KO-ALİSYON
HÜSEYİN MÜMTAZ
Partisinin seçim beyannamesini açıkladığı toplantıda Bahçeli, 1 Kasım seçimlerinde de 7 Haziran benzeri bir sonuç çıkması halinde, “HDP dışında, tüm partilerle koalisyona hazırız” demiş.
Haziran’dan, Kasım’a ne değişmiş?
Milliyet’ten Mehmet Tezkan diyor ki; “Bahçeli pişman.. Blöf yaptı, tutmadı..Bütün kapıları kapatarak AKP’yi CHP’yle koalisyona zorlamak istedi; Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdü..”
Doğru ama eksik, hem zaten asıl faktör de o değil..
Asıl faktör “Türkeş”tir..
Zamanlamasıve kapsamı, şekli, şemaili, şümulü her şeyi tartışılabilir ama Türkeş’in; Dâvutoğlu’nun “seçim hükümeti”nde yer almış olması, 17 senedir tek tuğla konulmadığı için yavaş yavaş harabe haline dönüşen “sur”un en altındaki temel taşlarından birinin çekilmesi demek olmuştur..
Anladığımız kadarıyla Türkeş, AKP iktidar veya ortağı olduğu sürece “başbakan yardımcısı”dır.
Bahçeli’nin koalisyon zarfının arkasındaki asıl gerçek işte odur.
Seçim sonrası eğer bir AKP-CHP koalisyonu olmazsa kurulacak olan AKP-“M”HP koalisyonundaki Bakanlar Kurulu fotoğrafını gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?
Dâvutoğlu’nun iki yanında iki Başbakan Yardımcısı, biri Türkeş, öbürü Bahçeli..
İşte Bahçeli, “ilke” filan değil, o fotoğrafta Türkeş’i yalnız bırakmamak için “u” dönüşü yapmıştır.
Bahçeli’nin seçim beyannamesini açıkladığı toplantıda yapmaya çalıştığı “bozkurt”u gözünüzün önüne getirin lütfen.
Başı bir türlü göğe
eremediği için ancak ve zorla iki yana sallanan, tüyleri dökülmüş ve kulakları aşağı sarkmış, etrafa zor bakan bir “kurt”..
Bir de “Başbuğ”un Bozkurt’unu hatırlayın.
1 Kasım’a daha çok var..
Bundan böyle kime oy vereceğimi iyice düşüneceğim. 6 Ekim 2015
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ