NECDET BULUZ
Gerek Cumhurbaşkanı, gerekse Başbakan Davutoğlu, HDP için bugüne kadar demediklerini bırakmadı. PKK’nın siyasi uzantısı için “PKK neyse HDP de aynı” denildi. Bu tür açıklamaları ve suçlamaları biz de destekledik. Çünkü terör örgütüne destek veren, koruyan kim olursa olsun, hangi parti kimliğini taşırsa taşısın bizim için onlar da teröristtir.
1 Kasım’da seçimler yenilenecek. Düşmüş hükümet seçim tarihine kadar seçim hükümeti ile gitmek durumunda kaldığı için 3 partiden bazı isimlere bakanlık önerisi yapıldı. HDP’liler 3 bakanla hükümette yer almayı kabul etti.
İşin ilginç yanı, “PKK’nın ve Kandil’in uzantıları” diye suçlanan HDP’lilerle AK Partililer şimdi hükümette kol kola olacaklar. Ülkeyi birlikte yönetecekler.
HDP’lilerin sinsi planının tuttuğunu görüyoruz. HDP’lilerin hedefi AK Parti’yi siyasi meydanlarda köşeye sıkıştırmak olacak. Tam AK Partililer kara kara düşünürken, MHP’den bakanlık önerisi götürülen Tuğrul Türkeş’in öneriyi kabul etmesi AK Partililer için bir kurtuluş simidi oldu. AK Parti cephesinde şimdi düğün dernek var. En azından Tuğrul Türkeş gibi bir isimin kabine yer alması HDP’ ye karşı bir cephenin oluşmasını sağlayacak.
Şurasını açık ifade edelim:
Bu millet, kanlı teröristlerin destekçisi ve temsilcileri ile AK Parti’nin ortaklaşa yapacağı hükümeti içine sindirmeyecektir. Doğu ve Güneydoğu’da kan akarken, ard arda şehit haberleri gelirken böyle bir hükümeti kim içine sindirir? AK Parti’ye sempati duyanların bile buna şiddetle tepki göstereceğini düşünüyoruz.
Hükümet içinde HDP’lilerin yer alması, HDP açısından da önemlidir. PKK’nın siyasi uzantıları seçim süresince bunu kullanacaklar, hatta oy artırımına gitmeyi bile sağlayabileceklerdir. Böyle bir durum ve ortam AK Parti’nin aleyhine işleyebilir,buna da dikkatleri çekelim.
Bazı kamuoyu araştırma grupları şimdi anketler yapıyor. Bu anketlerin sonuçlarına baktığımızda AK Parti tabanında da çok ciddi rahatsızlıkların var olduğunu görüyoruz. Özellikle 1 Kasım’da ülkeyi seçime götürecek olan hükümette HDP’li Bakanların yer alması bu rahatsızlıkları daha da artıracaktır.
Elimizde son yapılan anket çalışmalarının sonuçları var, önce bunlara bir bakalım:
Yük¬sek Se¬çim Ku¬ru¬lu¬’nun, “Erken seçim 1 Kasım’da” demesinin ardından araş¬tır¬ma şir¬ket¬le¬ri de par¬ti¬le¬rin oy oran¬la¬rı¬nı bir bir açık¬la¬ma¬ya baş¬la¬dı. Ge¬zi¬ci, Met¬ro¬poll ve ANAR araş¬tır¬ma şir¬ket¬le¬ri¬nin yap¬tı¬ğı 3 ay¬rı an¬ke¬te gö¬re, 1 Ka¬sı¬m’¬da¬ki se¬çim¬ler¬de, 7 Ha-zi¬ran so¬nuç¬la¬rın¬dan çok fark¬lı bir tab¬lo bek¬len¬mi¬yor. Ge¬zi¬ci Araş¬tır¬ma Şir¬ke¬ti¬’nin sa¬hi¬bi Mu¬rat Ge¬zi¬ci, HDP’ye oy ve¬ren¬le¬rin yüz¬de 97’si¬nin tek¬rar HDP’¬ye oy ve¬re¬ce¬ği¬ni, MHP oy ve¬ren¬le¬rin de yüz¬de 75’nin ye¬ni¬den MHP’¬yi ter¬cih ede¬ce¬ği¬ni söy¬le¬di.
METROPOLL Araştırma Şirketi’nin sahibi Özer Sencar da, 1 Kasım’daki seçimde AKP’nin tek başına iktidar olabilecek oyu alamayacağını açıkladı. Sencar, CHP ve HDP’nin oyunda artış olduğunu belirtti, MHP’nin ise oy kaybettiğini vurguladı. Sencar’ın verdiği bilgiye göre, HDP’nin artışı partiler arasında sıralamayı değiştirmese de milletvekili sayısı bakımından HDP’yi üçüncü parti yapıyor. Metropoll’ün araştırmasına göre, AKP 259, CHP 133, MHP 74 ve HDP 84 milletvekili çıkaracak.
AKP’ye yakınlığıyla tanınan Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ANAR) sahibi İbrahim Uslu da erken seçime ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. Uslu, Türkiye’de uzun yıllar bir daha ‘tek parti iktidarı’ yaşanmayacağını ve koalisyonların Türkiye’yi yöneteceğini öngörüyor. “Güneydoğu’da yaşanan terör HDP’yi tehdit etmiyor” diyen Uslu, AKP’nin yüzde 30 olan Diyarbakır’daki oyunun, Suruç’ta bomba patladıktan sonra yüzde 14’lere düştüğünü açıkladı.
Oynanmakta olan oyunları milletimiz açık biçimde görüyor. Oyunu kullanırken de mutlaka sağduyulu hareket ederek iradesini sandığa yansıtacaktır. 7 Haziran seçim sonuçlarını iyi okuyamayan, ülke sorunlarından uzak kalanlara, siyasi oyun içinde olanlara 1 Kasım’da çok daha anlamlı bir yanıtın verileceğini tahmin ediyoruz. Milletimiz enayi ve aptal olmadığını kullanacağı oyu ile ortaya koyacaktır.
Anket sonuçlarını değerlendirdiğimizde 7 Haziran seçim sonuçlarının pek fazla değişmeyeceği görülüyor. Geçenlerde de yazdığımız gibi bu ortamda seçim ve sandık güvenliğinin nasıl sağlanacağı, sağlıklı bir seçimin yapılıp yapılamayacağı da tartışılan konular arasında bulunuyor. Hiç kuşkusuz bu durumun da seçim sonuçlarını etkileyebileceği gözlerden uzak tutulmamalıdır.
Seçim tarihine 2 ay var ve süre içinde nelerin değişeceğini, bu değişikliklerin partilerin oy oranlarına nasıl yansıyacağını şu anda kestiremiyoruz. Eğer içinde bulunduğumuz süre içinde terör olaylarında bir artış olur, ekonomi alanında sarsıntılar sürerse bundan daha çok AK Parti’nin etkileneceğini tahmin ediyoruz.
Her seçim öncesi ve hemen her yazımızın sonuna eklediğimiz bir konuyu daha bu yazımızın da sonuna ekleyelim:
1 Kasım’da sandık seçmenin önüne konulacak. Seçimleri demokrasimiz açısından önemsiyoruz. Demokrasimize, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mutlaka sandığa gidilmelidir. Hangi partiye oy vereceğinizi siz tercih edeceksiniz. Kime oyunuzu verirseniz verin, ama mutlaka sandığa gidip hür iradenizi yansıtın.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın