“Aldatıldım “diyenler devrim yapabilir mi?

“Aldatıldım “diyenler devrim yapabilir mi?

Aslında yarım devrim mümkün müdür, sorusuna cevap arıyorum.

Erdoğan iktidara geldiği günden bu yana, Mustafa Kemal Devrimlerine karşı bir tutum içerisinde oldu.

Yani bir karşı devrim lideri olma iddiasında oldu. Karşı devrim olarak bir şeyler yaptı mı, evet yaptı.

Peki, yarım devrim olur mu?

Olmayacağını anlatmaya çalışacağım.

İktidara geldiğinde devlet kurumları ve onların sahip olduğu anlayışın, kendi anlayışında olmadığını biliyordu.

Ona göre, devletin kurumları laiklerin ve bu anlayışa sahip kuvvetlerin elindeydi.

Devrim yapmak demek bu kuvvetleri yıkıp, yerine kendi güçlerini koyması devrim dedikleri işin kendisiydi.

Bunu yapabilmek için yeterli kuvvete sahip değillerdi. Başta silahlı kuvvetleri imha etmeleri ve oraya kendi kuvvetlerini yerleştirmeleri gerekiyordu.

Şimdi paralel dedikleri, o zaman, iktidar ortağı olan F-Tipi örgüt, bunların önüne bir plan koydu.

Bu planı uygularsak, yani orduya Balyoz ve Ergenekon tertiplerini uygularsak, bu kuvveti alaşağı ederiz.

Plan, her ne kadar F-Tipi örgüte aitmiş gibi görünse de, aslında planın asıl yapımcısı CIA idi.

Planın iki temel ayağı vardı. Ele geçirilmiş bazı yargı mensupları ve medya.

Medyada başlatılan karşı devrim, düzmece bilgileri yargıya veriyor. Arkasından, medya soytarıları, propaganda fabrikasında imalatı yapıyor. Savcılığa veriyor. İddianamede de, bunlar biraz cilalandıktan sonra, mahkemeye veriliyordu.

PKK tanık, TSK sanık sandalyesine konulmuştu.

Endonezya’da, Amerika’nın uyguladığı operasyonun aynısı Türkiye’ye de uygulanmış oluyordu.

Ne de olsa, denenmiş sınanmış bilgilerle hareket etmek, her zaman daha güvenilir olanıydı.

Ülkesinde, kendisine operasyon yapılan ikinci ordu olma unvanını da, ordumuz almış oluyordu.

Peki devrim niye yarım kaldı? Ya da yarım devrim olur mu?

Devrim diye AKP’nin önüne konulan planın ana ayağı; Türkiye’yi bölmek olduğu için, bölünmeye karşı duran güçleri, öncelikle bertaraf etmek gerekiyordu.

Bunların başında da, Türk ordusu vardı. İktidarın laiklikler kavgası, Amerika’nın Türkiye’yi bölme planı aynı amaca hizmet edecekti. O sebepten Karşı Devrim Planı kendilerine muazzam bir plan hissi veriyordu.

Ancak hem laikleri bertaraf etmek, hem bölünmeyi gerçekleştirecek kuvvete sahip olmadıkları aşikârdı.

Buna bir de Amerika ile birlikte Suriye’den toprak kazanma amacı eklenince, kuvvet dengeleri iyice bozulmuş ve bütün planlar altüst olmuştu.

Karşı devrim böylece yarım kaldı.

Şimdi karşı devrimciler, kazandıkları mevzileri kaybetmemeye çalışıyorlar.

Erdoğan’ın aldatıldık demesi, ortak işledikleri karşı devrim suçunu Paralel’in üzerine yıkma işidir. Savunmadır.

Bizdeki, yarım kalmış karşı devrimin sonuçları ne olacak bilmem ama tarihte, karşıdevrimi yarım bırakanların, akıbetlerinin hiç de iyi olmadığı yazılıdır.

Türk sözcüğünden nefret edenlerin, milliyetçiliğe sarılmaları aslında bir savunma işidir. Propaganda gibi görünse de, bir savunma işidir.

“Ben yapmadım, o yaptı” savunmasının ne ölçüde işe yarayacağını bu seçimde göreceğiz.

Bu seçimlere saldırarak değil, savunarak giriyorlar.

21.3.2015, bulentesinoglu