NECDET BULUZ
Suriye’de çok önemli gelişmeler oluyor. Amerikan uçaklarının IŞİD’ı bombalamasının ardından Rusya da ilk kez Suriye’de hava operasyonlarına başladı. Rusya Devlet Başkanı Putin, hava harekâtı öncesi yaptığı açıklamada “Esad’a karşı mücadele eden tüm terörist gruplar hedefimizde olacak” demişti.
Aslında herkes Rusya’nın ana hedefinin IŞİD olduğunu söylüyordu. Ancak, Rusya IŞİD dışındaki tüm Esad karşıtlarına karşı hava harekâtı başlattığını IŞİD dışı hedefleri de vurarak gösteriyor. Amerika ile Rusya arasında yapılan anlaşmaya göre Rusya uçaklarının hedefi IŞİD olarak belirlenmişti. Rusya’nın IŞİD dışındaki hedeflere yönelmesi “Rusya Amerika’yı da dinlemiyor” şeklinde yorumlanıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Suriye’yi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “2. Stalingrad” yapacağını söylemesinin ardından gelen hava operasyonlarının 2. gününde Rus savaş uçaklarının, AKP iktidarının desteklediği iddia edilen, içinde El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi, Ahrar’üş Şam gibi örgütlerin bulunduğu Fetih Ordusu’nu vurduğu bildirildi. Rusya’nın vurduğu bölgenin, Fetih ordusunun bütün güçlerini yığarak işgal ettirilen bölge olduğu söyleniyor.
Rusya uçaklarının ilk gün operasyonlarının yankılarını özetleyelim:
Su-24 M ve Su-25 tipi savaş uçakları ve helikopterlerin kullandığı belirtilen operasyonlarda toplam 8 uçuş gerçekleştirildiği de aktarıldı
BBC Türkçe’nin haberine göre ise; Rus jetleri, Türkiye sınırındaki İdlib’de Nusra Cephesi’ni de içinde barındıran Fetih Ordusu mevzilerini vurduğu belirtiliyor.
Lübnan’da yayın yapan ve Suriye’deki Beşar Esad yönetimine yakınlığıyla bilinen Mayadeen (Mayadin) televizyon kanalı, Hatay sınırı yakınlarındaki Cisr eş Şuğur bölgesinin bu sabah Rus jetleri tarafından hedef alındığını aktardı.
Bütün bunlar şunu gösteriyor:
Rusya, bölgede çok önemli bir güç olduğunu ortaya koymaya çalışıyor. Bunun yanında Akdeniz’deki hâkimiyetini güçlendiriyor. Ortadoğu bölgesinde söz sahibi olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Suriye Devlet Başkanı Esad ve Suriye’nin geleceğini ilgilendiren kararlarda önemli bir aktör olduğunu vurgulamaya çalışıyor. Bir yandan da güç dengesini oluşturuyor.
Rusya’nın Suriye’de hava operasyonlarının hedefinde Türkiye’nin desteklediği iddia edilen gruplar da bulunuyorsa, bu aynı zamanda 5 yıldır sürdürülen Suriye politikalarımıza ağır bir darbe olarak da değerlendirilmelidir.
Putin, daha önce yaptığı açıklamada Esad’ın muhaliflerle değil, terörist gruplarla savaştığını, bu savaşta Esad’ın yanında yer almaktan çekinmeyeceklerini ve Suriye topraklarını terörist gruplara bırakmayacaklarını söylemişti. Biz bu nedenle hava harekatlarının IŞİD dışındaki grupları da hedef almasını bir sürpriz olarak görmüyoruz.
Bu konudaki iddialara da göz atalım:
“İdlib ve Cisr eş Şuğur, 7 Haziran Seçimleri öncesinde, AKP’nin seçimleri kaybedeceğinin belli olmasının ardından AKP, Suudi Arabistan ve Katar’ın panik halinde, çok büyük destekleyerek sağlayıp, bütün güçleriyle yüklenerek Fetih Ordusu’nun ele geçirmesini sağladıkları bölge olarak biliniyor. AKP böylece iktidardan düşmeden önce, yangından mal kaçırırcasına radikal dinci kanlı terör örgütlerinin Suriye’deki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyordu. “
Burada önemli bir nokta da şu:
Bilindiği gibi bazı ülkeler Suriye’de yıl aşkın bir süredir operasyon düzenliyor. Bu operasyonlar BM Güvenlik Konseyi kararı ve Suriye yönetiminin onayı olmadan yürütülüyor. Rusya ise bu konuda Şam’ın bilgisi dahilinde hava harekatlarına başladı. Hedefte IŞİD başta olmak üzere tüm terörist gruplar bulunuyor.
Yazımızın başında Rusya’nın Amerika’yı da dinlemediğine değinmiştik. Nitekim hava harekâtının kapsamının genişletilmesi üzerine açıklama yapan Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry “IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) hedef alınmış olsa elbette başka bir şey. Ancak açıkça görünen o ki farklı şeyler yapılmış” diyerek Rusya’nın kendilerini de yanılttığını vurgulamıştır.
Rusya’nın Suriye’deki hava operasyonları ve hedefindeki gruplar bölgede yeni bir sayfa açacak nitelik taşıyor. Putin’in açıklamaları ve kararlılıklarına göz atacak olursak bunu çok daha iyi analize edebiliriz.
Bölgedeki oyunun büyüklüğünü iyi görmek, Suriye’deki bu durumu da buna göre değerlendirmek gerekiyor. İşin ilginç yönü oynanan bu oyunda Türkiye’ye hiçbir rolün biçilmemesidir. Şu anda ortadaki oyuncular Amerika, Rusya, İran ve AB ülkeleri olarak görünüyor.
Özetleyecek olursak, Suriye’de bundan sonra hiç de beklenmedik çok önemli gelişmeler olabilir, bütün bunlara hazırlıklı olmalıyız. Baştan bu yana söylediğimiz Suriye politikalarımızı yeniden gözden geçirip yeni hamleler yapabilmeliyiz. BU saatten sonra yapacağımız hamleler ne kadar başarılı olur bu da ayrıca bir başka tartışma konusu olacaktır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz