İKİ TOPLUMLU SALYANGOZLAR
HÜSEYİN MÜMTAZ
Bu bayram, mahallemize; nispeten serin günler ve salyangoz satıcılarının sıtma görmemiş sesleriyle geldi.
Eski “bakan” Ertuğrul Hasipoğlu’nun Rum pasaportu alırken yakalandığı fotoğrafındaki utangaç, mahcup, ezik, yere bakan hâl-i pür melâlini şimdilik bir kenara bırakıyorum.
Önce Çanakkale “iki toplumlu” bir rezilliğe ev sahipliği yaptı, arkadan Akıncı Ramazan günü öğle yemeğinde ve âlemin gözü önünde Yunan salatası ve domuz eti yiyerek “mum dikti”.
(Yemediyse “yemedim” desin, “Menüyü konukların kişiliğine göre hazırlamaya neden dikkat etmedikleri konusunda ilgileri uyardım” desin, onu da yazalım. Ama Rauf Bey’in Makarios’un kahvesini neden içmediği konulu anekdotu biri Akıncı’ya mutlaka anlatsın.)
“Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği (KPKD) Otello Çoksesli Korosu ile Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro’nun, Çanakkale Korolar Festivali’ne katılacağı açıklandı.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, 7-12 Temmuz tarihleri arasında Çanakkale’de düzenlenecek 3.Uluslararası Çanakkale Korolar Festivali’nde Kıbrıs’tan iki koro barış şarkıları seslendirecek. Korolar, Çanakkale İçtaş Kongre Merkezi’nde yer alacak salon konserleri yanında sokak konserleri de verecek.
Çanakkale savaşlarının 100. yıl dönümü sebebiyle barış temasının öne çıkacağı belirtilen festivalde tüm korolar Yakup Kıvrak’ın’’ Sevgi Çiçeği’’ isimli çocuk şarkısını hep birlikte seslendirecek. 30 koro ve 1000’e yakın koristin katılacağı festivalde Türkiye’den, Bulgaristan’dan ve Kıbrıs’tan korolar yer alacak. Festivalde pandomim atölyesi ve koro müziği ile ilgili bir de panel düzenlenecek. Sanat yönetmenliğini Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Koro Şefi Mete Gökçe’nin yürüttüğü festival, 6 gün devam edecek.
Festivale KPKD Otello Çoksesli Korosu ile birlikte Gazimağusa Kaymakamı Şifa Çolakoğlu’nun da korist olarak katılacağı belirtildi.
Çanakkale Korolar Festivali’nde Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro’yu Eleni Melanidou ve Kürşat Tilki; KPKD Otello Çoksesli Korosu’nu ise Erkan Dağlı ve Rana Uluçay yönetecek”.
Hem de Çanakkale’de..
Hem de Çanakkale Savaşları’nın Yüzüncü yıldönümünde..
Böyle rezillik görülmemiştir ey millet..
Hadi Kıbrıs’ın kuzeyinde linobambakilerin bu tür gösteri/taşkınlık/yüzsüzlük sergilemelerine alıştık da Çanakkale’ye ne oluyor?
Anladık onlar aralık gördükleri her kapıdan girmeye meraklılar da Çanakkale’liler ne yapıyor?
Çanakkale’li; Magosa’daki Çanakkale Şehitliği’ne, Çanakkale’de İngilize esir düşen Türk askerlerinin getirildikleri Karakol Esir Kampında “öldürüldükten” sonra defnedilen 33 Şehit’in varlığını bilemeyebilir de “korist” Gazimagosa Kaymakamı da mı bilmez?
“Kaymakam” adaya dönüşte o şehitliğin önünden nasıl geçecek?
Kaymakam Şifa hanım, kaymakamı olduğu Magosa’nın önüne 74’den sonra eklenen “Gazi” ekinin anlamını hiç mi düşünmedi?
Festivali yöneten Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Koro Şefi Mete Gökçe, “Onsekiz Mart”ın ne demek olduğunun farkında mı?
Sonuç olarak Çanakkale’ye yazık olmuştur, Yüzüncü yıla ayıp olmuştur, Magosa’nın “gazi”liğine yazık olmuştur, “Gazi”Magosa Türk Şehitliğinde yatanların da kemikleri sızlamıştır.
Herhalde bir tek “İki Toplumlu Koro”yu Çanakkale’de yöneten Eleni Melanidou’nun etekleri zil çalmış, sevincinden ne yapacağını şaşırmıştır.
2015’in 9 Eylül’ünde; yâni Yunanlıları denize döktüğümüz günün yıldönümünde, Selanik’te her ikisinin de yüzleri “nedense” İzmir’e dönük Venizelos ve son İzmir Metropoliti Hrisostomos’un heykellerinin önünde bir Türk koro şefi bir Türk korosuna “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar”ı söyletsin….
Yahut yine 2015’in 15 Ağustos’unda (20 Temmuz’a yetişmez) Baf Kalesinde, Mutallo’da “Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro” meselâ hiç olmazsa “Nazım Bey Ağıdı”nı söylesin…
Yazdıklarımın her kelimesini geri alacağım…
Özür dileyeceğim… 17 Temmuz 2015
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın