NECDET BULUZ
İşimiz gereği Bodrum Yarımadası’nın hemen her tarafını geziyoruz. Seçimler yaklaştıkça da nabız yoklamalarına hız verdik. Ancak, gezip gördüğümüz yerlere gidiş gelişlerimizin bir işkenceye döndüğünü belirtelim. Bodrum’un her geçen yıl, bir önceki yılı arattığının da altını kalınca çizmek istiyoruz.
Sadece gezip görmekle değil bize iletilen yakınmalardan da yola çıktığımızda Bodrum Yarımadası’nın gereken hizmeti alamadığını görmekteyiz.
Hiç kimse alınmasın gücenmesin ama hala su sorunu bile çözüme kavuşmadı.
Işıklandırma sıfır noktasında. Geceleri bazı yerlere karanlıktan girilemiyor. Gezmeye bile korkarak girilen yerler var.
Bazen Akyarlar’dan karşı tarafı (Kos Adası) seyrediyoruz. Yanan ışıkları, düzgün yolları, binalardaki estetikleri rahatça görebiliyoruz. Buraya niye hayranlıkla bakıyoruz ki? Bodrum çok daha geniş, rahat, herkesin hayran kaldığı bir belde olmasına rağmen bu özellikleri Yarımadaya niye taşıyamıyoruz?
Eksikliğimiz nedir, bu nereden kaynaklanıyor? Bodrum bu kadar sahipsiz bırakılabilir mi?
Yollar tam anlamı ile köstebek yuvası haline dönmüş. Sezonun açıldığı şu günlerde Bodrum’da bu yollarda araç sürmek neredeyse işkenceye dönmüş durumda. Toz-toprak da işin başka bir boyutu. Bir yağmur yağdığında havadan sanki çamur yağıyor, araçlar, evler ve teraslar tanınmayacak hale dönüyor.
Altyapı çalışmalarının sezon ortasına denk gelmesine de zaten bir anlam veremiyoruz. Tamam, hiç kuşkusuz altyapı çalışmaları yapılsın, buna itiraz etmiyoruz ama zamanlamayı yanlış bulmaktayız.
Muğla Büyükşehir olduktan sonra Bodrum’un ana yolları Bodrum Belediyesi ile İl Yönetimi arasında paylaştırıldı. Bazı yollar il İdaresi tarafından yapılacak, onarılacak, bazı yollar ise Bodrum Belediyesi’nin sorumluluğuna bırakıldı. Ancak, şu ana kadar yapılan hiçbir şey göremiyoruz.
Trafik keşmekeşliği ise ayrı bir sorun olarak görülüyor. Bu sorunun her geçen gün daha da büyüdüğünü gözlemliyoruz. Özellikle ağır tonajlı araçların bu yollarda yarış halinde olması, yollardaki kontrolsüzlükler, ölümlü ve ağır yaralanmalarda sonuçlanan kazalardaki artış en büyük sorun olarak da değerlendirilmelidir.
Sahilleri geziyoruz, tam bir işgal var.
Bodrum Belediyesi daha önce bir açıklama yapmış, sahillerin halkın olduğunu, herkesin denize rahatça girebileceğini ilan etmişti.
Merak ediyoruz. Belediye hangi sahilleri halkın hizmetine açtı? Buralar neresi? Biz göremedik.
Sahillerde oturacak, nefes alabilecek, dinlenilecek bir yer bile yok. Sizi yine sahilleri işgal edenlerin kollarına bırakıyorlar.
Aslına bakılacak olursa Büyükşehir Yasası ile Muğla boğuldu. Eskiyi arar hale geldik. Hiç değilse belde belediyeleri sorumluluk alanlarını düzenliyor, hizmet yarışının var olduğunu göstermeye çalışıyorlardı. Bugün bunlardan eser kalmadı. Bodrum daha da kötü bir duruma düşürüldü.
Bu noktada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim meydanlarında söylediği şu sözlerini anımsatmak istedik:
“Milliyetçi Hareket iktidara geldiğinde Büyükşehir Yasası’nı iptal edecektir. Eski sistem ile yerel yönetimlerin yeniden iş başına gelmesini sağlayacağız. Muğla, Büyükşehir Statüsü ile iş üretemez duruma düşürüldü. Bu yanlış uygulamalara kesinlikle son vereceğiz.”
Son Büyükşehir Yasası ile Büyükşehir yapılan illerin iktidar tarafından özellikle bu statüye kavuşturulmuş olduğunu düşünüyoruz. Diğer partilerin Belediyelerince yönetilen bu il ve ilçelere adeta bir ceza uygulaması yapılıyor. “Bizden olmayana hizmet de yok” anlayışı ile hareket edildiği izlenimi ediniyoruz.
Belediyelerin çalışamaz hale getirildiğini de söyleyebiliriz. Ama belediyelerin hizmette bu anlayışı aşabilecek çıkış yollarını bulması gerekiyor. Bu gerekçelere de sığınmamak gerekir. İktidar partisinin olmadığı bazı belediyeler mucizeler bile yaratabiliyorsa demek ki, hizmet verebilmek için mutlaka iktidar partisinin belediyesi olmak gerekmiyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum için hizmete soktuğu minibüs ve otobüslerin güzergâhları, aktarma sistemleri ve ücretlendirmesi ise tam anlamı ile komedi konumunda. Bu anlayış ile ulaşım hizmeti verilebilir mi?” Dostlar alış verişte görsün” şeklinde ortaya konulan bu sistem başlamadan iflas etmiştir.
Bodrum ve Bodrum’da yaşayanlar bunlara layık mı? Ortaya öylesine bir hizmet koyacaksınız ki herkes heyecanlanacak. Biz böyle bir anlayışı göremiyoruz.
Bodrum bir dünya kentidir. Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği, özellikle sezonda büyük hareketlilik kazanan bir tatil yöresi olarak ünlenmiştir. Ancak, Bodrum’un diye geçen yıl bu özelliğini yitirmekte olduğunu söylemeliyiz. Bodrum, her hali ile daha da yukarılara çıkması gerekirken, aşağılara iniyor. Özelliklerini teker teker yitiriyor. Bunu görmezden gelebilir miyiz?
Bodrum ile ilgili daha detaylar var. Yerimiz darlığı nedeni ile bugün bu kadarla kalıyoruz. Yazmayı sürdüreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com