DİKKAT TEHLİKE YAKLAŞIYOR! BÖL PARÇALA VE YUT

BÖL-

PARÇALA 

VE YUT…
Zekeriya TÜMER

Tarihin derinliklerine indiğimizde, Türk Devletleri’ni silah zoruyla yıkmaya ve yok etmeye kimsenin gücü kolay kolay yetmemiştir.

Türk devletlerinin içine sızan casuzlar ve içte yaşayan vatan hainlerinin sayesinde Türk devletleri yıkılmışlardır.

Osmanlı Devletinin yıkılışından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100. yılına yaklaşırken, yüzüncü yılını kutlamaması için

İçten ve dıştan gelen hain planlar ile parçalanmaya doğru gitmektedir.

Ortadoğu’yu şekillendirmek isteyen Emperyalist güçler, adım adım planlarını uygulamaktadırlar.

Bir ülkenin bölünüp parçalanabilmesi için ilk önce ordusunun zayıflaması gerek. AKP Sayesinde de  en güvendiğimiz ve dış güçlerin tek çekindikleri ordumuz Ergenekon, balyoz hareketleri ile gücünü kaybetti.

Belki de öyle zannediliyor.

Türk Milleti ülkesini kaybetme durumunda mutlaka ayağa kalkacak ve eskisi gibi gereken dersi iç ve dış düşmanlarına verecektir. Ümidimizi de yitirmemek gerek.

Doğu illerimizde yaşayan Kürt soydaşlarımızı kışkırtan ve sözde haklarını korumaya çalışanların asıl amacı kendi çıkarlarıdır.

M.Şerif Fırat’ın Doğu İlleri ve Varto Tarihi adlı eserini okumanızı tavsiye ederim.

M.Şerif Fırat bu kitabında “Doğu Anadolu’da oturan, Türkçeye benzemeyen bir dil konuştukları için Kendilerini Türk’ten ayrı sayan;

bilgisizliğimiz yüzünden bizim de öyle sandığımız vatandaşlarımızın su katılmamış Türk olduklarını bir defa daha ispat etmektedir.

Hem de inkârına imkan bırakmayan ilmi deliller ile..

Dünya üzerinde “Kürt” diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur.

 Kürtler, yalnız vatandaşımız değil, soydaşımızdır da…

Fakat asırlarca devam eden kötü idare ve ihmaller, onların da kapalı yaşama itiyatları maalesef bu neticeyi doğurmuştur.

Türk Milletini ve Türk Vatanını parçalayarak yok etmek sevdasında olanlar, bundan faydalanmanın peşinde koşuyorlar.

 Bütün Türk aydınları, şunu kesin olarak bilmelidirler ki,

“Kürtlük” tahriki düşman kaynaklardan fışkırmakta ve millî bütünlüğümüzü sarsarak bizi yıkmayı hedef tutmaktadır.

 Buna elbette müsaade etmemeliyiz. Çünkü Doğu illeri vatanımızın hem kapısı, hem kalesidir.

 Biz ihmal eder, gerçekleri bu öz kardeşlerimize götürmez, onları aydınlatmazsak düşman propagandası karşısında silâhsız ve müdafaasız kalırlar.

 Sonunda alçakça yapılan bu propagandaların tesiriyle ikiye bölünürüz.

Doğu illeri elimizden çıkarsa Orta ve Batı Anadolu’da tutunmamız kolay olmaz.

Bu dava, Türk Vatanı ve Türk Milletinin istikbali bakımından son derece mühim, son derece ciddidir.

Bütün Türk aydınlarının bu durum karşısında vazifelerinin ne olduğunu tayin etmeleri zamanı gelmiştir.

Bilhassa bu ve buna benzer aslı astarı olmayan propagandalara kanmış,

Aldanmış, neticede yollarını şaşırmış Doğu Türklerinin kendilerini aydınlığa çıkaracak bu kitabı dikkatle okumaları, can evine çekilip derin derin düşünmeleri lâzımdır. Bu takdirde hakikî ve doğru yolu bulacaklarına inanıyorum. 

Cemal GÜRSEL
Devlet Başkanı ve Başbakan

 

Evet kitabın ön sözünde Devlet Başkanı ve Başbakan Cemal Gürsel, kitabın dikkatle okunması ve gerçeklerin görülmesine dikkat çekmiştir.

Kitap yayınlanır yayınlanmaz kimse okumasın diye piyasadan toplattırılmış ve bir hafta sonra da M.Şerif Fırat bir bahane ile üvey babası tarafından öldürülmüştür.

Gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan kişiler derhal yok edilmişler ve edilmekteler de.

Ancak, yazılan eserler mutlaka zamanı gelince ortaya çıkmakta ve her ne olursa olsun, gerçekler öğrenilmektedir.

Bizleri, Kürt ve Türk diye ayırıma sokan kişilere karşı, bu kitabı okumakta yarar var.

Kürtler bizlerin bir parçasıdır ve ayrılmamız, birbirimize düşman olmamız mümkün değildir.

Bizleri düşman kardeş haline sokmak isteyenlere karşı uyanık olmamız gerek. Tuzaklara düşmemeliyiz.

Her ne olursa olsun, bölünüp, parçalanmamalıyız.

Yıllarca, Doğuda büyüyen çocuklar ve gençler şeyhler, dervişler ve şıhların nezaretinde Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olarak eğitilmişler

Ve yetiştirilmişlerdir.

Burada suç kimde dir?

O Çocuklarda mı, yoksa onlara sahip çıkamayan bugüne kadar iktidar olan ve Devleti yöneten yöneticilerde mi?

Şimdi ise AKP  Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılmasını arzu etmektedir. Bu son derece tehlikeli bir oyundur.

Türk kimliği altında toplanan azınlıklar, o zaman kendi kimlikleri altında müstakili yet isteyeceklerdir.

Bu durumda da parça parça bölünmelere ve dağılmalara şahit olacağız.

Bu nedenle, gerçeği görerek hareket etmekte yarar vardır.

İnşallah artık herkes gerçeği görür ve 7 Haziran seçimlerinde oylarını ona göre verirler. Geleceklerinin tayini 7 Haziran Milletvekili seçimleridir.

 

 

Zekeriya TÜMER

Ulusalhaber @hotmail.com

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir