Ağu 25, 2015
Ahmet Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin şahsi, nesebi, mezhebi, ırki malı değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün vatandaşlarımızın eşit hakka sahip olduğu ve eşit bir şekilde de hak iddia ettiği, edebileceği, bunu da demokratik yollarla gösterebileceği bir ulu geleneğin son devletidir” dedi.
Elbette, bir devlet kimsenin şahsi malı olamaz. Zaten devlet “mal” da değildir. Fakat adı üzerinde “millî devlet”leri, milletler kurar. Devlet, millete aittir! Almanya, Almanlara ait değil midir? Fransa, Fransızlara ait değil midir? Bu ülkelerde, herhangi bir etnik grup adına, “Anayasa’daki ‘Alman milleti’ veya ‘Fransız milleti’ kavramlarını kaldırın” önerisinde bulunulabilir mi? Böyle bir öneride bulunan olursa, aklî melekelerinin yerinde olup olmadığından şüphe ederler!
AKP, seçim zamanları “tek millet” diyor ama Anayasadaki “Türklük” tanımının kaldırılması için PKK’nın siyasi temsilcileriyle Dolmabahçe’de mutabakata varan da kendi bakanlarıdır. Zaten “Türk Milleti” yerine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı”nı veya “Türkiyeli” kelimesini getirmek isteyen de öncelikle Tayyip Erdoğan’dır.
* * *
Prof. Dr. Erol Güngör’ün tespitini hatırlayalım:
“Milliyet farklarını hesaba almayan bir İslâm düşüncesi, kaynağını başka sebeplerden almış demektir. Böyle bir İslâmcılık tasarlayanlar, milliyetçilere karşı dolaylı bir etnik hareket içindedirler. Bunların maksadı İslâm birliği sağlamaktan ziyade, yaşadıkları, ülkedeki milliyetçi politikayı nötralize etmektir. Bu azınlıklar, ayrılıkçı bir politikayı takip gücünü buldukları takdirde kendi istikametlerinde bir milliyetçilik hareketi açmaktan geri kalmayacaklardır. Böyle bir güce erişemedikleri müddetçe İslâm davasının şampiyonu olarak görünürler. Panislâmizmin kuvvetli bir siyasi hareket uyandırmayışının sebebi, bu konuda doktrinden bir dayanak bulunamayışıdır. İslâm doktrininde hiçbir zaman tek devlet fikri işlenmemiştir.”
Gerçekten de Hz. Muhammed ve dört halife, İslâm’dan sonra Arap olduklarını inkâr mı etmiştir ki, bunlar, Türk çocuklarının beyinlerini yıkamaya kalkıyorlar ve bir İslâm milleti oluşturmaktan söz ediyor? Kur’ân, “Allah dileseydi bütün insanları tek bir millet yapardı, tek bir ümmet yapardı” diyor. Kur’an’da, insanların dilleri ve renklerinin ayrı ayrı oluşu, Allah’ın varlık delili olarak gösterildiği halde, Türk’ü ve Türk dilini ortadan kaldırmaya çalışanların, İslâm’ı temsil etmek iddiası olabilir mi?
* * *
AKP ve PKK’nın ortak hedefi, Türk’ün ilini ve töresini bozmaktır. Yani Türk devletini bir federasyona dönüştürürken Türk Milleti’nin egemenlik hakkını ve hukukunu da yok etmektir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, “Müdafaai Hukuk”un eseridir.
“Millet” tanımını sadece vatandaşlığa bağlamak ise Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi millî devlet olmaktan çıkarmak projesi için kitap yazdırdığı Erik Zürhrer’in işidir.
Milleti millet yapan ruh, vatandaş olmaktan kaynaklanmaz! Yahut önce millet ruhu inşa edilip ona göre vatandaş seçilmez. Millet, zaten tarihin getirdiği şartlar içinde oluşmuştur. Siz, o bilinen ruha millet dersiniz! Avrupa’da bazı milletler, burjuva devrimi sonucu ortaya çıkmış olabilir. Fakat Asya’da böyle değildir. Türk Milleti, bir proje sonucu ortaya çıkmamış; 1300 yıl sonra yeniden Türk adı ile devlet kurmuştur. İster vatandaş olsun, ister olmasın aynı millî ruha mensup insanlar bir millettir!
Millet varsa vatan vardır, vatandaşlık vardır, devlet vardır.
Vatandaşlık olduğu için millet veya devlet var olmuş değildir!
NOT: Değerli okurlar, birkaç gün için izninizi rica ediyorum.
Arslan BULUT, 25 Ağustos 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Güncel Meydan