80-80

b7a274d392 x

 

80-80

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

Aydın Yılmaz, herkesin rütbesini bilip önünde ceketini iliklediği 4 yıldızlı ilk şampiyon Galatasaray’ın futbolcusudur. 9 yaşında Florya’da seçmelere girmiş, miniklerden A takımına kadar yükselmiş, şanssız sakatlıklarla uğraşmış, 2005/6 sezonundaki Konya maçının 84’üncü dakikasında attığı “efsane gol” ün yüzü suyu hürmetine de bu sezona kadar bir şekilde takımda kalmayı başarmış/becermiştir.

Devlet Bahçeli de, ayni Aydın’ın Konya golü gibi; 1999’dan beri Türkeş’in “yardımcısı” kartvizitinin mirasını yemekte, tam on iki seçim kaybettiği halde o kartvizit sayesinde “M”HP’nin başında oturmaktadır.

1999’dan beri kaybettiği her seçimden sonra hep “başarılı” olduğunu ileri sürmektedir. Kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen Öcalan’ın asılmadığı koalisyon ortaklığı/iktidarı döneminde “milliyetçi” ideoloji doğrultusunda çıkarılmış tek bir yasayı bırakın, verilmiş yasa teklifi bile yoktur. Hâttâ tam zıttı, bir sömürge/teslimiyet yasası olan “Uluslararası Tahkim Yasası” onun zamanında imzalanmıştır. Her türlü baskıyla zorla imzalatılan AB Uyum Yasaları’nın altında da imzası vardır.

Seçimden sonra El Cezire’ye verdiği demeçte; “MHP şerefi ve haysiyetiyle, ilkeli ve dürüst politikalarıyla çok güzel ve Meclis’te denetimi esas alan bir ana muhalefet görevini üstlenmeye hazırdır. Bunların hiçbirisinden sonuç alınamıyorsa da, en erken seçim ne zaman olacaksa o zaman da olur” demiş..

Ya hesap bilmiyor yahut 80-80’i basketbol skoru zannediyor.

50 yıllık partisinin, çeşitli kılıklarda isim değiştirerek gelmiş henüz 3 yıllık HDP ile aynı sayıda milletvekili çıkarmış olmasındaki garabeti, sorumluluğunu göz ardı ediyor, kendisine yüce görevler vehmediyor.

Geçen ay İngiltere’de seçimi kaybeden muhalefet liderlerinin yarım saat içinde istifa etmelerinin ardından televizyonda canlı yayında kendisine yöneltilen konu ile ilgili soruya Bahçeli şu cevabı vermişti;

“MHP’yi seçimlerde oy oranı ile başarısız kılmak doğru değildir. Çünkü Türkiye’nin genelini, siyasi hayatını ve seçim faaliyetlerini dikkate aldığımız vakit eşit şartlarda, demokratik bir yarış içinde seçim olmamaktadır. Sandıklarda hileler vardır, kamuoyu araştırmaları ile insanları yanlış yollara doğru sürüklemek vardır. Bütün bunları dikkate aldığınız vakit, başarı ve başarısızlık iktidarda aranmalıdır. Bu imkânlara sahip olan unsurlar, oylarını bir puan dahi azaltmış olsalar başarısızdır, bir puan dahi artırmış olsalar başarılıdır. Muhalefeti başarılı ya da başarısız gibi hele hele son günlerde bir Avrupa hayranlığıyla ‘İngiltere’de şöyle oldu, biz de böyle olsun’ gibi yanlış bir telkinde bulunmak acizliğin işaretidir. Demek ki başarısız olmaya aday Adalet ve Kalkınma Partisi’dir.”

                Son bölümü bir daha okuyalım mı?

                “Muhalefeti başarılı ya da başarısız gibi hele hele son günlerde bir Avrupa hayranlığıyla ‘İngiltere’de şöyle oldu, biz de böyle olsun’ gibi yanlış bir telkinde bulunmak acizliğin işaretidir. Demek ki başarısız olmaya aday Adalet ve Kalkınma Partisi’dir.”

                Tercüme hatası mı diye televizyona tekrar baktım, Türkçe konuşuyorlardı..

Ama soru ile cevabın ilgisi yoktu, cevapta mantık, dil bilgisi, ifade gücü yoktu..

“Muhalefetin başarısızlığı”, ”Avrupa hayranlığı” ile “acizlik” hangi vesileyle bir araya getirilmişti?

4 partili mecliste en az milletvekili sayısına sahip parti kendini “ana muhalefet” olarak niteliyor..

Vay başımıza gelenler..

Türkiye’nin %80’i Türk’tür. Geri kalan %20 ise çeşitli küsuratlarla ifade edilen aynı şekilde saygıdeğer ve aynı/eşit hukuka sahip kıymetli, değerli vatandaşlardır.

Şimdi Bahçeli yukarıdakilerin hangisinin yüzde kaç oyunu aldığını düşünmektedir?

Bahçeli tez zamanda “M”HP’nin yakasından düşmelidir.

Tuğrul Türkeş, Yücel Halaçoğlu, Ümit Özdağ, Koray Aydın…

Ne düşünmektedirler acaba? 9 Haziran 2015

 

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

 

80-80 - b7a274d392

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir