Ermenistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi askeri alanda işbirliği için 2015 planını imzaladı.
Askeri alanda işbirliği için uzlaşan iki ülkenin savunma bakanları, ortak tatbikat düzenlemek için anlaşmaya vardı.
Ermenistan ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi arasında 2012’de askeri işbirliği planı imzalanmıştı.
Taraflar arasında sağlık, turizm, havacılık, ekonomi, eğitim, sanayi ve askeri alanlarda işbirliğine dair 20’den fazla anlaşma bulunuyor.
*
Ancak ortak bir askeri tatbikat yapılıyorsa ortada bunu gerektiren bir kriz senaryosu bulunmalıdır.
Eğer bu tatbikat savaş uçaklarının kullanılacağı bir senaryoyu kapsıyorsa, düşman kuvvetleri ya da tehdit unsurlarını içeriyor olmalıdır.
O yüzden söz konusu haberin, son dönemde yaşanan pek çok iç ve dış gelişmeyi Türkiye-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-Ermenistan ilişkileri potansiyeli üzerinden gözden geçirilmesi gerekiyor…
*
Rusya’nın kendi açısından en zorlu bölge olarak kabul ettiği Kafkasya politikasında, enerji kaynakları açısından Azerbaycan ön plana çıksa da, siyasi bağlamda dikkat Gürcistan üzerinde yoğunlaşmıştır.
Ermenistan ise gerek siyasi gerek ekonomik açıdan Moskova’ya bağlıdır.
Bölgeden geçen boru hatları ve enerji koridorları etnik ve toprak sorunlarıyla örtüşüyor,boru hatlarının yönü sorunların çözümünde oluşan bloklaşmalarla paralel şekilde gelişiyor.
Bu anlamda Batı-Doğu (Bakü, Tiflis, Ankara-Washington) ve Kuzey-Güney (Moskova, Yerevan, Tahran) bloklaşmaları oluşmuştur.
Bölgedeki dengeler ve bloklaşmalarda Rusya’nın bölgede tek dayanağının Ermenistan olması, Ermenistan’ın ise yer altı kaynaklarına ve transit yollarına sahip olmaması yüzünden bütün projelerden by-pass edilmesi gibi konular Rusya-Ermenistan ilişkilerini belirliyor.
*
Rusya ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin genel olarak Ermenistan’ın Rusya ile dayanışma politikası çerçevesinde yürütülmesi yüzünden,Ermenistan’ın iki komşusu Türkiye ve Azerbaycan ile sorun yaşaması sonucu ortaya çıkıyor…
ABD ve Rusya’nın sorunlara yaklaşımdaki çifte standartlar yüzünden, mesela Dağlık Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan toprakları sorununun çözümü, Rusya’yı dengeleme misyonu Türkiye ve Azerbaycan’a verildiği için beklemeye kalıyor…
*
Ermenistan SSCB’nin yıkılışından itibaren Rusya’nın Güney Kafkasya politikasının temel dayanağını oluşturmaktadır ama bulunduğu izolasyondan ve Rusya’ya olan zorunlu bağımlılıktan kurtulmaya da çok istemektedir.
Bu hevesle yakın zamanda Ermenistan’ın NATO üyeliği, hatta Batı ile entegrasyonunu arttırması pek mümkün görülmese de bir kısım Ermeni siyasetçinin Ermenistan’ın bugüne kadar izlediği zorunlu Rusya temelli politikanın sakıncalarını dile getirmesine neden oluyor.
Bu heves Ermenistan’ın Rusya bağlılığını kırmaya kapı aralıyor.
*
O yüzden, Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan protokollerle gündeme gelen, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarını terk etmesi şartına bağlı olan Türkiye-Ermenistan yakınlaşması hedefi Ermenistan’ın 1915 olaylarıyla ilişkin söylemine tosluyor.
Türkiye’den tazminat ve toprak talebi baş ağrıtıyor…
*
Kıbrıs sorununda kesik olan müzakere süreci Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ulusal sol dış politika yerine daha radikal ve “Kıbrıslılığı” ön plana çıkaran vizyonuyla kaldığı yerden yeniden başlamıştır.
Ancak Lefkoşa’da, Yunanistan Başbakanı A.Çipras, Mısır Cumhurbaşkanı A.El Sisi ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı N.Anastasiadis’in, “Enerji Alanında İşbirliği” çerçevesinde Doğu Akdeniz’de deniz bölgelerinin sınırlarını belirleme konusunda yaptıkları görüşmeler dikkat çekiyor.
Ülkelerin bölgesel işbirliğinde Doğu Akdeniz’de önemli miktarda bulunan hidrokarbon kaynaklarının katalizör bir güç olarak devreye girdiği anlaşılıyor.
*
Nitekim ABD’nin Enerji Güvenliği için öngördüğü, Avrupa pazarlarına ulaşan enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi kapsamında, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bulduğu doğalgazın Avrupa’ya nakli konusunda adımlar atılıyor.
Önce İsrail ve Güney Kıbrıs doğalgazını az maliyet ile hızlı getiri sağlamak kaydiyle Avrupa’ya satabilmek için komşu ülkelerin mevcut boru hatlarının kullanılması düşünülmüştür.
Ama Türkiye’deki boru hatlarından faydalanılamamış, çünkü Türkiye’nin bu alanda bulunan gazda KKTC’nin de payı olduğu tezi, Güney Kıbrıs’ın Türkiye ile KKTC sorunu ve İsrail-Türkiye’nin mevcut kopuk ilişkileri buna imkan vermemiştir.
*
ABD’nin, yakın bir süre önce İsrail’i “NATO üyesi olmayan Büyük Stratejik Ortak” statüsüne almasıyla birlikte,
Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail enerji bakanları bir süre önce doğalgazı Avrupa’ya taşıyacak yeni bir doğalgaz boru hattının planlarını AB ile görüşmüşler,
“ENOSİS- Kıbrıs’ın Yunanistan’a Bağlanması İdeali” çerçevesinde Türkiye’nin by-pass edilerek İsrail, Güney Kıbrıs, Mısır ve Yunanistan’ın offshore sahalarının bağlanmasıyla oluşturulacak Doğu Akdeniz Boru Hattı ile gazın Mısır’dan ya da Yunanistan üzerinden diğer Güney Avrupa ülkelerine ulaştırılmasını planlanmıştır.
*
Bir diğer ilgili gelişme, nükleer anlaşma konusunda İran ile yürütülen görüşmelerle ABD’nin gelişen ilişkileri doğrultusunda İran’ı kendi sistemine dahil etmek, İran’a bölgesinin konvansiyonel güc olma fırsatı vermek;
O sırada TANAP ve Türk Akımı boru hatları projelerini saf dışı ederek Türkiye’yi bypass etmek,
Bunların yerine İran, Kürdistan ve Azeri enerji kaynaklarını “Büyük Ermenistan İdeali” başlığında Güneydoğu, Doğu ve Karadeniz yönünde yeni bir hat ile Avrupa uluslararası piyasalarına sürmek öngörüsüdür.
*
Böylece merkezinde Türkiye’nin yeraldığı bölge enerji işbirliği alanı değil her türlü çözümsüzlüğün çeşitlendirildiği bir çatışma alanı haline getiriliyor.
Kıbrıs Rum Yönetimi ile Ermenistan ortak tatbikat düzenlemek için anlaşmaya varıyor…
31.5.2015
Yazıları posta kutunda oku