KIB-TEK Batış Yolunda (3/3)

Vatandaşımız artık KIB-TEK’in sırtında taşınamaz bir yük olduğunun farkına vardı ve KIB-TEK’e eskisi kadar sempatik bakmıyor. Türkiye’den getirilmesi planlanan ve yeni ekonomik paketin içinde yatırım olarak yer alan Türkiye’den getirilecek elektriğin kilovatsaatinin 15-20 kuruş civarında olacağının ortaya çıkması hem halkta, hem de elektrik kullanarak iş üreten atölye, küçük iş yeri, sanayici ve turizm sektörünün bel kemiği olan otel ve restoran işletmelerinde umutlu bir bekleyiş oluşturdu.

 

EL-SEN (KIB-TEK çalışanlarını bünyesinde toplayan Elektrik Sendikası) üst düzey yöneticilerinin, Türkiye’den getirilmesi planlanan elektriğin gelmemesi için televizyon ekranlarına ve basında dile getirdikleri her tür gerekçe, vatandaş tarafından, yıllık toplamı 39 adet olan ballı maaşlarını kaybetmemek için öne sürülen engelleme fikirleri olarak değerlendiriliyor. Kısacası vatandaşın büyük çoğunluğu bencilliğe ve ballı maaşlara dayalı safsata duymak yerine ucuz ve kesintisiz elektrik istiyor. Bu 39 maaşa “Bayram ödeneği” adı altında ekstradan ödenen primler dahil değildir. KIB-TEK’in ödediği Bayram primlerinin maliyeti vatandaşın sırtına yıllık 1.5 milyon TL’lik ekstradan ve ağır bir başka yük olarak acımasızca yüklenmiştir maalesef. Yılda 39 maaş alana ekstradan bir de Bayram Ödeneği niye ödenmektedir anlamak mümkün değildir.

 

Düşük elektrik ücretinin ekonomiyi canlandıracağı, sağlık, eğitim ile turizm sektörünü Rum kesiminden daha avantajlı hale getireceği ve KKTC’deki üreticileri kalkındıracağını artık sokaktaki çocuklar bile bilmekte.

 

İddia edildiği gibi konut sahiplerinin, otellerin elektrik ücretini ödediği safsatası da doğru değil. Tarifelerin detaylı incelenmesi yeterlidir, bunu anlamak ve kimin ne kadar ve hangi dilimden faturalandığını öğrenmek için. Vatandaşları küçük veya büyük, bu gün ekonomiyi ayakta tutan ve ülkemize yatırım yapmış işletme sahiplerine karşı kışkırtmak düşüncesi çok yanlış ve hatalı bir strateji.

 

Özel sektör ve yatırımcı düşmanlığı yapmanın ülkemizi ileri götürmediği ve tam tersine gerilettiği inancı hakim vatandaşımızda artık. “Emperyalist, emek, sömürü, çalışan, kapitalist, burjuva” gibi günümüz gerçekleri ile bağdaşmayan geçmiş asra ait politik söylem ve sömürülerin bizi hiçbir yere götürmediği çoktan ortaya çıkmış durumda, hem ülkemizde, hem de Kıbrıs Rum tarafı ile Yunanistan’da.

 

Çalışmadan, üretmeden yüksek yüksek maaşlar alıp yan gelip yatmanın acı sonucu ile yüzleşmek zorunda kaldı Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan. Yunanistan’ın ödeyeceği yüz milyarlarca Avro’luk borcun süresini 6 ay daha uzattırabilmek için Çipras hükümeti onurunu ayaklar altına almak zorunda kaldı. Uzatılsa ne olur, uzatılmasa ne olur, çalışmayan, üretmeyen, günün yarısını siesta ile geçiren Yunan halkı için. Değil 6 ay, 6 yüz ay bile uzatılsa gene ödeyemeyecekler bu tembellik ve verimsizlikle.

 

KIB-TEK’te çalışan her personelin her ay aldıkları 3 maaş nedeni ile KIB-TEK’e minimum brüt maliyeti aylık 8 bin TL, yıllık 100 bin TL, 30 yıllık olarak da 3 milyon TL civarında. Hükümetin kendisine politik kazanç sağlamak amacı ile istihdamına göz yumduğu her bir kişi, vatandaşın sırtına uzun vadeli yük olarak binmekte, KIB-TEK’i de batağa biraz daha yaklaştırmakta.

***

 

Biraz da dünyadan örnekler verelim; Batı dünyasında elektrik üreten santrallerin yakıt maliyetleri gelirin yüzde 85’idir. Geri kalan yüzde 15’in, yüzde 10’luk kısmı personel maaşlarına, yüzde 5’ide AR-GE’ye yani Araştırma ve Geliştirmeye gitmektedir. Bizim KIB-TEK’te ise yakıt maliyeti yüzde 67, maaşlar yüzde 33 ve AR-GE ise yüzde sıfırdır. Gerçekte her ay sonu ödenen fatura miktarının, ki içinde sabit gider, masraf, aydınlatma gibi gerçekçi olmayan rakamlar da bulunmaktadır,  üçte biri doğrudan personel maaşına gitmektedir.

 

Bu oran aşırı yüksektir. KIB-TEK Yönetimi direklerin altını temizlemek bahanesi ile istihdam ettiği geçici işçiler son 2 yıldır hala daha direklerin altını temizleyememiş ve vatandaşın sırtında yük olmaya devam etmektedirler. Bu geçici oldukları iddia edilen kişilerin halka maliyeti bugüne değin 24 milyon TL’yi geçmiştir. Zaten bu nedenle hükümet elektrik fiyatlarını petrolün düşmesine rağmen aşağıya çekememektedir. Büyük bir olasılıkla da bu kişiler KIB-TEK batana kadar orada kalacaklar, sonra da aynen KTHY’de olduğu gibi devlete istihdam edilerek gene vatandaşın sırtında yük olmaya devam edeceklerdir…

 

Ata ATUN

e-mail: [email protected]

Facebook: Ata Atun

Vatandaşımız artık KIB-TEK’in sırtında taşınamaz bir yük olduğunun farkına vardı ve KIB-TEK’e eskisi kadar sempatik bakmıyor. Türkiye’den getirilmesi planlanan ve yeni ekonomik paketin içinde yatırım olarak yer alan Türkiye’den getirilecek elektriğin kilovatsaatinin 15-20 kuruş civarında olacağının ortaya çıkması hem halkta, hem de elektrik kullanarak iş üreten atölye, küçük iş yeri, sanayici ve turizm sektörünün bel kemiği olan otel ve restoran işletmelerinde umutlu bir bekleyiş oluşturdu. - ata atun 2

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir