NECDET BULUZ
Amerika, şimdi Musul’da IŞİD’a karşı bir harekât başlatacak. Hedef, IŞİD’ın bu topraklardan temizlenmesi olarak gösteriliyor. Türkiye’nin bu temizlik harekâtına lojistik destek vereceği, kara savaşında yer almayacağı söyleniyor. Harekât sonunda Musul’un Barzani’nin denetimine verilmesi gündemde bulunuyor.
Musul, bölge olarak son derece önemli. Buranın özellikle Şii’lerin etkisi altında olmaması ve Sünni bir yönetimin iş başına gelmesi için çaba gösteriliyor. Başbakan Davutoğlu da konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Biz de Musul’da Sünni ağırlıklı bir yönetimin oluşmasını istiyoruz” demişti.
Demek ki, bölgede hala bir mezhep çatışması var.
Ancak, Musul’un IŞİD’ dan temizlenmesi ve Barzani ile Irak’lı Sünni gruplara bırakılması sonrasında ne olacak? Sorun bitecek mi? Hiç sanmıyoruz. Musul’dan kaçan IŞİD’cıların bir kısmının Türkiye’ye sızacağı, bir kısmının da Suriye’ye geçeceği tahmin ediliyor. Özetle IŞİD bitmeyecek.
Bu noktada en büyük sıkıntı, bölgedeki Türkmenlerin durumudur. Kerkük ve Musul’daki olaylar, hiç kuşkusuz en çok Türkmenleri etkileyecektir. Bu bölgelerde Türkmenler ölüm ve göçlerle yok olmakta olduğunu görüyoruz.
Nitekim Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşad Salihi binlerce Telaferli İyaziyeli ve Musullu Türkmen’in Kerkük’teki kamplarda barındığını, binlercesinin de Suriye’den Türkiye’ye geçtiğini söylüyor. Salihi “Türkmenlerin yok olmasına ve demografik dengelerle oynanmasına izin vermeyeceğiz. En kısa zamanda da Telafer ve Diyala’daki Türkmenlerin yerlerine dönmesi sağlanmalıdır. Bunu şu anda Diyala’da başardık” diyor.
Aslına bakılacak olursa IŞİD’ın bir Amerika projesi olduğu artık açık biçimde ortaya çıkmış bulunuyor. Hedef, bu proje ile bölgedeki dengelerin değiştirilmesi, yeni bir haritanın çizilmesi ve Kerkük ile Musul’un Peşmerge-Irak askerleri gölgesi altında bir Kürt ve Sunni Arap kenti haline dönüştürülmesi olarak özetlenebilir.
Böyle bir durum karşısında Kerkük ve Musul tamamen Peşmerge kontrolüne geçmiş olacaktır. Buradaki zengin petrol yataklarını koruma görevi de yine Peşmergelere düşecektir. Bölgede kurulmak istenilen düzenin bu şekilde işleyeceği görülüyor.
Söylenmesi gerek söz şu olacak:
Irak’ta tek kaybeden Türkmenler olacak. Kazanan Kürt gruplar ve Barzani’nin peşmergeleridir. Zaten Amerika, Kürt grupları bölgede kendi silahlı güçleri gibi kullanmak istiyor. Bugüne kadar verilen silah ve destek de bunu gösteriyor. Bir noktada hem petrol yataklarının bekçiliğin yapacaklar, hem de bölgede oluşturulmaya çalışılan Kürt Devleti’nin temellerini oluşturacaklardır.
Türkmen Lider Salihi de bu olup bitenleri yakından takip ediyor ve şu açıklamalarda bulunuyor, kendisini dinleyelim:
“IŞİD eliyle Irak’ta yeni bir harita hazırlandı. Buna göre Enbar, Selahaddin ve Musul gibi bölgeler Sünnilerin haritası olarak çizildi. Kürtlerin daha önce zaten Erbil, Süleymaniye ve Duhok iliyle belirlenen bir bölgeleri vardı. Son olaylarla birlikte ihtilaflı bölgeler de buna eklenerek Kürtlerin alanı genişletildi. Şiilerin bölgesi zaten belli. Türkmenler, Irak’ta kaybeden tek taraftır. Türkmenler, haritadan siliniyor. Ölüm ve göç olayları Türkmenleri yok olmaya mahkûm ediyorTelafer ve Diyala’daki Türkmenlerin yerlerine dönmeleri sağlanmalıdır. Bunu Diyala’da başardık. Kısa bir süre önce Diyala’nın Karatepe, Hanekin ve Kifri ilçelerindeki çatışmalardan dolayı göç eden Türkmenlerin kendi evlerine dönmelerini sağladık. Ancak Telafer için bu kolay olmayacak. Binlerce Telaferli, İyaziyeli ve Musullu Türkmen, bugün Kerkük’teki kamplarda barınıyor. Binlercesi de Suriye’den Türkiye’ye geçti. Bu acımasız IŞİD projesinde Türkmenlerin yok olmasına ve demografik dengelerle oynanmasına izin vermeyeceğiz. Türkmenlerin kendilerini koruyacak silahlı bir gücü var. IŞİD saldırısı sonrası ordudan ayrılan Türkmen askerlerle bu birliği güçlendirmeye çalışıyoruz. Ancak silah yardımına ihtiyacımız var. Merkezi Irak hükümeti bize silah bu yardımı yapmazsa Türkiye başta olmak üzere herkesten silah yardımı alacağız.”
Eğer, Türkmenlere sahip çıkmak istiyorsak buradaki soydaşlarımızı korumak ve kollamak durumundayız. Kerkük ve Musul gibi Irak’taki haklarımızı korumak durumundayız. Bu haklarımızın korunmasını da hiç kuşkusuz Türkmenler sağlayacaktır. Onların güçlü olması, siyasi, ekonomik ve silah yönünden desteklenmesi ile mümkündür.
Özellikle Kerkük’te Türkmenlerin Barzani güçlerince nasıl tuzaklara düşürüldüğünü, Türkmen liderlerin nasıl katledildiğini, sabotajlarla öldürüldüğünü ve zorla göç etmeye zorlandığını unutmuyoruz. Barzani’nin tapulardaki oyunu ile Kerkük’ün bir Kürt kenti olduğunu iddia etmesi ve soydaşlarımızı adeta bu topraklardan atmaya çalışması bugün de sürdürülüyor.
Acı ve düşündürücü olan, bu Türk ve Türkiye düşmanı Barzani’nin bizi yönetenlerce el üstünde tutulması, ayaklarının altına kırmızı halılar serilerek karşılanması ve kucaklanmasıdır.
Şimdi, Musul üzerinde oynanmak istenilen oyun ile bölge tamamen Kürt ve Sünni Arapların kontrolü altına girmiş olacak. Türkmenler var olmak mücadelesi vermeye kalkarlarsa da çatışmaların çıkması kaçınılmaz olacak. Bu durumda bölgenin daha da karışması ve Türkiye’nin böyle bir gelişmede nasıl bir tutum sergileyeceğini de gerçekten çok merak ediyoruz.
necdetetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com