HAYIR-LI OLSUN
Sevgili okurlar, uyduruk seçim hükümeti kuruldu.
Hayır-lı olsun.
Uyduruk seçim hükümeti Anayasaya da uygunmuş.
İki adet Milletvekili HDP’den bir adet Milletvekili de MHP. Den.
HDP’li Ali Haydar Konca, Avrupa Birliği Bakanlığına getirildi. HDP’li Müslüm Doğan ise Kalkınma Bakanlığı’na getirildi.
MHP li Tuğrul Türkeş ise Başbakan yardımcısı oldu.
Biz daha önceki yazımızda da bahsetmiştik. AKP sen ne MHP ile ve ne de CHP ile Hükümet kuramazsın, senin kuracağın parti HDP demiştik.
Şimdi AKP ile HDP kendilerini halka alıştırmaya çalışıyorlar.
Kandil eğer bu iki ay içerisinde ateşi keser ve terörist hareketlerine devam etmez ise, bu hususu her iki partide çok iyi değerlendirip, propagandalarında, halka hitap ederken, bakın silahlar bizim sayemizde sustu diyerek oy avcılığına çıkacaklar
Ancak, Kandil bunların AKP ve HDP nin ortak hareketlerine kızarak, terör estirmeye devam ederse, işte o zaman tüm planlar altüst olur ve her iki partide çok şey kaybeder.
1 Kasım seçimleri normal şartlarda çok şeyi değiştirmeyecektir. Fakat seçimden sonra AKP ile HDP hükümeti kurarlarsa, vay Türkiye’nin haline.
Öcalan da salıverilir, Anayasa da değişir, Türk kelimesi de Anayasa’dan çıkar, ortalık toz duman olur. Asıl bölünme süreci o zaman başlar.
Başkanlık sistemi bile gelebilir.
CHP ve MHP kendilerini toparlamalılar. Halkta güven duygusunu arttırmalılar.
Kimse kendisini kandırmasın, vatandaşın çoğu ne Kılıçdaroğluna ve ne de Bahçeliye yeterli güveni duymuyor.
Elbette her iki liderde kendi partilileri ile temas ettiklerinde herkesin önlerinde eğilmelerinden, çok memnun olarak, milletin kendilerine güvendiklerini zannediyorlar.
Peki, o zaman neden oylarınız artmıyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne derse yaptı ve yaptırıyor. İnşallah 1 Kasımdan sonra CHP de MHP de, hatta HDP de Tayyip’in tuzağına düşmezler.
MHP lideri Bahçeli twitir hesabından uyduruk hükümetin kurulmasını içine sindirememiş ve veryansın etmiş. Demiş ki: “AKP-PKK gayri meşru birlikteliği hükümet nikâhıyla ilan edildi. Türk tarihi bu karanlık günleri yazdığında anlama özürlüleri ne yapacak?”
Sayın Bahçeli, HDP yi tamamen PKK’nın yerine koymuş. Peki HDP 80 milletvekili ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Meclisinde değiller mi? Onlarda sizin gibi halk tarafından seçilmediler mi?
Kafa yapıları ve savundukları tezler, bana göre de yanlış. Ancak, maalesef meclisteler.
Tarih bu karanlık günleri elbette yazacaktır. Ne var ki, Sayın Bahçeli, anlama özürlüleri dediğiniz kişiler o zaman yaşamayacaklar ve gerçekleri göremeden öbür tarafa gitmiş olacaklar. Yani sizin söylediğiniz söz havada kalacak.
Bahçeli twitir hesabında son olarak şunu da söylemiş: “Son olarak diyeceğim tekraren şudur. Türk’ü anlamak için önce dinlemek şarttır. Onlar kimseyi dinlemedikleri gibi bizi de duymadılar.”
Yuvarlak ve siyasi kelimeler. Türk dediğiniz kaç kişi kaldı. Kimler Türk, bunu açıklar mısınız?
Onlar dediğiniz kişiler kim? Sizi duymayanlar kimler? Bunları daha net açıklarsanız çok iyi olur.
Türk milleti olarak kendini kabul eden kişiler, sessiz ve suskun beklemekteler. Zaten, özü Türk olanlar, devletin içerisinde çok fazla yukarılara çıkamamaktalar. Ülke öyle bir hale geldi ki, herkes birbirine karıştı.
Şimdi ben çok merak ediyorum. 7 Haziran seçiminden önce meydanlarda söylenen sözler, bu kısacık zaman içinde 1 Kasıma kadar gene söylenecek mi?
AKP iktidarına son vermek isteyen partiler ve partililer, tek bir parti etrafında kenetleşerek oylarını verecekler mi?
CHP ve MHP oylarını arttırabilecek mi? Vatandaş, önündeki tehlikeyi görebilecek mi?
Her kim ne derse desin 2015 in tek otoriter lideri Recep Tayyip Erdoğan, istediğini yaptı ve 1 Kasım’da ülkeyi yeniden seçime götürdü. 1 Kasımdan sonra Hükümet kurulamaz ise, valla gene Recep yapacağını yapar, tekrar seçime götürür bu meclisi.
Uyan be milletim, uyan artık. Duygularınla değil, aklınla, mantığınla kararını ver. Ülke gerçekten sıkıntılı ve karanlık günlere doğru gidiyor.
Gerçekleri gör artık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 30 Ağustos Zafer Bayramı için yayınladığı mesajda, “Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin, adeta küllerinden yeniden doğuşunun, uçurumun kenarından dönerek kendisine yeni bir yol çizişinin ifadesidir. 30 Ağustos Zafer Bayramı, aynı zamanda son devletimiz olan Cumhuriyetimizin de müjdecisidir” dedi.
Burada şu söze dikkat edin. “son devletimiz olan Cumhuriyetimizin de müjdecisidir” demek ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar devam edeceğine Cumhurbaşkanımız da emin.
Bu sözler güzel sözler. Söylenen sözler ile yapılan icraatlar da uyum içerisinde olursa, elbette herkes memnun ve müreffeh olur.
30 Ağustos Zafer Bayramı ulusumuza kutlu olsun.
Geçmişi hatırlayarak, geleceğimizi düşünmenin tam zamanı.
31.08.2015
Zekeriya Tümer.
Bir yanıt yazın