Hükümetin gizlediği skandal: 16 değil, 152 adamız işgal altında

02 Nisan 2015 Perşembe 16:59

316 1087 0
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün Parti’nin Genel Merkezi’nde yaptığı basın açıklamasında Ege’de aidiyeti anlaşmalarla yabancılara devredilmemiş ada, adacık ve kayalıkların yabancı devletler tarafından işgaline ilişkin çağrıda bulundu. Perinçek’in açıklaması şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 152 ada, adacık ve kayalık 2004 yılından bu yana Yunanistan’ın işgalinde bulunmaktadır.
İşgal altındaki adalardan birisi de Aydın ili sınırları içerisindeki Eşek Adası’dır.

AB VE LETONYA İŞGALCİDİR
Aydın/Eşek Adası’ndaki işgalin sadece Yunanistan ile sınırlı olmadığı Avrupa Birliği Frontex Ajansı ve Letonya’nın da işgale ortak olduğu tespit edilmiştir.

Frontex kapsamında Letonya bayraklı Sahil Güvenlik Botu ve Letonya askerlerinin Eşek Adası’nda konuşlandırıldığı ve ada etrafında devriye görevi yaptığı Türk basınında ve Türk Genelkurmay Başkanlığı resmi internet sitesinde haber olarak verilmiştir.

LOZAN’A GÖRE EŞEK ADASI TÜRKİYE TOPRAĞIDIR
1923 Lozan Andlaşması’nın 15. maddesine ek olarak konulan 2 numaralı haritada İtalya’ya verilen 14 adanın isimlerinin altı kırmızıçizgi ile çizilmiştir. İtalya’ya verilen adalar arasında Eşek Adası yoktur.

152 ADA, ADACIK VE KAYALIK İŞGAL ALTINDADIR
Bu ada da diğer 152 ada gibi Ege Denizi’nde Aidiyeti Andlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklardan (EGAAYDAK) birisidir. Velayet yoluyla Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçmiştir.

AB VE LETONYA ULUSLARARASI ANDLAŞMALARI İHLAL ETMEKTEDİR
AB ve Letonya, Frontex kapsamında Letonya Sahil Güvenlik botunu Türk adasına görevlendirmek suretiyle 1923 Lozan ve 1947 Paris Andlaşmaları’nı ihlal etmiştir.

Letonya Sahil Güvenlik botlarının Eşek Adası’nda Frontex görevini sürdürmesini anlamak olası değildir.

Andlaşmalara göre ada Yunanistan’a devredilen adalardan biri değildir. AB sınırları içinde değildir.

1939 (Harita EK-8) ve 1943 (Harita EK-9) tarihli İngiliz haritalarında ve 1951 (Harita EK-10) ve 1957 tarihli Amerika Birleşik Devletleri haritalarında (Harita EK-11) Eşek Adası’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğu açıkça görülmektedir.

AB VE LETONYA EŞEK ADASI’NDAN DERHAL ÇEKİLMELİDİR

Bu bilgiler ışığında Yunanistan, AB ve Letonya’nın Helsinki Nihai Senedi’nin “Sınırların ihlal edilmezliği” ve “Devletlerin toprak bütünlüğüne saygı” ilkelerini ihlal ettikleri açıktır.

AB ve Letonya, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını çiğnemektedir.

AB ve Letonya, Frontex kapsamında Eşek Adası’nda görevlendirdiği sahil güvenlik botlarını ve askeri unsurlarını derhal geri çekmelidir.

Geri çekilme faaliyetleri konusunda tarafımıza ve Türkiye kamuoyuna bilgi verilmelidir.

VATAN PARTİSİ AB’NE MEKTUP VERECEKTİR
Açıkladığım bu konuları içeren bir mektup bugün saat 15.00’de Vatan Partisi temsili heyeti tarafından AB’nin Türkiye’deki delegasyonuna verilecektir.
Letonya Büyükelçiliği’ne de aynı talebimiz önümüzdeki günlerde iletilecektir.

SORU – CEVAP
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Perinçek’in değerlendirmeleri şöyle:

BATI’DAN VE GÜNEY’DEN SIKIŞTIRIP
DOĞU’DA TESLİM ALMAYA ÇALIŞIYORLAR
Türkiye üzerinde kurulan baskılar var. Yunanistan’ın da bu baskılara alet olmaması lazım. Türkiye’yi Batı’dan ve Kıbrıs’tan sıkıştırıp Doğu’da teslim almak gibi bir strateji izleniyor. Türkiye, iki cephede tehdit altında olacak ve bir cephede teslim olacak. Yunanistan buna alet olmamalı. Alet olduğu zaman, 1918’den 1922’ye kadar ki maceralar hatırlanırsa, bunun sonuçları üzücü olmuştur. Biz bunların tekrar etmeyeceğini biliyoruz. Zaten böyle bir gücü de yok. Türkiye kendi egemenliğini ve gücünü kullanacak bir iradeye sahip olduğu zaman bunun karşısında durabilecek bir güç göremiyoruz. Bütün sorun Türkiye’nin Ankara’dan başı dik bir hükümetle yönetilmesidir. O hükümeti de Vatan Partisi olarak biz kurmaya talibiz. Milletimizden de yetki istiyoruz.

SAVCI KİRAZ CİNAYETİ

Savcımızın terör örgütüne hedef olması ve hayatını kaybetmesi, şehit olması büyük bir acı veriyor. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Bütün yargı camiasına yürekten baş sağlığı dileklerimizi sunuyoruz. Bu eylemin arkasında kim var çok açık. Türkiye açık bir ekonomik krize girdi. Biz bunu 1 buçuk yıldır belirtiyorduk. Ekonomik kriz, Türkiye’nin artık disiplinli bir yönetime kavuşmasını gerektiriyor. Bu ekonomik krizden Türkiye disiplinle, otoriteyle çıkabilir. Ya halka dayanan güçlü bir devlet olacak veya halkı ezen ABD kontrolünde bir otorite, bir kabus Türkiye’nin üzerine basacak. Türkiye’nin önündeki seçenekler bunlar.

Vatan Partisi’nin seçimlere giderken en önemli sloganlarından birisi, halka dayanan güçlü devlet. Emeği koruyan, sanayiciyi koruyan, tüccarımızı koruyan, kamu çalışanlarını koruyan güçlü bir devlet. Bunu tesis etmeye hazırız.

Bunu kim yaptı? Kimin yaptığı belli. Halkı ezen otoriteyi kurma planları içinde görülebilir bu eylemler. Elektrik kesintisi hala aydınlatılmış değil. Üst üste bu eylemlerin olması bizi şaşırtmadı. Çünkü biz Türkiye’nin böyle bir krize girdiğini görüyoruz. Ve bu krizden ya Türk Milleti kendi egemenliğini yeniden kurarak güçlü bir devletle çıkacak veya milleti ezen bir zorba diktatörlük rejimi getirilecek. Biz ona şans tanımıyoruz.

Bu eylemleri hükümetin yaptığına hiç ihtimal vermiyorum. Hiçbir hükümet seçime giderken kargaşa, istikrarsızlık, hükümete güvensizlik yaratan uygulamalara teşebbüs etmez. Mevcut yönetimin bu tür olanağı da yok. AKP iktidarı baş aşağı giden zavallı bir hükümet.

İç Güvenlik Yasası’nı haklı çıkarmak için de bunu yapmaz, bu büyük bir maceracılık olur. İç Güvenlik Yasası zaten kriz nedeniyle getirilen bir yasa. Hükümet halktan korkuyor. AKP halktan korkuyor. Bu yüzden bir takım hukuk dışı önlemler peşindedir. Jandarma’yı Ak jandarma yapma peşindedir. Halktan korkuyorlar. Bu eylemlerin iç güvenlik yasasını haklı çıkarmak için yapılmasını mantıklı bulmuyorum. Muhalefet gerçeğe dayanmalıdır. İktidarlar kendi zavallılıklarını sergileyen eylemler yapamazlar. Ama bu eylemler artık AKP iktidarının saltanatının devam etmeyeceğini tespit eden uluslararası küresel güçlere uyuyor. ABD Türkiye’yi artık Tayyip Erdoğanlar’la Davutoğlu’yla yönetemez. Çünkü kendileri parçalanıyor. ABD bir iktidar arayışı peşinde. ABD’nin aradığı iktidar halk üzerinde zorbalığı dayatmaktadır. Zorba bir iktidar yaratmak zorunda.

MUZAFFER TEKİN
Muzaffer Tekin komutanımız çok mert bir insan. Ergenekon Davası’nda ilk tutuklanan arkadaşlarımızdandı. 7 sene içeride kaldı ve hep dik durdu. “Nasılsın komutanım?” dediğimizde her zaman “bomba gibiyim” derdi. En zor koşullarda bile bomba gibiydi.

Bir gün benim davetim üzerine mahkemede kalktı, zabıtlara da geçirterek, kamuoyuna Vatan Partisi’ne üye olduğunu açıkladı.

Muzaffer Tekin yiğit bir insan, dürüst, özü sözü bir askerdi. Gerçek bir Türk subayıdır. Örnek bir subaydır. Kendisini saygıyla anıyorum.

ulusalkanal.com.tr

02 Nisan 2015 Perşembe 16:59 - secimler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir