Ankara’daki terör saldırısı, tüm evleri cenaze evine çevirdi.
Göğüskafesinin içinde kalp taşıyan her insan o acıyı, anaların, kardeşlerin, amcaların, evlatların feryatlarını yüreğinde hissetti.
Hepimizi hedef aldı o terör. Hepimiz orada olabilirdik.
Her zaman söylediğimiz bir şey vardır. Terör kimden, nereden gelirse gelsin asla ve asla desteklenemez, zaten terörü destekleyen ve medet umanların tek niyeti ülkeyi parçalamak, hedef şaşırtmak, insanları birbirine düşürmek, düşmanlık tohumları ekmektir.
Bunun başka bir sonucu olamaz. Yani şerden hayır çıkmaz.
Fikir ayrılıkları elbette olacaktır ama bu fikir ayrılıklarıyla güzeldir hayat.
Ayrıca Allah’ın verdiği canı Allahtan başka kimse alamaz, her ne gerekçe ile olursa olsun.
Dolayısıyla Ankara’daki kanlı terör olayını hükümete mal etmek taraflı olmaktan öte kasıtlı bir isnattır. Türkiye Cumhuriyeti’ni acz içinde göstermek adına planlanmış bir olaydır.
En mühimi, Suruç olayının benzeri değil aynısıdır. Bu tür eylemlerle “son zamanlarda Kürt halkının büyük bir kısmının meşruluğundan ve haklılığından şüpheye düştüğü” HDP’yi destekleyen kesimin sokaklara çıkması ve etnik hınç ve öfkenin toplumu kuşatması istenmektedir.
***
Sosyal medyada olayın en ağır kelimelerle AK Parti Hükümetine fatura edildiğini görüyoruz. Kitaplar, her terör saldırısının bir fayda temini amaçlı hayata geçirildiği söylerken, böyle bir katliamın AK Parti Hükümetine ne kazandıracağını düşünmek gerekiyor.
Veya kime ne fayda sağlayacağını…
Olayda güvenlik zafiyeti olup olmadığı tartışılabilir ama sorarım size; AK Parti Hükümeti bundan ne gibi bir fayda sağlamıştır, ya da sağlama ihtimali var mıdır?
Suruç olayının hangi partiye “oy” olarak döndüğü ortadayken, olayı devlete mal etmek aymazlıktan öte hıyanet, devleti cani, terörist gibi göstermek de, terörün, teröristin ekmeğine yağ sürmektir. Yaptığı her vahşetin, siyaset simsarları tarafından devlete mal edileceğini bilen bu hain grupların gemi azıya almasına müsaade etmektir.
Bu devlet, -AK Parti Hükümeti olur, CHP Hükümeti olur farketmez- bizim gücümüzdür. Devleti güçsüz göstermek bir yana, terörist ilan etmek, suçunu üzerinden aldığınız terör gruplarına güç verir.
Misal; bir seri katil yerine, her seferinde yanlış kişiyi tutuklayıp cezaevine koyarsanız, dışarıda kalan seri katil cinayetlerine devam edecektir, hem de daha pervasız bir şekilde.
Lafı uzatmaya gerek yok; Çok acılıyız. Birliğimizi, dirliğimizi bozmaya yeltenen karanlık güçler olduğunun farkındalığıyla hareket ederek, tek vücut olmamız gerek. Bize düşen Türküyle, Kürdüyle devletimize destek çıkarak bu oyunu bozmaktır, HDP-PKK arasındaki siyasi münasebetlerin koparılması noktasında birleşmektir. HDP PKK’ye karşı siyasi özerkliğini ilan etmeli ve terör örgütüyle bağı olmadığını göstermelidir.
Bir yanıt yazın