Baba’ya veda…

NECDET BULUZ

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ölümü ile sevenlerine veda etti. İyisi ile kötüsü ile bir döneme damgasını vuran Demirel, geride bugün bize ışık tutacak çok anlamlı şeyler de bıraktı.
Bunlardan birisi demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan saygısı, konuşan Türkiye’den korkulmaması, Anayasa’ya olan bağlılığıdır. Hoşgörüsü, basın özgürlüğüne olan sevgi ve saygısı, herkese eşit mesafede olması en büyük özelliklerindendi. Az şeyler mi?
Demirel dönemindeki koşullarla bugünün koşullarını bir araya getirdiğimiz zaman Baba’nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bugün bunlara teker teker değinmeyeceğiz. Demirel dönemi ile bugünleri yaşayanlar iki dönemi mukayese ettiklerinde ortaya çıkan tablonun neler ifade ettiğini çok iyi analiz edeceklerdir.
Bizi yönetenlerin bugün ortaya koydukları “Yasaklı Türkiye”den memnun olan var mı? 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tablo, bunun mücadelesi olmadı mı? Muhalefet partileri şimdi bu “Yasaklı Türkiye”imajını silme savaşı vermeyecekler mi? Hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğünün yerli yerine oturtulmasında herkesin, her kesimin bir araya geleceğini umuyoruz.
Baba, yıllardır yasaklara karşı mücadele vermiş, dönemine damgasını vurmuş bir devlet adamıdır. Özellikle askeri yönetimlere karşı hiç kimsenin gösteremediği cesareti göstermiş, söylenmesi gerekenleri söylemekten çekinmemiştir. “Düşün peşime” diyerek kitleleri harekete geçirmiştir.
Demirel döneminin en önemli gazetelerinden birinde Son Havadis Gazetesi’nde çalıştık. Bu nedenle de Baba ile olan yakınlığımız hep sürmüştür. Demirel’in ölümü ile ilgili yazdığımız yazıda bunlara kısa da olsa değinmiştik.
Son Havadis Gazetesi’nde o dönemlerde Yazı işleri Müdürlüğü görevini sürdüren değerli kardeşim Bülent Kavuk, geçenlerde Baba ile ilgili “Demirel’in ardından” başlıklı bir yazı yayınladı. “Yasaksız Konuşan bir Türkiye” sevdalısı olan ve ölümüne kadar da bunu savunan Demirel için Kavuk’un yazdığı bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik:
Baba’nın yasaklara karşı verdiği mücadele bugün için de önemlidir. İşte Bülent Kavuk’un o yazısı:
“Sayın Süleyman Demirel’in, zorunlu ikametgâhı Zincirbozan’dan döndüğü, siyasi yasaklı olduğu ve medyada kendisinden ancak ”Bir Bilen” olarak bahsedildiği günler…
0 yıllarda, Sayın Mustafa Özkan’ın Son Havadis Gazetesi’nde görevliydim…
Askeri rejimin yasaklarını elimizin tersiyle iterek, siyasi yasaklı Sayın
Süleyman Demirel ile Babıâli’nin ilk röportajını yapmış
ve bir sıkıyönetim yasağını delmiştik…
Gazetenin kapanmasını göze alarak yayınladığımız röportaj
çok büyük yankı uyandırmıştı…
1987 yılında Sayın Demirel’in siyasi yasağının kaldırılması gündeme geldi… Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal, Sayın Demirel’in siyasi yasağının kaldırılması ve haklarının iadesine şiddetle karşı çıktılar. Sayın Demirel’i bir de halka mahkûm ettirmek için referandum kararı aldılar.
”Evet” mavi, ”Hayır” turuncu renk olarak benimsenip inanılmaz bir referandum kampanyası başlattılar. Güneş Taner’in üzerinde ”No, No…” yazan tişörtü ile
Sn Demirel’in yasaklı kalması noktasındaki cansiperane propagandası
görülmeye değerdi..!
İşte tam da o dönemde bizler gazeteci olarak, Sn Demirel’in ”Yasaksız, konuşan bir Türkiye…” sloganı ile başlattığı demokrasi mücadelesinde, işi gazetemizi maviye boyamaya kadar götürecek derecede yanında yer aldık. Ve devlet gücüyle yürütülen kampanyanın karşısında Sn. Süleyman Demirel’in halkıyla birlikte dimdik durarak haklarını söke söke almasına şahit olduk…
6 Eylül 1987’de yapılan halk oylaması ile siyasî yasaklar kaldırılınca
Sayın Süleyman Demirel 24 Eylül 1987’de Doğru Yol Partisi
Genel Başkanlığı’na seçildi…
Meslek hayatımın en unutulmaz, dahlim olduğu kadarıyla gurur ve şeref duyduğum bir anımdır…
SİYASİ YASAKLI DEMİREL’DEN, CUMHURBAŞKANI DEMİREL’E…
Bu muhteşem demokrasi mücadelesinin ardından, köprünün altından çok sular aktı… Türkiye’nin öncelikleri süratle değişti… 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bu kez Güniz Sokak’tayız… Vip Diplomat Dergisi’nin sahibi olarak ben ve ekibimle… Beyefendi’ye o günleri hatırlatıyorum, gülüyor ve ”Ben arkama bakmam, ah o eski günler lafını hiç kullanmam” diyor…
***
Değerli arkadaşlarım, o büyük devlet adamıyla yaptığım röportajı yakında sizlerle paylaşacağım. İlgiyle okuyarak ”Keşke..!” diyeceğinize o kadar eminim ki…
Konuşan Türkiye’nin ve Türk demokrasi tarihinin en önemli simgesini, dev çınarını, büyük bir devlet adamını kaybetmenin derin acısını yaşıyorum; milletimizin başı sağ olsun…
Sayın Cumhubaşkanı’mın bir sözüyle sizlere veda etmek istiyorum:
”BUGÜN, DÜNDEN İYİDİR; YARIN DA BUGÜNDEN İYİ OLACAKTIR…”
Süleyman Demirel”
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, Baba’ya “güle güle” diyerek veda ediyoruz. O,çok sevdiği kırat’ına, beyaz atına binerek bu dünyadan göç etti. Allah rahmet etsin, ışıklar içinde uyusun.

necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com

NECDET BULUZ - kenan evren

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir