19.04.2015 13:21:15
İslamiyet’te ‘helal’ yalnızca İslamiyet’e uygun anlamı taşımaz; ‘haram’ olmayan anlamı da taşır ki haram yalnızca bir yöntem değildir yani örneğin bir et hayvanının İslamiyet’e uygun kesilmesi demek değildir örneğin adaletsizlik, haksızlık, vicdansızlık, hırsızlık, yolsuzluk, usülsüzlük de haramdır ki yani yalnızca yemekle içmekle, ‘lokma’ ile ilgili birşey değildir.
Bu bakımdan bir gıda maddesinin üzerinde ‘Helal’ yazması ötekilerin haram olduğu yani ahlakdışı, vicdandışı, utanmazlıklı, insanlıkdışı oldukları anlamına da gelir. Yine; bir gıdanın üzerinde ‘helal’ yazması o gıda gerçekten İslamiyet’e göre hazırlanmış da olsa yani içinde İslamiyet’in haram saydığı şeyler örneğin domuz eti ya da yağı olmasa da helal demek olmayabilir çünkü işçilerin hakları verildi mi, işçiler insanca ortamda mı çalıştırıyorlar, o gıdayı üretenler ahlakdışı, adil olmayan, vicdandışı bir örgütü, siyasi oluşumu destekliyorlar mı, desteklemiyorlar mı; asgari ücret böyle diye işçileri 800-900 Tl gibi gülünç bir ücrete çalıştırmak haram değil mi; gibi sorulara da yanıt(cevap) aranmalıdır bence yani iş yalnızca ‘Bu gıdanın içinde domuz eti, domuz yağı, alkol yok’ demekle bitmiyor. Kaldı ki kapitalizım(kapitalizm) ya da özel sektör(alan, bölge) ya da patronculuk düzeni adı altında bir vatanı, halkı sömürmek üzerine kurulu bir iş nasıl helal olur, haram olmaz? Malı 1’e alıp 10’a satmak haram da işçiler 1 kazanırken 10 kazanmak acaba haram değil mi; işçiler kulübelerde yaşarken saraylarda, villalarda, yalılarda, köşklerde yaşamak acaba haram değil mi? Helal olmak İslamiyet’e uygunluksa acaba Cennet’de olmayan özel sektör denilen sömürüyü, adaletsizliği, vicdansızlığı, akıldışılığı, ahlakdışılığı, insanlıkdışılığı ülkelere, vatanlara dayatmak haram değil mi? Yani dünyayı yaratan Allah ise Allah’ın yarattığı dünyaya şirket şirket, tapu tapu, mağaza mağaza, dükkan dükkan, çiftlik çiftlik, fabrika fabrika sahiplenmek ve bir de işçileri düşük ücretle, sendikasız, sigortasız, güvencesiz çalıştırmak haram değil mi?
Yani siz istediğiniz kadar mallarınızın üstüne ‘helal’ yazın; dünyada onları size helal etmeyecek en az 1 milyar insan var. Kimin malına sahiplendiniz de onu kendinize helal sayıyorsunuz?
Sen işçiye, vatana hakkını vermedikten sonra; vatana, ulusal gelire adaletsizce sahiplenme haramını işledikten, adaletsiz bir iktidara oy verdikten sonra koyunun, dananın, tavuğun kesimini helal yapsan ne olur yapmasan ne olur; gazozun helal olsa ne olur, olmasa ne olur.
Din akıl azaldıkça değil akıl çoğaldıkça çoğalır yani din demek bilim, ilim yani düşünmek demektir.
Yani ‘Helal’ yazmayanlar hırsızlık malı mı, çalıntı mal mı, soygun malı mı? Ancak şöyle yazabilirsin: ‘İslami usüle uygundur’. Çünkü yoksa haram sözcüğü farklı anlamlara gelir; hak gaspı anlamına da gelir, hak yemek anlamına da gelir, hırsızlık anlamına da gelir, adaletsizlik anlamına da gelir, vicdansızlık anlamına da gelir yani bir sürü anlama gelir; malının üzerine ‘Helal’ yazıp ötekileri ahlaksal, hukuksal, bilimsel töhmet, zan altında bırakmaya hakkın yok. Bir komünist ya da dinsiz ya da Hıristiyan(Hristiyan) bir şirketi mallarının üzerine olağan ki ‘Helal’ yazamaz ancak helal yazanlardan çok daha bilimsel, çok daha sağlıklı üretilmekte olabilir ve içlerinde domuzla, alkolle ilgili birşey de olmayabilir ki haksızlık yapmak da haramdır.
Necdet Gürçiftçi
Patentsiz, dinsiz, yerli üretim bir Türk/Türkiye bilgesi
İnternetde yayınlandığı zaman: 19.4.15/13.15
Radikal Blog