Türkiye artık bu tartışmaları kaldıramaz…

NECDET BULUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize’de yaptığı konuşmada “Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir. Fiili gücüm var” açıklamasının tartışmaları sürüyor. Öyle görünüyor ki bu tartışmalar alevlenerek daha da sürecektir. Ancak, içinde bulunduğumuz terör olayları, siyasi karmaşa ve Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamaları Türkiye’nin önünü daha da tıkayacaktır. Bize göre Türkiye artık bu tartışmaları kaldıramayacak noktaya geldi.
Birçok kesim, Erdoğan’ın bu açıklamalarını “sivil darbe” olarak değerlendiriyor.
Erdoğan, hemen her konuşmasında “Beni halk seçti, yüzde 52 oyla buraya geldim”diyor. Bunu da büyük bir ayrıcalık olarak gösteriyor. Hukukular ise “Cumhurbaşkanı’nın parlamento tarafından seçilmesi halk tarafından seçilmesi arasında bir fark yoktur” diyor.
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede bakınız neler diyor:
“Böyle bir şey mümkün değil. Bu kamuoyunu ikna etmeye yönelik bir ifade. Cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesiyle halk tarafından seçilmesi arasında ne fark var? Halk tarafından seçiminden önce ya da sonra Anayasa’nın, cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini gösteren diğer maddelerinde bu yetkileri arttıran ya da eksilten bir değişiklik yapıldı mı? Hayır. Cumhurbaşkanı’nı kim seçerse seçsin, yetkilerini gösteren maddelerde bir değişiklik yoksa sadece seçim sisteminin değişmesi yetkilerini genişletmez, arttırmaz.”
Prof. Dr. Ergun Özbudun, Erdoğan’ın açıklamaları “hukuken temelsiz açıklamalar” olarak değerlendiriyor ve şunları söylüyor:
“Anayasa şahsi temennilere göre değişmez. 2007 yılında Anayasa’ya cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi eklendi, ancak cumhurbaşkanının yetkilerinde en ufak bir değişiklik olmadı. Bu nedenle yeni bir yönetim sistemine geçildiği iddiasının anayasal dayanağı yok. Bir de açıklamalara bakıldığında enteresan bir cümle var. Fiilen durumun Anayasa’ya uymadığını söylüyor. Demek ki şu anda fiili durumda anayasaya uygun olmayan durumlar olduğunun farkında. Bu da anayasal olarak kabul edilebilecek bir durum değil. Hukuken temelsiz bir açıklama.”
Siyasi parti liderleri ve temsilcileri de yaptıkları açıklamalarda Erdoğan’ın Anayasa’yı tanımadığına vurgu yapıyor ve “sivil darbe”den söz ediyorlar. Görebildiğimiz kadarı ile tartışma sürecektir.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘sistem’ çıkışıyla ilgili “Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’yı tanımadığının, Anayasa’yı askıya aldığının işaretidir” şeklinde açıklama yaptı. Durmaz, “Türkiye’nin sorunu kural tanımayan bir Cumhurbaşkanı’nın işbaşında olması. Bugün hukukun yerlerde süründüğünü bilmeyen yok. Bütün bunların sorumluluğu da 13 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP ve Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanlığı makamında ama başbakanlık yapmaya devam ediyor. Geçmişte siyasete dair değerlendirmeler yapan hâkim ve savcılara, akademisyenlere ‘Cübbeni bırak siyasete gel’ demişti. Kendisine forsunu bırak siyasete gel diyoruz” diyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konu ile açıklamaları daha da sert:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rize’de sivil toplum örgütleri yöneticilerine konuşması kendisi tarafından yapılan darbenin kabulüdür. Yaptığı bu darbenin meşru bir hukuki zemine oturtulmasını istiyor. ‘Anayasa değişikliği yapılarak bunun gerçekleştirilmesini istiyorum’ diyor. Darbeci Kenan Evren’in darbe sürecinin aynısını hayata geçirmek istiyor. Darbecinin özelliği şudur: Önce darbeyi yapar, sonra onun hukuki altyapısını oluşturur. Şimdi Erdoğan da ‘Ben darbeyi yaptım, fiili bir durum oluştu, sıra bunun hukuki altyapısını oluşturmaya geldi’ diyor. Bugün Anayasa halen ortada duruyor. Bir değişiklik yok. Hepimiz ve her kurum bu Anayasa’ya uymak zorunda. Ama Cumhurbaşkanı, fiilen Anayasa’nın değiştiğini söylüyor. Bunu söyleyen kişi de bu Anayasa’ya sadakatle bağlı kalacağına şerefi ve namusu üzerine yemin etmiş kişidir.”
Türkiye, çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Tepe yönetiminin, ülkeyi bu sıkıntılardan çıkaracak, terör belasından kurtaracak adımlar atması beklenirken, daha da sıkıntılara sokacak tartışmaları gündeme taşıması ne kadar doğrudur? Siyasi belirsizlik, ekonomideki çakılma, yarına güvenememe gibi sorunların aşılmasında belirleyici olması gerekenler ülkenin önünü tıkayacak açıklamalardan ve tartışmalardan uzak kalmalıdır. Yazımızın başında da değindiğimiz gibi Türkiye artık bu tür tartışmaları kaldıramayacak duruma gelmiştir.
Aslına bakılacak olursa Erdoğan 7 Haziran seçim sonuçlarını iyi okuyabilse, milletin bugün kendisinin öne çıkardığı yönetim sisteminin değişmesine izin vermediğini görmüş olacaktır. 7 Haziran seçim sonuçları Başkanlık sistemine geçit vermemiştir. Tek adamlık yönetimini istememiştir. Cumhurbaşkanı Rize’de açıklamaları ile bize göre seçmenin verdiği bu uyarıyı tanımadığını ifade etmeye çalışmıştır.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - TurkiyeHalki

Yorumlar

  1. Zekeriya Tümer avatarı
    Zekeriya Tümer

    Necdet bey, bugüne kadar görmediğimiz ve yaşamadığımız olaylar ile karşı karşıyayız.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kim nasıl eleştirirse eleştirsin. Hiç umurunda değil.
    Anayasayı kabul etmediği durumlar oldu. Şimdi ise Anayasa’ya sığınıyor. Kim var hesap sorabilecek Allah aşkına. Şu an zaten istediğini yaptırıyor, uygulatıyor, istediğini yargılatıyor, istediğini hapse tıkıyor.
    Devletin tüm kaynakları da emrinde. Maddi sıkıntısı yok ki. Halk hiç önemli değil.
    Kimse hesap falan da soramaz.
    Allah bu milletin yardımcısı olsun. Atatürk’ün Türk Gençliğine hitabesini gençlerimiz okusunlar ve düşünsünler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir