarihinde görülmeyen olaylarla karşılaşmıştık.

Çöplüklerden çıkarılan, yanmış, parçalanmış oy pusulaları bu hilelerin en basiti, en kolayı, en masumuydu.

Bunun yanında, daha önemlisi, resmi kurumlar tarafından, 2007 Genel seçimlerinde 42 milyon 99 bin seçmenin olduğu ilan edilmişti. Her ne hikmetse bu sayı 2009’da yapılan yerel seçimlerde birden 48 milyona çıktı. Aradaki artışın nedenini kimse anlamadı, muhalefet de sormadı.

Yine birçok yerde binlerce “istenmeyen seçmen”in yazılmadığı mahkeme kararları ile belirlendi. Bunun yanında, oturulmayan mekânlara ya da arsalara, tavuk kümeslerine kayıtlı binlerce seçmen sanal olarak oy kullandı.

Binlerce kişi seçim hileleri yaptığı için cezalar aldı…

Şimdi bütün bu aksaklıkların, üçkâğıtçılıkların yanında, bir de, Suriyeli mülteciler, AKP’nin oy deposu olarak karşımıza çıkmak üzeredir.

MUHALEFETİ UYARIYORUZ:

Siz, böyle hileli hurdalı bir seçim sistemi için gerekli önlemleri almadan seçime giderseniz, biraz zor iktidar olursunuz.

Seçimler gelip, çatmadan, iş işten geçmeden bu konuya el atın.

Partililerinize DENETLEME, İZLEME görevleri verin… Her sandığı seçimin başlangıcından taa sonuna dek gözetim altında tutun. Islak imzalı seçim sonucu raporları alın… (Gerçi onun da çaresinin bulunduğu söyleniyor ya…)

Yoksa bu yazılım sistemleri, bu seçim sistemleri, bu ayak oyunları varken iktidarı rüyanızda bile göremezsiniz…

2007’den bu yana, her seçimde,  bir “SEÇİM UYARISI” yazısı yazmak, benim için gelenek oldu. Ama şimdiye dek pek dikkate alanı da görmedim. Herkes yerinden memnun… Muhalefet, muhalefette kalmayı; iktidar, iktidar olmayı çok sevmiş…

Dünyada artık kullanılmayan bir SEÇSİS seçim sistemini kaldıramadıkları gibi, “Parmak Boyası” uygulamasını bile yeniden geri getiremediler…

Ama biz yine de vatandaşlık görevimizi yapıp, uyarılarımızı sürdürelim.

Belki sesimizi bir duyan, işiten olur…

([email protected])

Halkın arasındayız. - code software yazılım bilgisayar programi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir