NECDET BULUZ
Önce görüşümüzü yansıtalım:
7 Haziran seçim sonuçları ortaya bir koalisyon formülünü koydu. Meclis’e giren siyasi partilere “Uzlaşın, anlaşın, tek parti hükümetinden ülkeyi kurtarın ve koalisyon hükümeti kurun” dedi. Bu nedenle biz, başlayan görüşmelerin sonunda bir koalisyon hükümeti kurulmasından yanayız. Yeni bir seçimden yana değiliz. Bunu da konu ile ilgili yazdığımız her yazıda yansıtmaya çalıştık.
Ortaya çıkacak bir koalisyon hükümetinin ülke için hayırlı ve iyi olacağını düşünüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Meclis Başkanı İsmet Yılmaz Sivas’taydı. Katıldığı bir televizyon programında da koalisyon görüşmeleri ile ilgili görüşlerini yansıttı. TBMM Başkanı Yılmaz da açıklamalarında “Bir koalisyon hükümeti iyi olur” dedi. Sonra da şunları ekledi:
“İlk başta biz koalisyona girmeyiz, koalisyona katılmayız diyenler şimdi en azından her birisi şunlar olursa koalisyona katılırız diye bir açıklamada bulundular. Ben koalisyon olursa bu ülke için iyi olacağını düşünüyorum. Bu millete bir hükümet koymak lazım, bu ülkeyi hükümetsiz bırakmamak lazım. Bakın Yunanistan’ı görüyorsunuz değil mi? Orada da bir ekonomik sıkıntı var. Yani güneyimizde bir güvenlik sorunu var, batımızda da bir ekonomik sorun var. Allah’a hamd olsun ne güneydeki güvenlik sorunu ne de batıdaki ekonomik sorun buraya gelmedi. Ama Türkiye’de bir fanus içerisinde değil, eğer Türkiye’de istikrar bozulursa, eğer kısa zamanda bir hükümet kurulmazsa o zaman 2023 hedeflerine ulaşabilmek Kaf Dağı’nın arkasında bir hayal olur”
İyi niyetle atılacak her adımı ve görüşü destekliyoruz. Bizim için ülkenin geleceği önemlidir. Siyasi hesapların bir kenara bırakılacağı, ülkemizin geleceğinde görüş birliği içinde olunacak, iç ve dış sorunların çözümünde çare olunabilecek her adımı önemsiyoruz.
TBMM Başkanı Yılmaz’ın koalisyon çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerini birlikte okumaya devam edelim:
“Türkiye’de sorumluluğu ağır olanların daha geniş olması lazım, şu ana kadar gördüğüm birinci partinin daha geniş davrandığıdır. Meclis başkanlığı seçimi de gösterdi ki mecliste bir blok yok. Yani her parti bir diğeriyle uzlaşabilir, bir araya gelebilir. Türkiye’ye hizmet noktasında adım atabilirler. CHP, MHP, HDP koalisyonu, Kılıçdaroğlu bunu isteyebilir. HDP de isteyebilir o da çok net ancak MHP isterse Kılıçdaroğlu’nun dediği doğru olur. MHP’nin söylemine baktığımız zaman ‘HDP’nin bulunduğu noktada biz bulunmayız’ diyorlar. Dolayısıyla bu üçüncü alternatif, MHP’nin söylemine bakınca biraz hayal oluyor. Sonuçta bu ülkeye hizmet gerçekten sorumluluk gerekir. Elini taşın altına koymak gerekiyor. İktidar yıpratır. Yıpranmaya kim talip CHP mi talip, MHP mi talip? Ben meclis başkanı seçilene kadar o çalışma grubunun içindeydim. Dolayısıyla çalışma grubunun içindeki bilgilerimi aktarıyorum. Ak Parti koalisyona mecbur değil, dolayısıyla koalisyonda bulunmak gibi bir derdi yok. Ama tek başına hükümet kurulmuyor. Ak Parti’nin bu ülkeyi yönetme sorumluluğu bakımından bir kırmızı çizgisi yok. Ancak diğer partiler olmazları ileri sürerlerse o kırmızı çizgiler kendilerinin daha önceki öne sürdüklerini olmazsa olmaz derlerse Ak Parti o zaman bu aziz millete şunu söyleyecek, bakın samimi olarak hükümet kurmak için çalıştım ancak olmayacak şeyleri bu ülkenin bu milletin faydasına olmayacak şartları önümüze koydular. Bu şartlarda girilebilecek bir koalisyonun bu ülkeye hizmet etmeyecekleri kanaatine ulaştıklarında koalisyon görüşmelerinden çekilecek millete gidecektir diye düşünüyorum. Bu millet bu tabloyla bir hükümet istiyor. Bütün partilerin mecliste bulunan dört partinin grubuna da şu düşüyor, bu ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için koalisyon için bir araya gelip yapıcı olarak görüşmelere başlamaları lazım. Eğer bu olmazsa seçime gidilir ama seçim sonucu ne olur bu milletin ona karar vermesi lazım. Bu ülkenin hizmete ihtiyacı var. Çevremizde ateş çemberi var. Bu ateş çemberi içerisinde bu ülkeyi esenlikle, güvenlikle limana ulaştırmak lazım. 2023 yıl hedefi veya ondan sonra evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye bırakmak lazım. Dolayısıyla kırmızı çizgi koyarsanız kendinizi kısıtlarsınız, bu milleti hizmetten alıkoyarsınız. Bence seçim yapıldıktan bu zamana kadar ki sürede o kırmızı çizgileri olanların bir çoğunun kırmızı çizgisinin de farklı bir söyleme düştüğünü gördük. Bu aranın dahi faydalı olduğunu düşünüyorum.””
Görüldüğü gibi TBMM Başkanı da bir koalisyon hükümetinin kurulmaması durumunda yeni bir seçimin kanılmaz olduğunu söylüyor. Ancak, yapılacak yeni bir seçimin sonucu ne olur, bu noktada net bir şey söyleyemiyor.
Biz, bu koşullar içinde koalisyon hükümetinin zorlanması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni bir seçimin bugünkü tabloyu pek fazla değiştirmeyeceği görülüyor. Kaldı ki, yeni bir seçimin faturasının ağırlığını bu devlet ve millet kolay kolay kaldıramayacaktır. Çok büyük ekonomik yükün altında kalacağız.
Nitekim Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yaptığı açıklamada yeni bir seçime gitmenin çok büyük riskler taşıdığını, bunun çok iyi düşünülmesi gerektiğini anımsatıyor ve yeni bir seçimden de umulanların elde edilemeyebileceğinin altını çiziyor.
Ekonomistler de yaptıkları açıklamalarda “Yeniden seçim yapılması demek 2015byılının tümüyle hatta 2016 yılının önemli bir bölümünün de kaybedilmesi demek olacaktır. Çoğu kimse yeniden seçim olsa bu tablonun değişmeyeceğini, boş yere zaman kaybedilmiş olacağını düşünüyor. İş dünyası da bir an önce geniş tabanlı bir koalisyon hükümetinin bugünkü sorunların çözümünde etkili olabileceği görüşlerini yansıyor” diyorlar.
Çıkış yolu hem de geniş tabanlı koalisyon hükümetinde görülüyor.
[email protected]
[email protected]
Bir yanıt yazın