Güneş Erkul – 28 Haz, 2015
Büyük İsrail koridoru, ülkemizin güneydoğusunda ülke sınırının içinde fiilen oluşturulmuştur, ülkemiz fiilen bölünmüş ve anayasa da değiştirilip, fiili duruma uydurularak, bölünme resmileştirilmek istenmektedir, kişisel menfaatleri için milli menfaatlerin hepsinden ödünler veren AKP zaten anayasal suçlar işlemiştir, buna izleyici kalan komuta kademesi de gençliğe hitabede verilen birinci vazifesini yapmayarak bu suça ortak olmuştur.
Okyanus ötesinden yapılan tertiplerle altını kalınca çizerek ifade etmek gerekir ki “ordunun en üst kademesi” antiemperyalist, millici unsurlardan tamamen temizlenmiştir. Bunun sonucu olarak, sınırlarımız yol geçen hanı olmuş, pydsi, ışıdi, bilumum teröristler ülkemizde yetiştirilir ve ihraç edilir hale gelmiştir, Pkklılar dağdan inmediği gibi şehirlerde de türemiş, şehit analarının yüreklerini dağlayan “sayın öcalan!” ifadeleri meclise girmiştir. PKK meclistedir, tüm kanallarda gazetelerdedir, gece gündüz propogandası yapılmaktadır. Beyinlerimizde etnik koridorlar oluşturulmuştur.
Müdahale mi dediniz!
Komutanlar, genelkurmay başkanının bile içeri alınmasına müdahale edememiştir, askeri birlikteki bayrağı indirenlere müdahale edemez durumdadır, Şah Fırat rezaletini saymıyorum bile. Bu yapıdan ülke sınırlarının dışında; antiemperyalist bir müdahale bekleyenlerin fikirlerine müdahale etmek gerekir .
Milli bir ordu kaldıysa yapacağı ilk iş; BOP koridoru denilen, Büyük İsrail Koridorunun hayat damarını kesmektir. O damar ülkemizdedir, bunun için izne gereksinimi yoktur, zira izni ve emri Başkomutan Mustafa Kemal Gençliğe Hitabede vermiştir. Ülkemizdeki fiili PKK işgalini bitirmek; PYD koridorunu, Barzani’yi, emperyalizmi bitirmek, perişan etmek demektir.
Stratejik düşünmekse mesele; Mustafa Kemal Paşa, önce İngiltere destekli Yunan işgaline son vermiştir, önce Anadoluyu kurtarmıştır. Çünkü biliyordu ki; Anadolu kurtulursa Misak-ı Milli içindeki Musul ve Kerkük için de kurtuluşa sıra gelecektir, ömrü vefa etmemiştir.
Anadolu kurtulduktan sonra bölge ülkeleriyle ittifaklar, paktlar kurmuştur. Bölücü hiçbir ayaklanmaya, girişime izin vermemiştir.
İşte bugün de yapılması gereken aynı şeydir.
“Milli menfaatler için koridora müdahale edelim” diyorlar. Güzel de “kişisel emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid eden iktidar sahipleri” kişisel menfaatleri uğruna milli olan hiçbir kurum bırakmadılar.
Memlekete kanser gibi girdiler, vatanı ve vatanseverleri kanser ettiler.
Ülkeyi ve bölgeyi yangın yerine çevirenlerin ipiyle kuyuya inilmez.
İLK KURŞUN
Bir yanıt yazın