NECDET BULUZ
7 Haziran’daki seçimin Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesi açısından çok önemli olduğunu ve farklı bir sonucun çıkabileceğini daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Son yapılan kamuoyu araştırmaları ve bazı AK Parti yöneticilerinin de açıklamalarının bu yönde olduğunu görüyoruz. En son Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Al Babacan da yaptığı açıklamada aynen şunları söyledi:
“Bu seçimler enteresan olacak çünkü bir partinin yüzde 10 barajının altında kalması ya da üstünde olması Meclis aritmetiğinde çok fark edecek. İkincisi, kararsız seçmen sayısının biraz yüksek olduğunu görüyoruz. Anket firmaları bu kararsızları bazı istatiksel metotlara göre dağıtıyor. Kararsızların çok detaylı analizini yapan fazla firma yok. Ölçümlerde hata payı yüksek olabilir bu seçimde.”
Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldığı bir televizyon programında, yapılacak seçim sonuçlarının sürprizlerle dolu olabileceğine değinmişti.
Burada iki nokta çok önemli:
Birincisi Meclis aritmetiğinin değişebileceği, ikincisi de kararsızların oylarını sandığa nasıl yansıtacağıdır.
Meclis aritmetiğinin değişmesinin HDP’nin barajı aşması ile mümkün olabileceğine dikkat çekenler var. Bunun yanı sıra, seçimde büyük atak yapan ve oyunu en fazla artıran MHP’nin daha çok milletvekili ile iktidarı zorlayabileceği de konuşuluyor. Eğer ana muhalefet partisi CHP, beklediği oyu alabilirse AK Parti’nin tek başına iktidar olması bile mümkün olamayacak.
Hesaplar bu yönde. Bunun getireceği sonuç, Erdoğan’ın Başkanlık hayallerinin de uçması anlamına geliyor.
“Seçim çok farklı olacak” diyoruz.
Çünkü etrafımızda da görebildiklerimiz, seçimin farklı olabileceğini, çıkacak sonuçların önemini de ortaya koyuyor. Gözlemlerimizden bir kaçını paylaşalım:
Şu anda Bodrum’dayız. Oylarımızı burada kullanacağız. Bulunduğumuz bölgede oturanlar çok. Hepsi şu anda oy kullanacakları yerlere gitmeye hazırlanıyor. “Oylarımızı kullanıp yeniden geleceğiz” diyorlar. İşi ciddiye alıyorlar. Eyyamcılık yapmıyorlar. Bu seçimin bir kader seçimi olduğunu görenlerin sayısının çok büyük olduğunu görmekteyiz.
Tespitlerimiz başka yerlerde oturanların da aynı heyecan ve kararlılıkta olduğunu gösteriyor. Özetle artık kimse “Bana ne “demiyor. Seçmenin bilinçlendiğini, oyunu kullanmakta kararlı olduğunu görmekteyiz.
Aynı şekilde içinde bulunduğumuz bu günlerde Bodrum’a gelenlerin sayısı artardı. Şimdi gelmeyenler “Oylarımızı kullanmak için bekliyoruz” diyor. 8 Haziran’dan sonra herkes yollara düşecek. Asıl kalabalığı ondan sonra göreceğiz.
Kamuoyu araştırma gruplarının ortaya koyduğu sonuçlar da 7 Haziran seçimlerinin büyük sürprizlerle dolu olacağını gösteriyor. İktidar Partisi’nin çıkan sonuçlardan panik havasında olduğunu söyleyenler de çoğunlukta.
Meydanların dolmaması, kalabalık sağlamak için okullardan, devlet dairelerinden ve Suriyeli sığınmacılardan taşıma kalabalıklar getirildiği iddia ediliyor.
Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık yeminini bir kenara bırakıp, bir parti genel başkanı gibi meydanlara çıkması, muhalefete çatması ve büyük bir sinirlilik havası içinde bulunmasını da AK Parti oylarındaki hızla düşüşe bağlayanlar var.
Başbakan Davutoğlu’nun miting meydanlarında yetersiz kaldığını, düşen AK Parti oylarının toparlanmasında sınıfta kaldığını iddia edenler de bulunuyor.
Aslına bakılacak olursa AK Parti oylarındaki hızlı düşüşün birçok nedeni var. Konu ile ilgili yazdığımız yazılarda bunlara enine boyuna değinmiştik. Milletteki ezilmiş duygusu, 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, özgürlüklere baskı, “paralel yapı” ile başlayan bölünmüşlük, hukuk sisteminin yok edilmesi, dış politikada uygulanan yanlışlıklar, terör örgütü ile müzakereler, ekonomideki çöküş, işsizliğin artması ve pahalılık bunların başında geliyor. Zincirin halkalarını çoğaltabiliriz.
Şimdi bunları alt alta koyalım. Seçim sonunda ortaya çıkabilecek bir tablo içinde bulunduğumuz sistemin yenilenmesi demektir. Seçmende böyle bir eğilimi görmekteyiz. Zaten kamuoyu araştırma sonuçları da bunu gösteriyor.
AK Parti yöneticileri “Yine birinci partiyiz” diyorlar ama sonuç böyle de olsa, seçmenin sandıklarda “ince ayar” vereceğini söylemeliyiz. Ortaya çıkacak bu ayarla AK Parti’nin bir dağılma sürecine girebileceğini de tahmin etmek o kadar zor olmayacaktır.
Çünkü iktidar partisinin eski gücünü kaybedeceğini artık herkes biliyor ve görüyor.
Aylar öncesi eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Seçim sonucunda AK Parti’nin eski gücünü koruyamayacağı görülüyor” demedi mi?
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Başbakan Davutoğlu da biliyor ve görüyor.
Son çırpınışlar, son hamleler bir şeyleri değiştirir mi? Sanmıyoruz. Seçmendeki kararlılık, sessizlerin sandıklarda patlayacağı görüşü ve ortaya çıkabilecek sonuç iktidar cephesindeki birçok hayallerin de yok olması anlamına gelecektir. Bekleyip, sonucu birlikte göreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın