Site icon Turkish Forum

“Millet bu değişimi kabul etmiyor, etmeyecektir…”

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

Geçenlerde Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Cemalettin Taşkıran’ın bir yazısı sizlerle paylaşmıştık. Olumlu birçok yanıt aldık. Hocamız bu kez, “Millet bu değişimi kabul etmiyor, etmeyecektir. Bunu da önüne konulacak sandıkta ortaya koyacaktır” diyor.

Yeni seçimde AK Parti’nin beklediği oy oranının çıkamayabileceğine de vurgu yapan Taşkıran, ülkenin tam bir çıkmaza sokulduğunu, yangın yerine çevrildiğini, oynanmak istenilen oyunun milletçe çok iyi bilindiğini de yazısında vurguladı. Taşkıran “Millet son 13 yılda nelerin değiştiğini şu son 40-45 günde net olarak daha iyi gördü. Bugünkü durumdan memnun olabilen aklı başında bir insan var mı?” diye sordu.

Türkiye’nin bir iç savaş ortamına sürüklendiğini ve içinde bulunduğumuz durumun da bundan farksız olduğunu belirten Taşkıran Hoca “Bugün Türkiye’nin her yerinde isyan var” diye yazdı.

Millet olarak yeni bir seçime gideceğimiz şu günlerde Taşkıran’ın bu önemli yazısını virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmak istedik. Seçmeni aydınlatıcı, içinde bulunduğumuz ortamı en çarpıcı örneklerle gözler önüne seren Prof.Dr Taşkıran’ın bu anlamlı yazısı ile sizleri baş başa bırakıyoruz:

“Cumhurbaşkanı “İster kabul edin, ister etmeyin. Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir” demiş. Aslında Türkiye’de neler olup bittiğini yakından izleyen sorumlu herkes Türkiye’nin değiştiğini görüyor. Evet, Türkiye’de sadece yönetim sistemi değil, çok şey değişti son 13 yılda. Biz de bunu görüyoruz. Cumhurbaşkanının söylediği bir tespit ise, bu doğru bir tespittir. Bu durumu biz de görüyor ve değişimin kabul ettirilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Ama bazılarınca anlaşılmayan ve anlaşılmak istenmeyen şu bizce: Siz değiştirdiniz ama, millet zoraki yapılan bu değişimi kabul etmiyor.

Peki neden etmiyor? Etmiyor, çünkü değişim her zaman ileri ve iyiye doğru olmuyor. Maalesef son 13 yıldaki değişim de hep milletimiz ve devletimiz için kötü, hem de çok kötü oldu. Millet bunu görüyor. Millet bunu yaşıyor. Onun için de bu değişimi kabul etmiyor. Etmediğini medya ve propaganda gücü ile % 52 civarında oyla, seçmenin neredeyse yarısının karşı olduğu bir durumla seçilen Cumhurbaşkanı, adeta gövdesini koyarak ve yasaları, hatta Anayasayı ihlal ederek müdahil olduğu 7 Haziran seçimlerinde bizce desteğini % 41’lere kadar düşürmüştür. Bu açık seçik milletimizin bu değişime karşı olduğunun işaretidir.

Millet 13 yılda nelerin değiştiğini şu son 40-45 günde net olarak daha iyi gördü.
Akıl, insaf ve vicdan sahibi hiçbir Türk vatandaşının, Türkiye’nin bugünkü durumundan memnun olabileceği düşünülemez. Ülkenin varlığı, milletin birliği yoğun saldırı altındadır. Mevcut siyasi irade ülkeyi yönetme işini becerememiştir. Sadece kötü kokular gelse de başarılı görüntü veren duble yollarla, Toki konutlarıyla ve THY ile ülke yönetilmiyor. Siyasi irade her şeyi birbirine karıştırdı ve ülkeyi felaketin eşiğine getirdi.

Bebek katiliyle masada müzakere edenler, bunu da millete çözüm diye yutturmaya kalkışanlar hiçbir şeyi çözmediği gibi, millete çok ağır bir çözülme getirdiler. Türkiye’de Türkler ve Kürtler hiç bu kadar birbirlerine adeta” düşmanca” bakmamışlardı. Şimdi bakıyorlar desek yanlış olmaz. 2003’te terör sıfırlanmış, dağdaki katiller etkisizleştirilmişti. Şimdi azdı. Ayrıca, terör en yoğun olduğu dönemlerde bile, belli bir bölgeyle sınırlıydı. Terörist katiller, dağlara sığınmak zorunda kalıyor ve oralarda da bulunup hak ettikleri şekilde cezalandırılıyorlardı. Şimdi şehirlerde ve ülkenin her yerindeler. Açık ve aleni şekilde devlete isyan ediyorlar, bölünme provaları yapıyorlar. Özerk bölgeler ilan ediyorlar. “Silopi, Cizre, Nusaybin, Varto ve Şırnak’ta özyönetim ilan ettik” diyorlar. “Bizim yönetim sistemimiz de fiilen değişti” diyorlar…

Devletle hesaplaşma büyük ölçüde tamamlandı ve siyasi irade istisnasız her kurumu, tabir caizse, “ele geçirdi” ve kendileri dışındakilere hiç hayat hakkı tanımadı. Siyasi irade devletle, Cumhuriyetle, düzenle hesaplaşabilmek için bitmiş terörü hem basiretsizlikten hem de adeta bilerek ve isteyerek yeniden canlandırdı. Bölücübaşı bebek katili ve onun katiller sürüsü mevcut siyasi iradeyi fırsat sayarak hayal bile edemeyeceği ve 40-50 yılda ulaşamayacağı imkanlara son 13 yılda kavuştu. Bizzat devletin raporlarında çözüm süreci ile birlikte bölücü katillerin ülke içinde 80.000. silah gizledikleri bilgileri var.

Bugün Türkiye’nin her yerinde isyan var. Bu durum karşısında sadece analar değil, bütün millet ağlıyor. Yeniden sokağa çıkma yasaklarıyla tanıştık. Yeniden askere müracaat edildi. Tanklar tekrar şehir merkezlerine yerleşti.

Bugün, ülkeye, vatana sahip çıkma zamanıdır. Ülke ağır tehdit altındadır. Önce bu tehdidi ortadan kaldırmak gerekir. Hızla bir kaos ortamına sürükleniyoruz. Bölünmeye, Kardeş kavgasına doğru gidiyoruz. Alanya ve Kırıkkale’de yaşananlar birer işaret olarak değerlendirilmeli. “Yalan, talan ve ihanet üzerine kurulu bir düzeni”, ele geçirilen ve kontrol edilen medya üzerinden yapılan algı operasyonlarıyla zorla kabul ettirseniz de, bu tavır ve tutumla varılacak yer, ülke ve millet için bir felakettir.

Günümüzde içinde bulunduğumuz durum bir iç savaş ortamıdır. Son 40 günde 43 şehit verdik. Buna rağmen bir iç savaş yaşanmıyorsa bu Türk halkının ferasetinden, sağduyusundandır.
Ama onu daha fazla zorlamayın…

Türk Milleti bölgesi, partisi, görüşü, inanışı ne olursa olsun, bütün bu yaşananları kabul etmiyor. Kabul etmediğini sandıkta bir kere daha, güçlü bir şekilde gösterecek. Göreceksiniz…”
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

Exit mobile version