NECDET BULUZ
Tüm siyasi partiler seçimlere ekonomik vaatlerle giriyor. En çok da muhalefetin ekonomideki vaatleri ve söylemleri dikkat çekiyor. MHP’nin 3 Mayıs’ta seçim beyannamesini açıklamasından sonra Genel Başkan Devlet Bahçeli de meydanlara indi. Ancak, MHP’nin programında ekonomi yine önemli yer tutarken, diğer bazı önemli konulara da yer verilmesi dikkat çekiyor.
Bunlardan birisi AK Parti Hükümeti’nin Türk adının silinmesi için ortaya koyduğu tavır ve terör örgütü PKK ile masaya oturulması konusudur. Bahçeli, ikinci önemli konu olarak da özellikle 17/25 yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üstünün kapatılamayacağının altını çizerek bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını anımsatmasıdır.
Bahçeli’nin meydanlardaki en önemli hedeflerinden birisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu da görülmüştür. MHP Genel Başkanı yaptığı konuşmalarda Erdoğan’ı hedefe oturtmuş ve “Türkiye hain kuşatma altında. Rüşvetçiler, soyguncular, 13 yıldır iktidardalar. Çıbanın başı kaçak ve karanlık sarayda. Saraydaki titresin” diyerek Erdoğan’a meydan okumuştur.
Bahçeli meydanlarda 17/25 Aralık operasyonu konusunda bakınız neler söylüyor:
“17-25 Aralık’ta suçüstü yakalandılar ama ‘darbe’ dediler. İşler sarpa sarınca, maske düşünce, kirli çamaşırlar birer birer dökülünce 12 yıl bir ve beraber olduklarını ‘paralel’ ilan ettiler. Eğer paralel devlet varsa bunun sorumlusu AKP’dir. Eğer paralel örgüt devlete yerleşmişse bunun suçlusu elbette AKP’den başkası olmayacaktır. Öyle bir gür sesle söyleyin ki saraydaki titresin, başbakanlığı bitirmek için uğraşan serok Ahmet kaçacak delik arasın. Bir sebeple AKP’ye oy vermiş vatandaşım, gel günaha ortak olma.”
Dikkat edilecek olursa, meydanlara inen diğer muhalefet partiler 17/25 Aralık operasyonları konusunda bir irade ortaya koymadılar. Konuyu sadece geçiştirmeye çalışanlar da oldu. Ancak, bu konunun kamuoyunda da çok derin yaralar açtığı unutulmamalıdır.
Nitekim yapılan kamuoyu araştırmalarında 17/25 Aralık operasyonlarının bir yolsuzluk ve rüşvetin karışmış olduğuna inandıklarını söylüyorlar. “17/25 Aralık operasyonu bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur” diyenler yüzde 67 olarak belirtiliyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu konuyu seçim sonuna kadar meydanlara götürecek. “Biz, milletimizin sıkıntılarına ortak olacağız, sıkıntıların giderilmesini de sağlayacağız”diyor.
Bahçeli’nin meydan konuşmalarında en dikkat çeken konu Türk milletinin geleceğini tayin etme konusu olarak da ele alınabilir. Bahçeli, 7 Haziran seçimleri “Türk milleti geleceği oylayacak” diye nitelendiriyor. “Yolsuzluğa, rüşvete, yasaklara, anti demokratik politikalara yetti artık diyerek oyunuzu vereceksiniz. Buna yürekten inanıyorum. Sizlere sonuna kadar güveniyorum. Milliyetçi Harekete vereceğiniz destekle yalnızca milletvekili seçmeyecek, demokratik hakkınızı kullanmayacak, aynı zamanda bölünmeye, ihanete ve alçaklığa dur diyeceksiniz. Çaresizliğe, teslimiyetçiliğe, çürümüşlüğe son vereceksiniz. Yokluğa, istismara, yalana, talana, yağmaya hayır diyeceksiniz. Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacak, milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hazırlayacağız.”diyor.
Muhalefet partilerinin ortak sıkıntısı ve şikâyeti de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkıp, tarafsızlığını bir kenara bırakması ve siyasi parti lideri gibi AK Parti’ye oy istemesidir. Bu sıkıntılar Yüksek Seçim Kurulu’na şikâyet edildi, bildirildi, ancak YSK bunları reddetti.
Bahçeli’nin de Cumhurbaşkanı’nın bu durumundan son derece rahatsız olduğunu meydanlardaki seslenişi ile görüyoruz.
“Erdoğan, düzmece açılışları, sanal temel atma törenlerini bahane ederek muhalefete çatmakta, başkanlık propagandası yapmaktadır. AK Parti’nin fiili eş genel başkanı gibi siyaset yapmaktadır. Erdoğan, anayasanın kendisine çizdiği sınırları defalarca ihlal etmiştir, tarafsızlığını kaybetmiştir. “Devlet terör örgütüyle masada oturması halinde çöker” diyen Erdoğan’dır. Yıllardır masalarda oturan kimdi? Yıllardır pazarlıklarla PKK’yı dirilten, taviz üstüne taviz verenler kimlerdi?”
Seçimler yaklaştıkça, bazı kamuoyu araştırma grupları AK Parti’nin oylarında yükselişler olduğunu gösteren sonuçlar yayınlamaya başladı. Bunların kamuoyunu yanıltmaya yönelik çalışmalar olduğu iddia ediliyor. Yandaş medyanın da bu sonuçları yayınlayarak bir algı operasyonu yapıldığına dikkat çekiliyor. Bahçeli de yapılan bu kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına inanmadıklarının altını çiziyor ve şöyle diyor:
“Sizler bizimle yürüdükten sonra Türkiye’yi Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek vizyonumuzla; plan, proje ve stratejik hedeflerimizle şaha kaldıracağız. Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Tek başına iktidarımız, Türkiye’nin yeniden ayağa kalkmasını sağlayacaktır. Ne AKP’nin, ne CHP’nin, ne de barajı geçmesi için yoğun faaliyet gösterilen HDP’nin Türkiye’ye hayrı dokunamayacaktır. Türkiye sizinle tarih yazacaktır. Medya ne derse desin, anketler ne söylerse söylesin. İktidarımızın müjdesi konvoylarımızı selamlayanlardır. İktidarımızın habercisi meydanlara sığmayanlardır.”
Öyle görünüyor ki, Bahçeli seçim meydanlarında farklı ve coşkulu söylemleri ile yeni bir boyut sergileyecektir. İlk mitinglerinde bunun mesajını vermiştir. MHP’deki coşku, meydanlardaki kalabalık, MHP Genel Başkanı’nın söylemleri 7 Haziran seçimlerinde sandığa MHP adına farklı biçimde yansıyacağını da gösteriyor. Biz, aynı zamanda Bahçeli’yi zinde ve formda bir lider olarak gördüğümüzün de altını çizmek istiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın