NECDET BULUZ
Dikkat edilecek olursa herkes sıkıntılı, tepkili ve patlamaya hazır bir bomba gibi duruyor. Uzmanlar, ekonomik sıkıntının giderek büyüdüğünü, bu sıkıntı ile toplumu geren kararların birleşmesi ile bir patlamanın yaşanabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu patlamanın da 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde sandığa yansıyabileceğini görüyoruz. Özetle, millet patlamayı sandıkta yapmaya hazırlanıyor.
Bu kanıya nereden mi vardık?
Çarşı-pazarda nabız tutuyoruz. Pahalılık artıyor, alım gücü düşüyor. Mutfaklardaki yangın da giderek büyüyor.
Bugüne kadar iş başındaki hükümetleri mutfaklardaki yangın götürmüştür. Kadınlar da bu konuda başrol oynamışlardır. Geçmişi anımsadığımızda bugün de AK Parti’nin sonunun aynısı olacağını sanıyoruz. Çünkü bağımsız bazı kamuoyu araştırma gruplarının son yaptıkları anketler de bunu gösteriyor. AK Parti’deki çöküşün ilk nedeni olarak da pahalılık ve alım gücünün düşmesi gösteriliyor.
Hiç kuşkusuz iktidar partisinin başarısız olduğu tek konu geçim sıkıntısını giderememekle sınırlı değil. Yapılan kamuoyu araştırmalarında bu başarısızlıklar şöyle sıralanıyor:
Son dönemde geçim sıkıntısı yaratıldı, alım gücü düştü, paranın değeri kalmadı. İşsizlik sorunu çözülemedi. Çözüm süreci iyi yönetilemedi, teröristler daha da azgınlaştı. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları açıklığa kavuşturulmadı. Eğitim ve sağlık sistemlerinde sorunlar çözülemedi, daha da karmaşık hale getirildi. Medyaya baskı artırıldı, toplum kutuplaştırıldı. AB ile ilişkiler askıya alındı, dış politikada başarılı olunamadı, Türkiye bölgede yalnızlaştırıldı.
Şunu açık söylemeliyiz:
7 Haziran’da sandığa gidecek seçmen, eski seçmen değil. Daha genç, dinamik ve bilinçli bir seçmen sandığa gidecek. Özellikle muhalefet partileri daha duyarlı, dikkatli hareket etmeye hazırlanıyor. Seçmene ve sandıklara sahip çıkılacak. Bunun önlemleri alınacak. Üstelik eskiden olduğu gibi kırgınlık, küskünlük ve çeşitli nedenlerle sandığa gitmeyenlerin de artık sandığa gideceğine dikkat çekiliyor. Çünkü kamuoyu araştırmalarında kararsızların sayısında azalmanın olması bu nedenle dikkat çekiyor.
Gezici Araştırma Şirketi’nin aylardır üzerinde çalıştığı son ankette çarpıcı bazı özellikler bulunuyor. Deneklerin yüzde 71,8’i hükümetin sorunları çözmekte ve ülkeyi yönetmekte başarılı bulmuyor. Bu denekler arasında daha önce AK Parti’ye oy vermiş olanların da bulunduğu belirtiliyor.
Can alıcı noktada da deneklere “AK Parti hangi noktada hata yaptı?” sorusu yöneltildiğinde deneklerin yüzde 59,3’ü “Son dönemde geçim sıkıntısı yarattı. Alım gücümüz azaldı, geçinme sıkıntısı içindeyiz” şeklinde yanıt verdi.
Eğer, bu ülkede yaşayıp, pahalılıktan ve geçim sıkıntısından yakınan yüzde 60’lık bir kesim bulunuyorsa, buraya bir nokta koymak gerekiyor. İkinci sırada ise işsizlik geliyor. Her iki kesimin oyunun sandığa yansıması demek, var olan hükümetin veda edeceği anlamına gelir.
Aynı araştırmada seçmenin yüzde 77,1 gibi bir çoğunluğunun Başkanlık sistemine karşı olduğu da ortaya çıkmış.
Gezici’nin araştırması sonunda iktidar partisi yüzde 39,3 oranında oy alabiliyor. Buna göre AK Parti’nin 229, CHP’nin 145, MHP’nin 118, HDP’nin ise 57 milletvekili çıkarabileceği görülüyor.
Yazımızın başında toplumun gergin olduğunu, sessizliğin sürdüğünü, her an bir patlama yaşanabileceğini vurgulamıştık. Özellikle geçim sıkıntısının, borç batağının iyi yönetilememenin bu gerginliği daha artırdığına dikkat çekelim. Öyle görünüyor ki toplum, üzerindeki bu yükü, sıkıntıları, gerginliği 7 Haziran’da önüne konulacak sandığa yansıtacak ve patlamayı da sandıkta gerçekleştirecektir.
Eğer 7 Haziran genel seçiminde tablo değişmezse ne olur, ortaya nasıl bir siyasi tablo çıkar? AK Parti’nin eriyen oyları nereye gider? Bu konuda Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof.Dr. Seyfettin Gürsel’in Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği açıklamadan bir bölümü sizlerle paylaşmak istedik. Hocanın değerlendirmesi şöyle:
“Eğer bu tahmin doğrulanırsa, AKP’nin oyu yüzde 40 olursa da doğrulanmış olur. Büyük sürpriz demektir bu. Türkiye’de siyaset tabanını değiştirir. Çünkü HDP’nin de barajı geçtiğini öngörüyor. HDP barajı geçecek hem de AKP yüzde 39-40 olacak. Bu AKP’nin Meclis’teki çoğunluğu kaybetmesi demek. Mecburen bir koalisyon yapacak, yapamazsa da mecburen başka bir koalisyon olacak. Dolayısıyla çok büyük bir iddia bu. Ben şahsen bu kadar AKP’nin oy oranı düşer mi emin değilim. Benim şahsi beklentim yüzde 42, 43. Anket yaptığım için değil, başka analizlerle vardığım sonuç bu” dedi. AKP’nin oyunun yüzde 50 gösterildiği anketlerin de olduğunu belirten Gürsel, “Kim haklı çıkacak bilmiyorum. Bu çok önemli, bütün Türkiye’nin siyaseti değişir” ifadesini kullandı. Ankette yer alan oy geçişini de değerlendiren Gürsel “AKP’nin oyları eğer gerçekten düşmüşse ankette oyların bir kısmı HDP’ye gidiyor ama çoğu MHP’ye gidiyor. MHP’ye gitme meselesi doğru çünkü AKP’nin oyu düştüğü zaman çok büyük ölçüde MHP’ye kayıyor. 2009 yerel seçimlerinde de net böyleydi. Ona katılıyorum. HDP’ye gitmesi de bana mantıklı geliyor. AKP’nin Kürt seçmeni son gelişmelerle HDP’ye yönelebilir. HDP’nin barajı geçmesi ve Meclis’te temsil edilmesi çok önemli. Hatta CHP tabanından bile ‘barajı geçsin diye oy vereceğim’ diyen var”
[email protected]
[email protected]
Bir yanıt yazın