Arabayı yıkattığınızın ertesi günü berbat çamurlu bir yağmur yağar veya banyoya girip musluğu açtığınızda telefon çalar… Böyle örnekler uzatılabilir. Bunları yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Evrensel Murphy kanunlarından biri daha çalıştı demektir. Bu kanunlardan en bilineni “Bir şey ters gidebiliyorsa gider” sözüdür. Bu sözün üzerine çeşitlemeler yapılmış, her türlü durum için Murphy kuralları uydurulmuştur.
Bir nevi başarısızlıklar veya şanssızlıklar üzerine yoğunlaşmış olan mühendis Edward A. Murphy Jr. tarafından ortaya atılan Murphy Kanunları için kaynak araştırması yapıldığında pek çok değişik hikâye ile karşılaşılıyor. Konu hakkında yazılmış pek çok kitap da bulunuyor.
Hikâyenin başlangıcı Kaliforniya’daki Edwards Hava Üssü’nde 1949 yılına kadar gidiyor. Murphy’nin, Amerikan Hava Kuvvetlerinin MX981 kod adlı, çarpışma testi araştırma projesi sırasında John Stapp adlı bir mesai arkadaşı tarafından meşhur edilmesine dayanıyor.
Kanunun isim babası, o sırada mühendis bir yüzbaşı olan Ed Murphy. Gerginlik ölçen algılayıcılarda kablolaşmadan doğan sürekli hatalardan bıkan Murphy, kablolaşmayı yapan teknisyene kızgınlığını “Bir işi yanlış yapmanın bir yolu varsa, bu adam onu mutlaka bulur” diyerek dile getiriyor. Buradaki komedi potansiyelini gören iş arkadaşları, Murphy’nin bu cümlesi ve çeşitli varyasyonlarına “Murphy’nin Kanunları” adını veriyorlar ve aralarında esprili bir şekilde yaymaya başlıyorlar.
Bir basın toplantısı ve ardından Murphy Kanunu’nun bazı reklamlarda kullanılması, bir anda kamuoyunda bir ilgi patlamasına yol açmış ve “Murphy Kanunları” önce Amerikan toplumunda, sonra dünyada bir anda büyük bir ilgi ile karşılaşmıştır.
Bir kaç ay içinde “Murphy’nin Kanunları”, mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayılmış ve 1958′de de nihayet Webster’in sözlüğüne girmiştir.
Bir proje üzerinde çalışırken işlerin sürekli ters gitmesini eleştirmek üzere bir dizi kuramlar geliştiren Murhpy, aynı yıllarda New York menşeli ‘Harvey Hutter’ yayınevi tarafından derlenerek bir kitap haline getirilince bir anda kendi adıyla anılan kuramları ile birlikte dünya çapında ün kazandı. Teknoloji, aşk, askerlik ve hukuk ile ilgili günlük hayatta yaşanan sorunları gözler önüne seren ve zaman zaman da pratik çözümler sunan ‘Murhpy Kanunları’, 1949 yılından sonra başkaları tarafından da geliştirildi.
Murphy’nin altın kuralı: Parası olan, kanunu koyar!
Murphy felsefesi: Gülümse… Yarın, daha kötü olacak.
Murphy değişmezi: Dünyadaki nüfus, sürekli artar; ama toplam zekâ sabit kalır.
Murphy Kanunları’nın temeli, şu söze dayanır: “Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri, istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir.”
Murphy Kanunları’nın tersi, ‘Murphy Kanunu’nun tersten yazılışı olan “Yhprum Kanunu” olarak tanımlanır. Bu kanuna göre; ” bir şeyin çalışma ihtimali varsa mutlaka çalışır, bir işin oluru varsa mutlaka olur.” Ancak insanlar, daha çok karamsar düşündükleri için bu olumlu düşünmeye odaklanan kanunlar Murhpy Kanunları kadar ilgi görmemiştir.
İşte belli başlı Murhpy Kanunları:
Bir işin ters gitme olasılığı varsa o iş mutlaka ters gider!
Birkaç şeyin ters gitme olasılığı varsa bunların arasında en kötü sonuçlar doğuracak olanı ters gider!
Bir şeyin ters gitmesi için dört yol olduğunu düşünüp hepsi için önlem alabilirsiniz ama bir beşinci yol mutlaka vardır!
Bir şeylerin ters gitmesi bir doğa kanunudur. Bu yüzden her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin; mutlaka ters giden bir şeyler vardır!
Bir şey arıyorsanız o daima son bakmanız gereken yerdedir!
İlk baktığınız yerde olma ihtimali ile oraya baktığınızda görmeden geçme ihtimaliniz eşittir!
Kaybettiğiniz bir şey ancak onun yerine yenisini aldığınızda ortaya çıkar!
Yeni aldığınız şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneğini ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz!
Hiçbir şey göründüğü kadar kısa sürmez!
Bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka o taraf cebinizdedir!
Bozuk bir cihazı tamirciye götürdüğünüzde ilk denemede orada çalışacaktır!
Erdal Akalın (01.03.2015)
Bir yanıt yazın