Tataristan Gala Konseri, 29 Nisan 2015 tarihinde Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediyesi, Keçiören Belediyesi, Ekonomi Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği, DEİK ve TÜRKSOY işbirliğiyle Ankara ATO Congresium’un üç bin kişilik salonunda gerçekleşmiştir. Etkinlikte geleneksel müzikten klasik müziğe, halk danslarından modern danslara uzanan yelpazede Tataristan’ın tanınmış sanatçıları sahne almıştır.
Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov ve beraberindeki heyet, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Ankara’ya gelmiştir. Kazan Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında “Kardeş Şehirler İlişkileri Geliştirme” programı imzalanmış, Tataristan’ın milli şairi Abdullah Tukay’ın doğumunun 129’ncu yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Congresium’da “Tataristan Fotoğraf ve El Sanatları Sergisi” açılmıştır.
Bu etkinliğe hiçbir Kırım Tatar Derneği davet edilmemiştir. Salonda ben hiç Kırım Tatarı görmedim.
Gelenler arasında Kırım’ın Rusya tarafından işgalini ve de Kırım’a Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Refat Çubar’ın neden sokulmadığını sorgulayacak hiç kimse yoktu. Sadece ellerine Rus, Türk ve Tataristan bayrakları tutuşturulmuş Türk ve çok azda olsa Rus seyirci vardı. Gelenler ne yazık ki 18 Mayıs 1944 soykırımından da haberdar değillerdi.
18 Mayıs’tan 20 gün önce Ankara’da Tataristan Gala Konseri düzenlenmesinin acaba sizce ne gibi bir anlamı olabilir? Ben geceden çıkan 6 hanımın konuşmalarına şahit oldum ve hanımlardan birinin bir cümlesi çok dikkatimi çekti: “Bu geceyi en az 100 lira versek bile izleyemezdik.”
Acaba bu iş bu kadar ucuz mu? Kırım’dan Stalin tarafından Orta Asya’ya sürgüne gönderilen ve yollarda hayatlarını kaybeden 150 bin Kırım Tatarını bu hanımlar acaba bilmiyorlar mı?
Bu köşede 28 Ağustos 2014 tarihinde yayınlanan yazımdan bir özeti şimdi sizlerle paylaşacağım. Bu yazımın Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden önce yazıldığını özellikle belirtmek isterim.
“AK Parti yeni Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Eskişehir milletvekili ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel ve benim de katıldığım Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un yer aldığı Ankara Devlet Opera ve Bale Sahnesi’nde düzenlenen Tataristan Kültür Günleri etkinliğinde yaptığı konuşmada damadının Tatar olduğunu ifade etmiş ve “TORUN TARAFINDAN TATARIM” demiştir.
Davutoğlu, 2007 yılında Tatarların milli bayramı, Sabantuy için gittiği Tataristan’da İdil boylarını görünce Türkiye’nin nehirlerini hatırladığını belirterek, burada Sakarya boylarındaki Yunus Emre’nin ezgileriyle İdil boylarındaki Tatar ozanlarının ezgilerinin aynı dili paylaştığının gözünün önünden geçtiğini söylemiştir.
Ortak dilin güzel mirası olan Türkçe ezgilerin, Sakarya’dan, Kızılırmak’tan 200 yıl önce İdil boylarına ulaştığını gördüğünü ifade eden Davutoğlu, hissiyatını şöyle ifade etmiştir: “Bu topraklar bizim topraklar, bizim yurdumuz diye düşündüm. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızla birçok vesileyle karşılıklı olarak söylediğimiz gibi, Türkiye bütün Tatarların yurdudur. Tataristan, Kazan, Volga, İdil bizim kendi yurdumuzda hissettiğimiz nefesin nefeslendiği ilk yerlerdir.”
Avrasya steplerinin birçok göçe tanıklık ettiğini ancak bir yeri yurt edinip, o yerde büyük medeniyet kuranları az gördüğünü vurgulayan Davutoğlu, “Kazan ve Volga böyle medeniyet merkezleridir. Bütün Tatarlar bununla ne kadar gurur duysalar azdır” demiştir.
Türkler ve Tatarların büyük bir çınarın iki kardeş kolu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu iki kolun artık birleştiğini ve birbirlerini daha iyi tanıdığını belirtmiştir: “Bu birlikteliğimiz ebediyete kadar sürecek. Bu birliktelik Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında dostluk köprüsü oluşturacak.”
Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ise Türk ve Tatar halklarının atalarından miras kalan bir zenginliğinin bulunduğuna dikkati çekmiştir: “Dilimiz, dinimiz, tarihimiz, kültürümüz aynı ve benziyor. Bizim amacımız tarihten gelen bağları daha da pekiştirmek ve güçlendirmektir.”
Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden, Türkiye’nin öncü girişimcilerinden, Yıldız Holding’in Onursal Başkanı ve Ülker markasının kurucusu Sabri Ülker 2012 yılında 92 yaşında vefat etmiştir.
O dönemde Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu, Sabri Ülker’in hayatına kaybetmesine ilişkin taziye mesajında,“Ahlak ve erdemi ile hepimize örnek bir hayat sergilemiş olan Sabri amcamızın mekanı cennet olsun. Örnek iş ahlakını cömertlik ve hayırseverlikle taçlandıran zarif bir İstanbul beyefendisi olarak yaşadı. Samimi bir Müslüman olarak Hakk’a yürüdü. Allah rahmet eylesin” demiştir.
Sabri Ülker, 1920 yılında Kırım’da doğdu. Ailesi 1929 yılında Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleşti. 2000 yılında Ülker’in onursal başkanlığını üstlenen ve yönetimi oğlu Murat Ülker’e devreden Sabri Ülker, TEMA Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı.
Sabri Ülker’in Ahsen Özokur ve Murat Ülker adında iki çocuğu vardır. Murat Ülker, 2000 yılında Ülker Grubu’nun onursal başkanlığını üstlenen Sabri Ülker’den yönetim bayrağını devralmış, Holding İcra Kurulu Başkanlığını üstlenmiştir.
Sayın Davutoğlu’nun kızı Sefure, Yıldız Holding’in kurucusu Sabri Ülker’in üçüncü torunu, kızı Ahsen Özokur’un oğlu Ahmet Özokur ile evlidir. Davutoğlu, Murat Ülker ile de liseden sınıf arkadaşıdır.”
Başbakan Davutoğlu: “Kırım’da 10 Bin Ev Yaptık”
Başbakan Ahmet Davutoğlu geçen hafta Kastamonu’da yaptığı konuşmada “Kırım’da 10 Bin Ev Yaptık” demiştir. Bu açıklamayı bir Kırım Türkü olarak memnunlukla karşıladım. Fakat bir bilen bana bir hatırlatma yaptı ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Kırımlı’nın Vatan KIRIM’da (Nart Dergisi 9. Sayı, Eylül – Ekim 1998) yayınlanan yazısını okumamı önerdi.
Ben de yazıyı okuduktan ve de Kırım Ajans’tan İsmet Yüksel’den teyit aldıktan sonra evlerin 10 bin değil bin adet olduğunu ve de Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel zamanında bu projenin başlatıldığını öğrendim.
Röportajı yapan Mermerci’nin “1998 Mayıs’ında T.C. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Ukrayna ve Kırım ziyaretinin içerdiği mesajlar nelerdir? Türkiye’nin dönüş yapan Kırım Tatarları için 1000 konut projesinden kısaca bahseder misiniz?” sorusuna Kırımlı’nın verdiği cevap şöyledir:
“Türkiye’nin Kırım’da 1000 ev yaptırma projesi, 1994 yılının Mayıs ayında sürgünün 50. yıldönümünde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret eden Türkiye’deki Kırım Türkleri Kültür Yardımlaşma Derneği genel merkezi tarafından resmen bir proje olarak teklif edildi. Sağ olsun Demirel bunu kabul etti.
Ama ondan sonra pek çok sebeplerden, Türkiye’nin bizzat kendi hükümet istikrarsızlıklarından, konu kaplumbağa hızıyla ilerleyebildi. Bugüne kadar yanılmıyorsan ancak 300 kadar ev alınıp Kırım Tatarlarına teslim edilebilmiştir. Tabi bu 1000 konut derde deva değildir, şu anda Kırım’da evsiz olan insan sayısı neredeyse 80.000 civarındadır.”
Türkiye’deki 43 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşu tarafından kurulan Kırım Tatar Teşkilatları Platformu 4-5 Nisan 2015 tarihlerinde Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubar, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri ile birlikte Ankara’da toplanmış ve önemli kararlar almıştır.
Bu kapsamda 18 Mayıs 1944 Sürgünü Anma faaliyetlerinin 11-18 Mayıs tarihleri arasında tüm teşkilatlarımızın bulunduğu yerleşim yerlerinde konferanslar, mevlitler, anma duaları, sergiler ve benzeri etkinliklerle kamuoyunda ses getirecek düzeyde düzenlenmesi, Kırım Tatarlarının milli davalarının dünya ve Türkiye kamuoyuna duyurulması için Türkiye’de profesyonel koşullarda faaliyet gösterecek Basın, Yayın ve Enformasyon organı kurulması, Bütün Dünya Kırım Tatarları Kongresi’nin 31 Temmuz-2 Ağustos 2015 tarihlerinde İstanbul’da toplanması oybirliği ile kararlaştırılmıştır.
Acaba torun tarafından Tatar olduğunu açıklayan Sayın Başbakan bu Kongre’ye katılacak Tatar diasporasından maddi durumu uçak bileti alamayacak olan delegelere belli bir kontenjan içinde THY’den indirimli bilet alınması için katkıda bulunabilir mi? Bulunabilirse Kırım Türkleri olarak bundan mutluluk duyarız.
Yazıları posta kutunda oku