Avrupa Parlamentosu geçen hafta üye ülkelere “sözde Ermeni soykırımını” yasal olarak tanımaları yönündeki bir çağrıda bulunmuştur.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Parlamento raporunda yer alan ifadeleri fevkalade sorunlu bulduklarını ifade ederek kınadıklarını şöyle açıklamıştır: “Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu tarafından 12 Mart 2015 tarihinde kabul edilen ‘2013 Yılı Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi’ başlıklı raporda, 1915 olayları konusunda tarihi gerçeklikten ve hukuki dayanaktan yoksun ifadelere yer verilmiştir. Bu ifadeleri her bakımdan fevkalade sorunlu buluyor ve esefle karşılıyoruz. Rapor, Osmanlı İmparatorlu’nun tüm İmparatorluk halkı için trajik olan bir dönemini, seçici bir adalet duygusu ve tek taraflı bir yaklaşımla yorumlamaktadır. Ülkemizin konuya ilişkin insani, gerçekçi ve yapıcı açılımlarını göz ardı etmekte; mantık ve hukuk dışı talepler öne sürmektedir.”
Sözde Ermeni soykırımını gündeme getirenler, Hocalı’da Ermenilerin yaptıklarını neden görmezden gelmektedir?
Bakanlığın kınama ile yetinmesini ben çok yadırgadım. Kınamanın dışında bir eylem gerçekleştiremezseniz, sonunda sözde Ermeni soykırımını tüm dünya ülkeleri tanır.
12 Mart 2010 tarihinde İsveç’in Türkiye’nin itirazlarına rağmen Ermeni soykırım tasarısını “benimsemesi” önemlidir. Çeşitli partilere mensup milletvekillerinin hazırladığı 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının tanınmasını içeren öneri üzerinde yapılan oylamada 130 milletvekili aleyhte, 131 milletvekili lehte oy kullanmıştır.
İspanya’nın Katalonya yerel meclisinde yapılan oylamayla soykırımın kabul edilmesi bu ülkedeki Ermeni lobisini İspanya genelinde harekete geçirmiştir. Armenia News Ajansı’nın aktardığına göre Katalonya’da alınan sonuçların İspanya Meclisi gündemine getirilmesi için yeni bir tasarı hazırlanmıştır.
Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen şimdiye kadar 20 ülkenin parlamentoları sözde Ermeni soykırımı iddialarını tanımıştır: Uruguay (1965, 2004, 2005), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (1982), Arjantin (1993, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007), Rusya Federasyonu (1995, 2005), Kanada (1996, 2000, 2004), Yunanistan (1996), Lübnan (1997, 2000 ), Belçika (1998), İtalya (2000), Vatikan (2000), Fransa (2001), İsviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Almanya (2005), Venezüella (2005), Litvanya (2005), Şili (2007) ve İsveç (2010).
Bu 20 ülke arasında tek Müslüman ülke Lübnan’dır.
ABD’de 50 Eyaletten 42’i sözde Ermeni soykırımının olduğunu kabul etmektedir. ABD Başkanı Barack Obama’nın 1961 yılında doğduğu, ABD’nin Hawaii Eyalet Temsilciler Meclisi sözde Ermeni soykırımını tanımıştır. Böylece, Hawaii, soykırımı tanıyan ABD’nin 42’nci eyaleti olmuştur.
Bulgaristan’da aşırı sağcı ATAKA partisi milletvekillerince hazırlanan Ermeni iddialarının resmen tanınmasına ilişkin yasa teklifi parlamento genel kurulunda 16 Ocak 2008 tarihinde 50’ye karşı 63 oyla reddedilmiştir. 60 milletvekili çekimser kalmıştır.
Birleşik Krallığı’nın bir parçasını olmasına karşılık Galler 20 Nisan 2007’de, Bask Parlamentosu 23 Kasım 2007’de, Mercosur Parlamentosu ile Avustralya’nın Yeni Güney Galler eyaleti ile Avrupa Parlamentosu 18 Haziran 1987, 15 Kasım 2000, 28 Şubat 2002 ve 28 Eylül 2005 tarihlerinde, Avrupa Konseyi de 24 Nisan 1998 ve 24 Nisan 2001 tarihlerinde sözde Ermeni soykırımını kabul etmiştir.
Eğer Türkiye 2015 yılı için gerekli hazırlıkları yapmadıysa, bu sorundan dolayı başı çok ağrıyacaktır. Herkes içerde “çözüm sürecine” yoğunlaşmış iken, dış dünyada olanları biraz “es” geçmektedir. Ben bu konuda YÖK’ün TBMM gibi bir hazırlık yapması gerektiğini düşünüyorum.
Amerikalı tarihçi Prof. Dr. Justin Mc Carthy Ermeni iddialarının 100’ncü yıl dönümü olması sebebiyle uluslararası arenada büyük propagandalar ve yeni düzenlemeler yapılacağına dikkati çekerek şunları dile getirmiştir:
“Çok fazla baskı olacak. Türkler bununla başa çıkmak için hazır olmalı. Ama öyle hissediyorum ki 100’ncü yıl dönümünden sonra işler biraz daha sakinleşecek. Ne de olsa bu sonsuza kadar devam edemez, 100 yıl uzun bir zaman ve artık kimse hayatta değil. Sadece Ermenistan’daki değil, Fransa’da, İngiltere’de Amerika’da, dünyanın her yerindeki bütün Ermenileri alıp onların olduğunu iddia ettikleri 6 vilayete koysanız bile orada hala onların iki katı Müslüman yaşıyor olacak.”
Mc Charty “Türkler diğer insanlardan daha fazla çalışmak zorunda” derken çok haklıdır.
Çünkü Ermeniler, Lozan’ı yok sayıp Sevr’i diriltmek sevdasındadırlar. Paris’te Sevres (Sevr) Anlaşması’nın imzalandığı Sevr Porselen Müzesi’nin önüne anıt diken Ermeniler şunu söylemek istemektedirler: “Bizler Lozan’ı tanımıyoruz. Sevr bizim için geçerlidir. Çünkü Sevr’de büyük Ermenistan vardır.”
YHT’deki “Beyefendiler, Hanımefendiler” Anonsu Düzeltildi
Bu köşede 23 Şubat tarihinde yayınlanan yazım şöyleydi: “Tüm uygar ülkelerde yapılan anonslarda “hanımefendilere” öncelik verilirken Ankara İstanbul YHT’de Türkçe anonslar “BEYEFENDİLER, HANIMEFENDİLER ve SEVGİLİ ÇOCUKLAR” şeklinde yapılmaktadır. Ama ardından yapılan İngilizce anonsta “LADIES AND GENTLEMEN” denilmektedir. Acaba neden? Eğer bu bir “çeviri hatası” değilse, bunun başka bir anlamı mı var diye insanın aklına gelmiyor değil. Yoksa Türk hanımları yabancılardan daha mı az değerlidir?”
Bu yazım ve ilgili kurum ve Bakanlık nezdinde yaptığım girişimler etkili olmuş ki, Cumartesi günü İstanbul’dan Eskişehir’e gelirken YHT’de yapılan anons düzeltilmiş ve “HANIMEFENDİLER” tüm medeni dünyada olduğu gibi öne alınmıştır.