HANGİ SİYASET (TÜRKİYE)?
HÜSEYİN MÜMTAZ
Asıl bomba haber, “Meclis Başkanlık Divanı”nın oluşmasıyla ilgiliydi.
Seçimlerde Kürtleri temsil ettiğini iddia eden HDP ile Türkçülüğü reddeden “M”HP eşit sayıda, 80’er milletvekili çıkarmıştı.
(Türkçülüğün reddi için bakınız; “-Türkçülük makbul değil, muteber olan Milliyetçiliktir-. MHP Genel Başkanı Baş Danışmanı Şükrü ALNIAÇIK). )
Meclis Başkanlık Divanı da kazanılan milletvekili sayılarına göre doğal olarak şöyle paylaştırıldı; AKP 8, CHP 4, “M”HP ve HDP 3’er üye..
Dolayısı ile o can alıcı iki soru tekrar gündeme geldi;
1.Memleketin %80’i “aslî unsur” Türk (Atatürk. 5.2.1923 Akhisar TÜRKOCAĞI), geri kalan %20 ise son derece saygın “76 değişik çeşitli grup”dan ibaret olduğuna göre “M”HP kimlerin oyunu almıştı yahut kimlerin oyunu, neden alamamıştı?
2.Bütün Kürtler HDP’ye mi vermişti yahut HDP’ye Kürtlerden başka kimler, neden oy vermişti?
Her neyse, sonuçta Mecliste 80-80; Başkanlık Divanı’nda 3-3’lük bir beraberlik mevcuttur.
Bunun bütün övüncü(!) de Bahçeli’ye aittir.
16 yıl içinde “alayına karşı” tam 12 seçim kaybeden “çekik göz” uzmanı Bahçeli’ye..
Seçimin üzerinden bir ay geçti. Sular bulanık.. Herkes oltasını atmış, bulanık suda oltaya gelecek balık arıyor.
Genç balık, yaşlı balık, en genç balık, en yaşlı balık, monşer balık..
Oltanın yukarıdaki ucunda kim var, kim tutuyor bütün bu balıkları?
Baykal önce CHP’yi karıştırdı, sonra da Halaçoğlu’nu öne sürerek “M”HP’yi.
Başkanlık Divanının teşekkülü ve hükümet kurma görevinin Dâvutoğlu’na verileceğinin belli olmasıyla da hafif bir “çevir kazı, yanmasın!” güftesi duyuldu Bahçeli’den;
“Türkiye’nin hayrı ve selameti için nasıl bir koalisyon modeline ihtiyaç duyulduğu her türlü izahtan varestedir…
Milliyetçi Hareket Partisi, bu dört maddeye hürmetle beraber riayet ve refakat gördüğü takdirde Türkiye’nin siyasi istikrarsızlık yaşamaması için beklenilen fedakârlıkları çekinmeden gösterecektir”.
Hayır, selamet, izah, vareste..
Hürmet, riayet, refakat, istikrar, fedakârlık..
Neyse ki lâtin harfleri ile yazılmış..
Kim yazmış, kimlere yazmış, çok mu uğraşmış, anlaşılsın diye mi, anlaşılmasın diye mi yazmış?
“Karşı olunan Alay”ın 57’inci Alay mı yoksa Hamidiye Alayları mı olup olmadığını yakında öğreneceğiz..
Merak etmeyin fazla zaman kalmadı..
Küçük balıkların, büyük balıklar tarafından yendiğini unutmayın lütfen..
İhsanoğlu için yazdıklarımı da..
Koray Aydın, Tuğrul Türkeş, Ümit Özdağ ile…
“Vaziyet icabı” hafifçe bir kenara ötelenmiş olmalarına rağmen Yusuf Halaçoğlu ve Meral Akşener’i de..
Şimdilik terazinin bir kefesinde İhsanoğlu; diğer kefesinde “diğerleri” görünüyor..
CHP, terazinin şakulünün, tekerin dingilinin bozulmasını bekliyor..
AKP’de ise oltayı kimin tuttuğu tartışılıyor.
Az kaldı fazla merak etmeyin.. Çok yakın bir gelecekte “muteber AK Hareket” mi yoksa “makbul milliyetçi adalet” mi oluşacak, hep beraber göreceğiz..9 Temmuz 2015
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın