3 dakikada bitmesi gerekirken 25 dakika süren kurtarma operasyonuyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Florence Nightingale Hastanesi’nin raporuna göre, şehit Savcı Kiraz’ın vücuduna 5 değil 10 kurşun isabet etti. Hastaneye geldiğinde hayatî fonksiyonu bulunmayan Kiraz’ın önünde ve arkada kurşun yarası belirlendi. Uzmanlar, savcının iki ateş arasında kaldığı yorumunu yapıyor.
DHKP-C terör örgütünün makamında rehin alıp şehit ettiği Savcı Mehmet Selim Kiraz hakkında verilen resmi bilgilerin çelişkilerle dolu olduğu anlaşıldı. Olayın ardından en yetkili makamlar Kiraz’ın vücuduna 5 kurşun isabet ettiğini ve ameliyata alındığını açıklamıştı. Ancak kaldırıldığı Florence Nightingale Hastanesi’nin adlî raporuna göre, Kiraz’da 10 kurşun yarası tespit edildi. Yaralardan 3’ü baş, 6’sı göğüs, 1’i bacak bölgesinde. Mermi yaralarının fazlalığı, hedef gözetilmeksizin ateş edildiğini gösteriyor. Rapordaki ‘sağ omuz ön yüzde 1, sağ omuz arka yüzde 2 kurşun girişi tespit edilmiştir’ ifadesi dikkat çekici. Bu, hem önden hem arkadan ateş edildiğini gösteriyor. Göğüs ve bacak bölgelerindeki 7 kurşun da ‘teröristler savcıyı kalkan olarak kullandı’ iddiasını güçlendiriyor. Raporda ayrıca, 20.56’da hastaneye getirilen Kiraz’ın bilincinin kapalı olduğu, solunum ve kalbinin durduğu belirtiliyor. Ölüm bilgisinin 23.00’te açıklanması, operasyonu başarılı göstermek isteyen siyasilerin zaman kazanma çabası olarak değerlendiriliyor.
İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında terör örgütü DHKP-C militanları tarafından rehin alınan ve tartışmalı bir operasyonun ardından şehit olan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın kaldırıldığı hastanedeki adli raporu ortaya çıktı. Florence Nightingale Hastanesi uzman hekimlerince düzenlenen adli rapora göre Savcı Kiraz’ın vücudunda çeşitli bölgelere isabet eden 10 kurşun yarası bulunuyor. Raporda, Kiraz’ın baş bölgesinden 3 kurşun yarası olduğu, göğüs bölgesine 6, diz üstüne 1 kurşun isabet ettiği bilgisi yer alıyor. Bu bilgiler hedef gözetilmeksizin atış yapıldığını ve savcının iki ateş altında kaldığını gösteriyor.
Raporda özellikle göğüs bölgesindeki yaralanmalar dikkat çekiyor. Buna göre savcı, sol diyafram bölgesi ve kalbin üstünden vurulmuş. Raporda ayrıca ‘sağ omuz ön yüzünde 1, sağ omuz arka yüzde 2 kurşun girişi tespit edilmiştir’ kısmı önemli bir detay olarak öne çıkıyor. Rapora göre Savcı Kiraz, çatışma sırasında, vücudunun aynı bölgesinden, hem karşıdan hem de arkadan kurşun yarası almış. Bu tespit ve savcının kafa bölgesi dışında, vücudunun çeşitli yerlerinden aldığı kurşunlar, teröristlerce kalkan olarak kullanıldığı iddialarını güçlendiriyor. Kafadaki yaralara dair ‘sol parlatel ve sol masloit giriş çıkış’ ifadeleri yer alıyor. Bitişik atışla ilgili bir tespit bu raporlarda yok.
KURŞUN DEĞMEYEN YER KALMAMIŞ
10 kurşundan 7 tanesinin göğüs ve bacaklarda bulunması adli raporda “Sağ göğüste 1, sol köprücük kemiği altında kalp hemen üstünde 1, sol diyafram bölgesinde 1, sağ omuz ön yüzünde 1, sağ omuz arka yüzde 2, sol diz üstünde 1, kafa bölgesinde 3 adet kurşun girişi (toplam 10 adet) tespit edilmiştir.” şeklinde anlatılıyor. Rapor, savcının vücudunun neredeyse her bölgesinde kurşun olduğunu, bunlardan birinin de diz bölgesinde görüldüğünü ortaya koyuyor. Sol diz kapağının yaklaşık bir santim üstünde tespit edilen kurşun, teröristlerin neden bu bölgeyi hedef aldığına ilişkin soru işaretlerine yol açıyor.
BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, olay gecesi, Savcı Kiraz’ın 5 kurşun yarasıyla yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı yönünde açıklama yapmıştı. Ancak rapor bunu doğrulamıyor. Buna göre Savcı Mehmet Selim Kiraz, adliyeye en yakın sağlık kurumu olan Florence Nightingale Hastanesi’ne getirildiğinde bilinci kapalıydı, solunum ve kalbi durmuştu. Tansiyon ve nabız atışlarına ilişkin veriler yoktu. Uzman hekimlerin hazırladığı raporda beyin ölümünün gerçekleştiğine yönelik bulgular yer alıyor. Kiraz’ın hastaneye getirildiğinde göz bebeğinin genişlediği ve ışığa cevap vermediği de bu durumu destekleyen en önemli tespit olarak öne çıktı.
OPERASYONDAN 29 DAKİKA SONRA GELDİ
2 sayfalık adli raporda ameliyata alınana kadar Savcı Mehmet Selim Kiraz’a kalp ve solunum desteğinin devam ettirildiği, ancak tüm müdahalelere rağmen canlandırma emaresi göstermediği kaydedildi. Bütün hayati fonksiyonların durduğunu gösteren raporda muayene saati olarak 20.56 ibaresi not düşüldü. Bu saat operasyonun başlatıldığı 20.27’den yaklaşık 29 dakika sonrasını işaret ediyor. Dün Zaman, kurtarma operasyonundaki skandalları yayınlarken, 3 dakikada bitmesi gereken operasyonun 20-25 dakika sürdüğünü ortaya çıkartmıştı.
Şehit olan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı kurtarma operasyonundan sonra götürüldüğü Florence Nightingale Hastanesi’nin hazırladığı ilk rapor ortaya çıktı. Buna göre savcının vücudunun baş, göğüs ve bacak bölgelerine 10 kurşun isabet etmiş.
Yandaşa yok, 3 gazeteye daha soruşturma
Küçükçekmece Başsavcılığı, Savcı Kiraz’ın başına silah dayalı fotoğrafını yayınladıkları gerekçesiyle Sözcü, Ortadoğu ve Milli Gazete hakkında soruşturma açtı. Başsavcılık, bu fotoğrafların yayınlamasını ‘terör örgütünü ve işlenen suçu övme’ olarak nitelendirip 3 gazeteyi terör örgütlerinin propagandasını yapmakla suçladı. Daha önce Hürriyet, Cumhuriyet, Posta ve Bugün gazeteleri hakkında da aynı iddialarla soruşturma başlatılmıştı. Fotoğrafları bir süre yayınlayıp kaldıran atv, ahaber ve Yeni Şafak gibi yandaş medyaya ise soruşturma açılmadı.
Savcının şehit edilmesi protesto edildi
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi Fatih Camii’nde dün cuma namazı sonrasında protesto edildi. Türkiye Müslüman Gençlik Platformu adlı grup adına açıklama yapan Eylem Özer, kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını belirtip “Dinimizi, sevgili milletimizi ve vatanımızı bu katil sürülerinden korumak için zamanı geldiğinde, iş başa düştüğünde ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.” dedi. Grup, açıklamanın ardından ‘Katiller hainler hesap verecek, katil cephe hesap verecek’ şeklinde sloganlar attı. Grup dua ettikten sonra dağıldı.
Hâkim ve savcılar, kapılarını içeriden kilitlemeye başladı
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasına, DHKP-C’li 2 teröristin düzenlediği baskından sonra Çağlayan Adliyesi içindeki hâkim ve savcılar, kendi önlemlerini almaya başladı. Adliyede yaşanan güvenlik sorunu nedeniyle hâkim ve savcılar, artık odalarının kapılarını içeriden kilitliyor. Bazı yargı mensuplarının, kapılarına, “Güvenlik nedeniyle personel harici girilmez.” uyarısını içeren yazı astıkları görüldü. Uyarı yazısında “Avukat ve vatandaş işlemleri ile kalem personeli ilgilenecektir.” notu yer aldı.
Bir yanıt yazın