PKK-KCK’nın ağababası Almanya-Fransa (2)

Bülent Erandaç

23 AĞUSTOS 1514. TÜRK-KÜRT kardeşliğinin bayrağı ÇALDIRAN SAVAŞI’NIN 501’inci yıldönümü kutlu olsun… ABD Yüksek Komiseri Tuğamiral Mark Bristol (20 Şubat 1922) İstanbul’dan Washington’a gönderdiği “Kürt raporunda” şöyle yazıyordu: “Osmanlı toprakları (Mezopotamya) petrol yatakları nedeniyle entrikalara sahne olmaktadır. İngilizler petrol bölgesini denetim altına almak için Kürtler’i Türkler’e karşı kullanmak istemektedirler. Oyun içinde oyun. Fransızlar da çıkar sağlamanın peşindedir…” 1922-2015, aradan geçen 93 yıla rağmen, Derin Avrupa Kürt stratejisi hiç değişmemiştir.
Kürt kardeşlerimizin kaderiyle oynayan emperyalizmdir… Birbirinden farklıymış gibi görünen aşağıdaki olayları beraber okursak, aslında bire bir çakıştığını, üst üste oturduğunu anlamakta gecikmeyiz:
1) Almanya’nın Peşmerge’ye yolladığı silahlar PKK’nın eline geçti. (Şubat 2015) Türkiye Almanya’yı uyardı. Irak’a gönderdiği zırh delici güdümlü füzeler ile DM51A1 tipi parça tesirli el bombalarının PKK’nın eline nasıl geçtiğinin belirlenmesini istedi.
2) Adana’da çok sayıda Milan Tanksavar Füzesi kartuşu bulundu. (14 Ağustos 2015) Almanya peşmergeye göndermişti Milan tanksavarlarını. PKK-PYD’de Kobani’de kullanıyor. MILAN FÜZESİ, Alman-Fransız ortak yapımı anti-tank füzesidir. Uzaktan bir kablo yardımıyla kontrol edilen ve 2000 metre menzili füze helikopterlere karşı da kullanılıyor.
3) Alman Savunma Bakanı Von der Leyen, Bild am Sonntag gazetesinde Türkiye’nin hava harekâtı kapsamında PKK hedeflerinin vurulmasını eleştirdi. (Temmuz -2015)
4) Alman Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Türkiye’yi PKK ile çatışmalar konusunda uyardı, PKK ile çatışmaların arttığı süreçte yaşanacak bir aksamanın (PYD) bölge için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini iddia etti. (Ağustos-2015)
5) Takvim Gazetesi Gen. Yay. Yönetmeni Ergün Diler yazdı: ( 21 Ağustos 2015) “Almanlar her taşın altında. Türk istihbaratının KİLİS’in 30 kilometre dışındaki araziyi temizlemesi ALMAN IŞİD’i adeta bitirdi. Suruç’taki saldırı Alman IŞİD tarafından gerçekleştirildi. Suruç’taki patlayıcı Alman malı.”
6) Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, terör örgütü PYD/PKK Eşbaşkanı Asiya Abdellah ile kadınlardan sorumlu Nassrin Abdalla’yı Elysee Sarayı’nda ağırladı. Fransa’nın PYD’ye silah ve lojistik destek vereceğini söyledi. (Şubat 2015)
Yukarıda sıraladığım paragraflar, buram buram bölücü terör PKK-PYD-KCK’nın arkasında konumlanan Almanya-Fransa’yı net biçimde deşifre ediyor. Konuyu biraz daha açmak için, Suruç katliamının öncesi ve sonrasını masaya yatıralım: PKK-KCK’yı, yalnız iç dinamiklerle izah etmeye çalışmak, KÜRESEL PLANLARI bilmemek demektir.
PKK, dış ülkeler tarafından kullanılan taşeron bir örgüttür. 1978’lerde kurulmuş, bu büyüklükte bir örgütün yaşaması için birkaç ülkenin istihbarat desteğini alması, silah temin etmesi gerekiyor. Desteği veren ülkelerin Türkiye üzerinde emelleri yoksa neden destek versinler? Kandil destek alıyor, diyet borcunu ödüyor… PKK-KCK, ağabalarına güvenerek Türkiye’ye operasyon çekmeye teşebbüs ediyor. Neden acaba?
Türkiye 2002’den itibaren büyük hamleler yapmaya başladı. Ekonomik, siyasi ve politik olarak büyüyordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2009’da barış ve kardeşlik stratejisi ile kangren olmuş KÜRT Meselesini çözmeye karar verdi. 2013 yılı; Öcalan, Nevruz’da son nokta koymaya çalıştı. Bu işin sonucu belliydi. Yeni Türkiye, Ortadoğu’nun kılcallarına rahatça girecekti. Sınırlarımız büyümese bile etki alanımız büyüyecekti.
Neredeyse Ortadoğu’yu, Avrasya’yı, Kuzey Afrika’yı etkileyecek noktalara geliyorduk. O bölgelerin kanını emen ülkelerin ayaklarına basmış olduk. 2013 yılında (100 yıl önce) Ortadoğu haritasını çizen İngiltere-Fransa ve Avrupa lideri Almanya, Yeni Türkiye’yi masaya yatırdı. Türkiye’yi Bölme planlarının Ağababaları, Kandil’e yeni görev emrini verdi: “ÖCALAN’I PASİFİZE ET. YENİ TÜRKİYE’Yİ DURDUR”SONUÇ:Ve… Kandil Baronları-PKKKCK, Suruç katliamını işaret fişeği gibi kullanarak, saldırıyor. LANETLİYORUZ.
Asla unutulmasın. Her karesi şehit kanıyla sulanmış Anadolu topraklarını bölmeyi düşünenler akıttıkları kanda boğulacaktır.

Atatürk Nevruz kutlamalarında, 21 Mart 1922, Ankara

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir