NECDET BULUZ
Rusya’nın Suriye’de uçakları ile havadan terörist olarak gördüğü grupları bombalamaya başlaması ile birlikte İran da yakında Hizbullah ile karadan savaşa girecek. Zaten bu konuda taraflar bir şey saklamıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, yaptığı açıklamada “Esad meşru güçleri ile kendisini ve ülkesini koruyor. Esad’ın savaştıkları terörist gruplar” diyor.
Bunun anlamı şudur:
Suriye’deki tüm İslami gruplar Esad’ın düşmanı olarak görülüyor. Meşru savunmada Rusya da Esad’ın yanında yer alarak ona destek çıkıyor. Daha da açıkçası Suriye’nin Amerika’nın arka bahçesi olmayacağı mesajını vermeye çalışıyor.
Amerika IŞİD’ı aylardır havadan vuruyor. Kuzey Suriye’deki PKK’nın uzantısı PYD’yi kara gücü olarak kullanıyor. PYD’ye bugüne kadar görülmemiş yardım ve destek yağıyor. En modern silah ve araç gereçlerle bu örgüt güçlendiriliyor.
Rusya’nın buna hamlesi de başladı: Rusya uçakları ile Suriye’de ayırım yapmadan tüm yabancı güçlere ve örgütlere karşı çok büyük hava operasyonları yapıyor. Sorun hava operasyonları ile çözülmeyecek. Bu nedenle de İran’ın Hizbullah’ı kara ordusu olarak Suriye’de süpürme operasyonlarını yapacak.
Türkiye için işte sorun burada başlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın El Kaide, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve diğer İslami gruplara karşı Rusya’nın hava harekâtlarına karşı çıktı. Erdoğan açıklamasında “Rusya Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor, bunu anlamak istiyorum” diyor. Esad yönetimine tavrını sürdüreceğini de belirten Erdoğan,”Şimdi biz oradaki terör örgütlerine yönelik olarak ‘Şu iyidir, şu kötüdür’ şeklinde bir yaklaşım içinde değiliz. Bizim sadece Özgür Suriye Ordusu ve ılımlı muhalefet dediğimiz gruplarla zaman zaman müşterek çalışmalarımız olmuştur. Bu konuda, Suudi Arabistan’la müşterek çalışmalarımız var, görüşmelerimiz devam ediyor; bundan sonra da yine aynı şekilde olacaktır” şeklinde görüşlerini dile getiriyor.
Erdoğan’ın haklı olduğu noktalar da var. Aynı açıklamasında “Rusya’nın Suriye’ye bir sınırı yok. Ama benim 911 kilometre sınırım var. Olanlardan da rahatsızım. Şu anda 2 milyon insanı misafir ediyor. Rusya’ya gitmedi bunlar. 2 milyon insana biz bakıyoruz, Rusya bakmıyor. Rusya Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor, bunu anlamak istiyorum. Bu konuda üzüntülerimi de kendisine ifade edeceğim. Mademki iki dost ülkeyiz, bu konuda attıkları adımı, yaptıklarını tekrar gözden geçirmelerini isteyeceğim.” İfadelerini kullanıyor.
Bu noktada söyleyeceklerimiz var:
Suriye’de kaybedenlerin başında geliyoruz. Baştan bu yana uyguladığımız Suriye politikalarımız tamamen çökmüştür. Bunu konu ile ilgili daha önce yazdığımız yazılarda dile getirdik.
Rusya’nın Suriye ile bu kadar neden ilgilendiğini soran Cumhurbaşkanı Putin ile bu konuyu görüşeceğini de açıkladı.
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “ Amerika’nın burada ne işi var? Önce bunu sorgulayın” derse buna ne yanıt verecektir biz de bunu çok merak ediyoruz.
Okyanus ötesinden gelerek bölgede yeni oluşumları düzenlemek isteyen Amerika’nın gerçekten buralarda işi ne? Daha önce Irak işgali ile başlayan ve bölgede huzur bırakmayanlar, buralara barış değil, karışıklık getirdiler. Bunlardan da en çok kaybeden bi olmadık mı?
Demek ki, her ülke önce güvenliğini ve çıkarlarını düşünüyor. Suriye üzerinde oyun da bunun bir parçasıdır. Artık bu gerçeklerin görülmesi ve bundan sonra da bu gerçekler ışığı altında hareket edilmelidir.
Ülkemize yığılan sığınmacı konusunda Amerika ya da AB ülkeleri ne yapıyor? Bunların kapılarına dayanması üzerine harekete geçenler boş sözlerden başka ne işe yarıyorlar? İşbirliği içinde olduğumuz Suudi Arabistan, Katar gibi İslam ülkeleri ne verdiler? Niye kendi soydaşlarına kapıları açmadılar?
Ortada olan gerçek şu:
“Esad gidecek” diye beklerken, Esad’ın koltuğunu sağlama aldığını görüyoruz. Çünkü Rusya şimdi Esad’ı güçlendiriyor. Bununla da kalmayacaklar. Esad’ı IŞİD’a karşı savaşın bir parçası haline getiriyor. Dikkat edilecek olursa Rusya uçakları IŞİD’ dan çok Esad’ın diğer düşmanlarına bomba yağdırıyor.
Sonunda Amerika ve koalisyon güçleri Esad ile birlikte IŞİD’a karşı ortak savaşmak durumunda kalacaklar.
Esad’ın ülkesinde siyasi değişim için hazır olması da en azından şimdilik kalıcı olduğunu gösteriyor.
Bir başka gerçeği daha görmeliyiz:
Bölgedeki dengeler bir anda değişiverdi. Rusya –Esad ve İran lehine gelişen ortamda Türkiye yalnız kaldı. Bu saatten sonra Rusya’yı durdurmak da pek mümkün görünmüyor. Putin, son yaptığı açıklamalarda buna vurgu yapıp “Bizim çıkarlarımız önceliğimizdir. Suriye’nin Amerika’nın arka bahçesi olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” diyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın