Bilal kaçtı mı, kaçmadı mı?

12077409_10153693332452042_934346571_nEskiden, bilhassa Gezi olaylarında çok izlediğim Halk TV yi izlemez oldum.

Sadece ara sıra bakar oldum.

Oda diğerleri ile mukayese etmek için.

Şimdilerde Halk TV bir türlü istenen randımanı veremiyor ve halkın televizyonu olamıyor.

Bu gerçekten çok üzücü bir şey…

Bünyesinde nice aydın gazetecileri toplamıştı.

Hulki Cevizoğlu, Nihat Genç, Sinan Meydan, Ümit Aslanbay ve Enver Aysever gibi.

Programları zevkle izliyorduk.

Sonra bu değerleri teker teker uzaklaştırdı.

Bir ara Ayşenur Aslan da uzaklaştırılmıştı sonra gönlünü aldılar tekrar programına döndü.

Döndü dönmesine de kadıncağız programında bir kişi biraz CHP’ye eleştiri getirse kızarıyor, bozarıyor ve sözü değiştirmek için elinden geleni yapıyor.

Bazen de konunun en can alıcı noktasında reklam konuyor.

Pek çok değerli konuşmacı bu sebepten uzaklaştırıldı.

Bu ülkeye demokrasiyi getiren CHP ve ona bağlı bu televizyon bence sınıfta kalmıştır.

Bu nasıl demokrasidir ki insanlar susturuluyorlar.

O zaman Erdoğan’ın yandaş medyasından ne farkı kalıyor.

CHP eleştirilemez diye bir şey olmamalıdır.

Uzun yıllar emek verdiğim CHP’yi gerek gördüğümde ben de eleştirmekteyim.

Bundan doğal ne olabilir?

Eleştireceğiz ki partide iyi gitmeyen bir şeyler düzeltilmelidir.

CHP’nin yeni yayın organı gibi çalışan televizyona döndü Halk TV.

Altı oku daha çağdaş, daha evrensel anlayışa göre yorumlayacağız diyen Kılıçdaroğlu,

kendisine bağlı televizyona bir takım yasaklar getirirse inandırıcılığı kalmaz.

Haberi var mıdır yok mudur bilemem ama bu kısıtlamaları getirenler bence yanlış yapmaktadırlar.

Hatırladığım kadarıyla Hulki Cevizoğlu’nu CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin’i eleştirdiği için çıkartılmıştı.

Oysa ilk eleştirenlerden teki bendim.

Sosyal medyada Ekmeleddin’e hayır sayfası açmıştım. Bir hayli ilgi görmüştü.

Bazıları beni başka bir partiye hizmet etmekle suçlamışlar bir yığın sözler sarf etmişlerdi.

Bana gaipten sesler gelmemişti tabi ki.

Olay neydi, birincisi tecrübeydi partiye tepeden inme gelmemiş 25 sene içeride politik siyasi ders alarak bilinçlenmeydi.

Halk ile olsun, örgüt ile olsun devamlı irtibat halinde olmamdı.

Şayet o günlerde Sayın Kılıçdaroğlu bizlere kulak verseydi o seçimde CHP hezimete uğramayacaktı.

Doğru dürüst bir aday çıkarabilseydik belki de Türkiye bugünleri yaşamayacaktı.

Yani şunu demek istiyorum, hakaret etmeden yapılan öz eleştiriler CHP’nin iyiliği, iktidara gelmesi içindir.

Genel başkanın bu eleştirilere kulak vermesi çok daha iyidir.

Enver Aysever’in programlarını izlemedim, neler dediğini de bilmiyorum.

Yanlışı olduysa, CHP iyi şeyler yapıyorsa bunu halk takdir etmelidir bence.

***

Amerika ve AB’nin Rusya’yı hedef almalarını anlayabilirim ama Erdoğan’ın “Bize saldırı NATO’ ya saldırıdır. Rusya Türkiye gibi bir dostunu kaybederse çok şey kaybeder”

“Rusya’nın sınırı olmadığı Suriye’de ne işi var? Sözlerini anlamakta güçlük çekiyorum.

Yahu Amerika’nın sınırı var mı?

Saçma sapan sözler bunlar…

Ayrıca,AB ve Amerika bizim dostumuz mudurlar?

Bildiğim kadarıyla ve yazılanlar doğrultusunda topluluklar arasında yapılan her çeşit antlaşma, pakt ve sözleşmeler yararlı olacağı için imzalanır.

NATO’nun, AB’nin bize ne yararları olmuştur?

NATO bir güvenlik kuruluşu değil haçlılara hizmet eden ve uluslararası terörizmden başka bir şey değildir.

Dünyaya yararlı olamayan aksine zarar veren bu pakttır.

Askeri otoriteler tarafından Türk Ordusu tüm dünya orduları içinde “tradition” (savaş gelenekleri, tecrübesi, eğitimi ve dayanıklılığı) alanında 10 üzerinden 9 olan iki ordudan biri olarak gösterilmektedir. Bu konuda 10 alan ordu yoktur.

Bunun için Ergenekon, Balyoz gibi uyduruk davalarla ordumuzu çökertmeye çalıştılar.

***

Bize bizden başka dost yoktur.

Erdoğan bunu ne zaman anlayacak acaba?

NATO’ymuş… NATO’su batsın.

Türkiye’nin her tarafına babalarının evleri gibi üsler açtılar.

Sıkıştıkları zaman Türk askerinden yardım talep ederler ama Türkiye biraz başını kaldırmaya kalksa hemen silah ambargosu yaparlar.

Yalan mı ey milletim? Benim güzel halkım bir düşünün lütfen…

Türkiye üzerine büyük oyunlar oynanmaktadır ne yazık ki

Neyse bu konuda anlatacak çok şey var ben uzatmamak için yazmıyorum.

Rusların hava sahalarımızı ihlalleri bir oyun mudur?

Erdoğan ve Putin kapalı kapılar ardında ne konuştular.

Aynı soru Putin ve Obama için de geçerlidir.

Sanırım birer viski veya kahve içmek için bir araya gelmediler.

Ortadoğu coğrafyasının değişmesi için anlaştılar mı?

İnsanın aklına her şey geliyor.

Siyaset o kadar kirlendi ki kime inanacağımıza şaşırdık.

Ben söylediysem ispat edemeyenler şerefsizdirler, namussuzdurlar sözlerini çok duyduk.

İspat edilince de tık çıkmadı kimseden.

Rusya, Türkiye’nin hava sahasını son günlerde iki defa ihlal ederek Esad’ın düşmanlarına Suriye’nin egemenliğini ihlal etmeyin uyarısını mı yapmak istedi, yoksa altında başka şeyler mi var?

Hani seçim yaklaşıyor ya seçimlerin ertelenmesi için bu da bir proje midir?

Yoksa 3. Dünya savaşına mı savaşına mı gebedir dünya?

Velhasıl hiç güzel şeyler olmuyor bunun sebebi de Türkiye’de ipin ucu kaçmıştır.

Türkiye bir boşluk içindedir çünkü gerçek bir iktidar yoktur.

Bilal kaçmış mı kaçmamış mı beni hiç ilgilendirmiyor.

Çünkü şu arada mevzubahis olan vatanımızdır.

Ne geliyorsa başımıza yasa masa dinlemeyen, sadece kendisini ve ailesini kurtarmaya çalışan bir zihniyetin elinde uçurumlara doğru sürükleniyoruz.

Ha, yarınlardan umutsuz muyum, asla…

Türkiye ne kötü günler yaşadı bunu da atlatacaktır.

Zira ordumuz dimdik ayakta ve görev başındadır.

El birliği ile bunun da üstesinden geleceğiz…

Tünay Süer

Eskiden, bilhassa Gezi olaylarında çok izlediğim Halk TV yi izlemez oldum. - sinan meydan

Yorumlar

  1. Mustafa Aslan AKSUNGUR avatarı
    Mustafa Aslan AKSUNGUR

    Dillerine ve kalemine sağlık üstadım. 2015 Türkiye’sinin içine itildiği acınası durumunu, dupduru sunmuşsunuz. Bugün, iktidarıyla muhalefetiyle Türkiye’mizin gerçek bağımsızlığına sahip çıkacak bir siyasi kuruluşumuz maalesef yok.
    Ne Amerika.. ne Rusya; BAĞIMSIZ TÜRKİYE olabilmen in baş koşulu, bugünkü ÇIKARCI güruhunu başımızdan def-etmekle mümkündür. Nasıl mı? Nasılını zaten siz de son sözünüzle söylemişsiniz: “El birliği ile..!” Saygılar sayın Tünay Süer üstadımız, saygılar… m.a.a.

  2. Tünay Süer avatarı
    Tünay Süer

    Sayın Mustafa Bey
    Değerli yorumunuz ve katkınız için çok teşekkür ederim.
    Sizin de yüreğinize sağlık.
    Böyle bir okurum olduğu için mutluyum.
    Esenlikler dilerim
    Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir