ANZAKLAR VE ÇANAKKALE ???
Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Değerli arkadaşlar,
Çanakkale savaşının 100. Yılını törenlerle kutladık. Anzaklar da katıldı bu kutlamaya. Ancak 100 yıl önce neden buraya geldiklerini ve binlerce vatan evladını niçin kaybettiklerini kimseye sormadılar. Çanakkale neresi, Avusturalya neresi?
Üstelik onları, ülkelerinden gemilere bindirip, Çanakkaleye savaşa getiren İngilizler de katıldı bu kutlamaya. Prens Charles ve oğlu yine bir askeri gemi ile Çanakkaleye gelmiş. Savaş öncesi parası ödendiği halde 2 adet savaş gemisine el koyup, Osmanlıya vermeyen İngilizlerin, hangi amaçla buraya geldiğini anlamamız gerekiyor. Yüzbinlerce evladını kaybeden Anzaklardan ve ülkemizin vatandaşlarından, kutlama törenlerinde, İngilizlere bir tepki vermelerini beklerdim. Ne yazık ki hiçbir tepki verilmedi. Yani AB-D emperyalizminin temsilcileri, kendi kirli amaçları için milyonlarca insanın ölmesini içeren projelerine devam edecek.
Sadece Avusturalyada bir tepki olmuş. Milliyet Gazetesinden Melih Aşığ’ın bu günkü köşesinde SCOTT KOVULDU başlıklı haberinde belirttiğine göre; Avusturalya’da da Anzak gününde parlak kutlamalar yapılmış. Hükümet, televizyonlar ve basın sürekli bu konuyu işlemiş. İlk bakışta atalarına sahip çıkan barışçı bir ülke manzarası vardı. Ancak bu tantanalı kutlamalar, sosyalistlere göre, militarizmi canlı tutmak, gençlerdeki savaş karşıtı ruhu öldürmek, ülkeyi üçüncü dünya savaşına hazırlamak amaçlıdır. Devlet televizyonu SBS’nin deneyimli spor gazetecisi, Scott McIntire de aynı fikirdedir. O gün savaşı kınayan Tweet’ler atıyor. Örneğin: “Avustralya’nın kavgalı olmadığı bir ülkeyi işgalini yüceltmek, bütün çağdaş değerlere aykırıdır” diyor. Bu tweet 33 bin destekçi buluyor. Ve McIntire aynı gün işinden atılıyor. Ne kadar acı bir son değil mi?
Bizim de emperyalizme karşı kazandığımız Çanakkale savaşını ve onu bizlere kazandıran Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzü hiç biz zaman unutmamamız gerekir. Bu amaçla Çanakkale’de yapılan ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ için 7.9.2012 de yazmış olduğum makalemi aşağıda sizlere yeniden sunmak istedim.
Umarım tüm yöneticilerimiz ve danışmanları kaygılarımız paylaşır ve en kısa sürede gereğini yaparlar. 100. yılını yaşadığımız Çanakkale zaferinde ve tüm savaşlarda kaybettiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha anımsayalım. Lütfen onlara gereken saygı ve sevgiyi esirgemeyelim. Işıklar içinde yatsınlar.
Sevgi ve saygılarımla (28.04.2015)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ
İyi olmak kolaydır, önemli olan adil olmaktır.
(Victor Hugo)
Değerli arkadaşlar,
Şeker Bayramında Çanakkale’ye gittim. Kabatepede, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılmış olan ÇANAKKALE DESTANI Tanıtma Merkezini de gezdim. Oldukça büyük bir yerleşkeye sahip olan merkez, 7 Haziran 2012 de hizmete açılmış. 8600 m2 büyüklüğünde olan bu yerde 11 gösterim salonu, 1 sergi salonu ve 1 konferans salonu var.
Bina girişindeki kayıt ve kabul salonunda 3 adet büyük fotoğraf panosu asılmış ama ne yazık ki bir tanesinde bile yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK yok. Merkezi gezenlere 11 salonda yapılan sunumların sadece 1 tanesinde, Mustafa Kemalin, 10 Ağustos 1915 de 263 rakımlı tepede Anafartalar’daki tarihi emri “Ben size saldırı emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir başka komutanlar egemen olabilir”dile getirilmektedir.
Oysaki bu sunumlarda,
· Yüce önderimizin, Tekirdağ’da toplanan ve Çanakkale’ye takviye amaçla gönderilen 19 Tümenin komutanı olarak bu savaşın kazanılmasındaki önemini, düşman askerinin nereye çıkarma yapacağını tahmin ederek, ne gibi önlemler aldığını ve bu savaşı nasıl yönettiğini,
· Çanakkale’yi denizden geçemeyen İngilizler, karaya çıkarma yapmak zorunda kalmışlardır. Bu kez kara savaşlarını başlatmışlar ve karşılarında Mustafa Kemal’i bulmuşlardır. Büyük kumandan, onları önce Conkbayırı’nda durdurmuş, ve bir gün önce atandığı Anafartalar Komutanlığında ön saflarda savaşı bizzat yöneterek İngiliz ordusunu mağlup etmiştir. Böylece 10 Ağustos 1915 de Mustafa Kemal ordumuza Anafartalar Zaferi’ni kazandırmıştır. Anafartalar Zaferini diğerleri takip etmiş ve İngilizlerin 19 Aralık’ta Çanakkale’den nasıl sessizce kaçıp gitmelerini,
- Atamızın göğsündeki saat sayesinde ölümden kurtulduğu savaş Anafartalar’dadır. Buradaki çarpışmalara bizzat katıldığını ve bu sırada göğsüne gelen şarapnelin, saatine isabet ettiğini ve de Çanakkalede ordumuzu yönetmekle görevlendirilen ama cephelere gelmeyen Alman Mareşal Liman Von Sanderse bu saati neden hediye ettiğini,
- 57. Alayın becerisini ve komutanlarıyla birlikte ne kadar fedakarlık göstererek, kendi sancaklarını taşıyan erine kadar nasıl şehit verildiğini,
- Çarlığın yok edilmesini engellemek ve Romanof’lara yardım etmek amacıyla Çanakkaleyi geçip, Rusyaya gitmek isteyen emperyal güçlere karşı kazandığımız bu savaşın sonunda ne kadar şehit ve gazi verdiğimizi,
- Savaş sırasında cephelerin inşasında, düşman cephelerine neden bu kadar yakın cepheler kurulduğunu ve bu organizasyon sayesinde, yüzlerce gemiye sahip İngiliz ve Fransız düşman donanmasının kendi askerine ateş desteği veremediğini,
- Ve bence en önemlisi, İngiltere Başbakanı azılı Türk Düşmanı Lloyd George, İngiliz Meclisi’nde Çanakkale ve Kurtuluş savaşımızda yaşadıkları hezimetleri izah ederken “İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki dünyanın beklediği son dahi bir anda Türkiye’de çıktı. Hem de bize karşı.. Elden ne gelebilirdi” dedi. Tarihe geçen bu yorum için de bir sunum yapılmasını beklerdim.
Değerli arkadaşlar,
Çanakkale harbini bana rahmetli İdris büyükbabam anlatırdı. Büyük babam da kardeşi Hüseyin ile birlikte Çanakkalede savaşmış. Büyük babam topçu olarak görev yapmış ve kulakları oldukça ağır işitiyordu. Kardeşi Hüseyin dedem ise piyade olarak savaşa girmiş ve şehit olmuş. Ne yazık ki Sivas-Zara doğumlu olan Hüseyin dedemin belgelerine bir türlü ulaşamadım. Çünkü Zara nüfus idaresi yanmış. Çanakkale şehitleri listesinde de yok. Düşünün lütfen, bir kişi bu güzel ülke için çekinmeden hayatını veriyor ve bu olaydan kimsenin haberi yok. Zannediyorum Hüseyin dedem gibi güzel ülkemizin bağımsızlığı uğruna şehit olmuş binlerce vatan evladının da belgesi yoktur. Onlar sayesinde bu günleri yaşayabiliyoruz. Onları sevgi ve saygı ile anıyorum. Işıklar içinde yatsınlar.
Orman Bakanlığınca yaptırılan bu merkezde, ziyaretçilere yapılan sunumlarda yüce önderimiz, neden bu kadar yetersizce anılıyor, bunları kim hazırladı ve kimlerden yararlandı bilemiyorum. Umarım yetkililer yukarıdaki uyarılarımı dikkate alırlar ve Osmanlının son 150 yılda kazandığı tek savaş olarak anılan Çanakkale savaşını bizlere de kazandıran ve bir destan yazan yüce önderimizin hakkını en kısa sürede verirler.
Sevgi ve saygılarımla (7.09.2012).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Çanakkale anıtlarını 48 farklı yerde 3600 lik çevre bakış açısıyla izlemek isterseniz:
adresinden yararlanabilirsiniz. Bu yapımı hazırlayanları kutlarım.
Bir yanıt yazın